Arama sonuçlarınız

Fatih Bey segmentleri birbirinden ayıran tek fark boyutlar değil ancak. Bir üst segmente geçtiğinizde; - Uzun dingil mesafesi ve daha geniş track mesafesi ile daha dingin bir yaylanma konforu, yüksek süratte daha iyi iz takibi, virajlarda daha iyi hakimiyet... - Daha fazla akustik konfor...

Son paragrafın bence Mazda sınıflarında ders olarak okutulur... 2013 mükemmel CX-5'i (hasarsız-boyasız-düşük km) 90 civarına bir arkadaş için bulmuştuk. Bu araç varken 2015 Cx-3'e 100 vermek için; a) otoparkınızın uzunluğunun 4,50 metreden kısa olması lazım. b) dizel motor + awd + B sınıfı...

Zaten gergin milletiz, ne gerek var daha da germeye!

İnşallah istediğiniz gibi geçer görüşmeniz. Olmazsa da Dünya'nın sonu değil, piyasada o kadar çok alternatif var ki...

Mesaj yok, elim sürçmüş...

http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pick-up-bmw-borusan-manheim...bmw-x1-sdrive16i-213470112/detay http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pick-up-jeep-songurlardan-2013-jeep-compass-beyaz-sunroof-boyasiz-takas-213475269/detay

Lüfer derisi, o sebeple pahalı. Bulmak zor oluyor...

Al başa bela! Neden demeyin, burada yazamam.

Valla benim için bir ikilem yok, benim fikirlerim her zaman çok nettir. CX-5 yeni otomobile 140 vermem. Önden çekiş veya arkadan itiş SUV almam. Kullanım rotam ve şeklim dizel için uygun değil. Gereğinden yumuşak süspansiyonun da gereğinden sert süspansiyonun da konforsuz olduğunu düşünürüm...

Valla nereden geliyor bu tutkuları bilmiyorum ama BMW, Mercedes, Audi, VW gibi çok tutanlarla başladı bu moda, şimdi herkes yapıyor. Bak aşağıdaki linke Citroen C4 sedanın uzun dingilli versiyonunu yapmış Çin'e özel... http://www.leftlanenews.com/photos/citroen-c4-l-picture-2-1.html

Çin için uzatılmış Passat bu! Çin pazarı geleneksel olarak uzun boylu ve dingil mesafeli araçları sever. Çok satılan hemen her aracın uzun dingil mesafelisi vardır Çin'de.

Bunca otomobil geçti elimden özellikle de son 15 yılda. Halen benim için en değerli otomobilim 1990 model Renault 11 TXE Flash'tır. Çünkü o aracı aldığımda ve kullandığımda hissettiklerimi, şu anda sahip olduğum hiç bir şey hissettirmiyor... Unutmamak lazım ki, sonuçta her şey bir ticari ürün...

Tabi benim akşam saatinde, Maslak'a dönmem bayağı bir sürdü. O zaman cep telefonunu bırak çoğu evde sabit telefon bile yok. Bir geldim babam meraktan çıldırmış.... Olayı anlatınca, bari beni de alsaydınız bir daha geri gelmezdin dedi. Bakırköy'de oturuyorduk da...

Başlık anılar'a dönmek üzere ama olsun, hatırlaması bile güzel... Bizim de ilk aracımız bir VW beetle idi, yani kaplumbağa... Araba kullanmayı bu araçta öğrenmiştim. Yazlık yerlerde trafik, polis vb. olmadığı için, yaşımız küçük olduğu halde bol bol kullanırdık. Bu sebeple 1987 yılında bizim...

Aynen, ben de öyle...

Valla Allah korumuş! 1993, 2000 yılı döviz kredi çekenlerden çok canı yananlar oldu, biliyorsun...

O günlerde gülemiyorduk tabi ama şimdi hatırladıkça ben de kendi kendime tebessüm ediyorum. Bir de Veli, beni o günden tanıyan, bir takımda veya lise, üniversite futbol ve basketbol takımlarında yan yana oynadığımız adamlar var. Uzun yıllar görüşmemişiz, yıllar sonra, daha doğrusu 10 yıllar...

Bip'li olarak deneyeyim. İsim vermeyeyim, halen iş hayatında mevcut olan çok büyük bir şirketin gençler basketbol takımı guardıydım ve takım olarak önemli bir maça çıktık. Son saniyeler ve 1 sayı gerideyiz, topu çaldık ve hızlı hücuma geçtik. Takımımızın en iyi skoreri rakip pota ile baş başa...

Yarım kalmıştı devam edeyim; Yani aracı alacak olan kişi her sene zarar gösteriyorsa veya kasasını tamtakır gösteriyorsa, size resmi ödeme yapamaz. Bizim gibi ciddi şirket veya şahıslar da öyle satış yapamazlar. Bu kişiler de istedikleri aracı almak için her şeyi yapabilecek olanlardan, piyasa...

Hiç bir ilgimin kalmadığı tipimden belli değil mi? Bir zamanlar guard ve play maker pozisyonlarında bir hayli oynamışlığım var ama o zamanlar Darwin teoremini desteklercesine bu boyla zıplayıp, potada sallanabiliyordum. Once upon a time, America! vaziyetleri yani...