Lüks Tüketim Patlaması...

domestos' Alıntı:

Yarıldım gülmekten ama trajik olması nedeniyle de üzüldüm... Bizim çocuk da boyundan dolayı oyun kurucu ama koçu "beyniyle oynuyor" diye methiyeler düzüyor... Maçlarda da 4 faulle oynuyorsa ve bitime az süre kaldıysa hemen yapıştırıyor lafı; o tek kalan faulü eve mi götürcen yoksa !!

Bizimki mecburen faul yapıyor artık, isterse yapmasın... :

Genişletmek için tıkla ...

chaos' Alıntı:

Abi bizde ilk arabımızı 93 yılında aldık. Babam memur, faizler uçuk, kredi vs. baya tuzluya geliyor. Babam şeytani bir planla döviz kredisi çekti, hem faizi düşük hemde senelerdir artmıyor ya! Sıfır bir Skoda Formen için sıraya girdi, 1,5 ay falan beklediğimizi hatırlıyorum. Arabada zerre donanım yok, elektrikli cam, merkezi kilit, hidrolik direksiyon falan hak getire. 4 lastik bir direksiyon işte. Dayımlar şahin için kuyrukta skoda neymiş lan diyor, babamın arkadaşı broadway bekliyor, kuzen Lada'cı, 1mm saç kalınlığı olduğunu iddia edip oradan havasını atıyor, araç tankmış falan

Ufak dünyamızda arabaları yarıştırıyoruz anlayacağınız. (Yıl 2015 değişen çok da bir şey yok aslında) Ben 13 yaşındayım sabah akşam katolog toplamaya çalışıyorum bayilerden. O zaman bayiler mahalle aralarında bile vardı, şimdiki gibi showroom mantığı yok tabi. Ankara Cebeci 'de Skoda bayisi var o kadar diyeyim. Skoda'nın teknik verisini, donanımını (olmayan) ezberliyorum. Öyle ya hafta sonu akrabaların yanında sidik yarıştıracağız

Neyse aldık aracı döviz kredisiyle. Bir hafta sonra silverline diye bir modeli çıktı, merkezi kilit eklemişler araca. Ben delirdim, içime oturdu bir hafta yemeyip içmedim. (Manyak mışım o zamanlar harbi Neyse okuldan geliyorum, babam işten gelene kadar 1 saatim var aracın içinde oturuyorum Motoru inceliyorum, müzik dinliyorum. Babam gelmeye yakın kitleyip çıkıyorum. Derken bir 6 ay geçmedi mark 2 katına çıktı Babamın dahiyane planı suya düştü. Araca doğru dürüst binemeden sattık, üzerine yazlık arsa vardı onu da sattık anca krediyi kapattık! Kataloglar bende kaldı

İyi bir ders oldu belki de yani en azından biz dersimizi aldık diyeyim. Şu anki çılgınlık o dönemlere o kadar uyuyor ki, inşallah sonu benzemez ne diyeyim.

Genişletmek için tıkla ...

Murat' Alıntı:

İşte hep bu sebeplerden dolayı kredi alıp borçlanmaktan korkuyorum :-[

Genişletmek için tıkla ...

selmazda' Alıntı:

70"li yıllarda Babamın ilk aracı Renault 12 TL idi. Ne kadar sevinmiştik o zaman. 11 yaşlarında bize de kullanmayı öğretmişti. (Trafik Polisleri duymasın) 12-13 yaşlarında tek başına kullanabiliyorduk. Tabi kısa mesafelerde.

Araba siyah renkti ve çocuklar Polis arabası sanıp selam duruyorlardı. Baya bir hoşumuza gidiyordu

Genişletmek için tıkla ...

mtutun' Alıntı:

Başlık anılar'a dönmek üzere ama olsun, hatırlaması bile güzel...

Bizim de ilk aracımız bir VW beetle idi, yani kaplumbağa... Araba kullanmayı bu araçta öğrenmiştim. Yazlık yerlerde trafik, polis vb. olmadığı için, yaşımız küçük olduğu halde bol bol kullanırdık.

Bu sebeple 1987 yılında bizim 86 Şahin ile ehliyet için direksiyon sınavına gittiğimde bayağı bir tecrübeliydim. Bilenler bilir, o zamanlar sınava kendi aracınızla girerdiniz ve trafik polisi yapardı. İstanbul'da 2 merkez vardı, Maslak ve Bahçelievler tarafında bir yerde... Maslak çok sert ve zordu, o yüzden orada girmek istemezdi kimseler...

Babam ile birlikte sınava gittik. Memur babama burada bekleyin siz dedi, biz Maslak içinde sınava başladık. Saat geç bayağı, ben son adayım. Adam dedi ki, iyi sen fena değilsin, şuradan yola çıkalım. Biz yola çıktık, memur şu tarafa diyor ben sürüyorum. Zincirlikuyu, E-5, Haliç, Topkapı derken ben bir taraftan sürüyor, bir taraftan da nereye gidiyoruz yahu? diye düşünüyorum. Sonra Merter'e varınca memur şurada sağa yanaş dedi. Ben de bütün kuralları uygulayarak, sağa park ettim.

Sonra indi ve dedi ki, benim ev burası ehliyeti kazandın, hadi hayırlı olsun!

Ben dedim ki, Abi geriye nasıl gidicem, ben de ehliyet yok. O da cevapladı; Bir şey olmaz, sen iyi şoförsün!

Genişletmek için tıkla ...

GC2013' Alıntı:

Yıl 1992, beyaz Broadway alacaktı peder bey, 85 milyon mu, bin mi, hatırlamıyorum, ilk defa o kadar çok parayı yemek masasının üzerinde görmüştüm tomarla. Kredi falan da değil, bildiğiniz bizimkiler yememiş içmemiş, biraderle benim Sünnet altınlarını da birleştirmiş, araba almıştı. Her sorduğumuzda pedere bizim altınları ne zaman geri vereceksin diye, araba aşağıda, isteyen tekerini söküp alabilir der, hep beraber gülerdik. R9 dan R19 a geçtiğimizde, mercedese binmiş kadar mutlu olmuştum, sene 1996, hoş hala ay parçası mercedes koltuğu görmedi ya, o ayrı hikaye

Genişletmek için tıkla ...

mtutun' Alıntı:

Bunca otomobil geçti elimden özellikle de son 15 yılda. Halen benim için en değerli otomobilim 1990 model Renault 11 TXE Flash'tır. Çünkü o aracı aldığımda ve kullandığımda hissettiklerimi, şu anda sahip olduğum hiç bir şey hissettirmiyor...

Unutmamak lazım ki, sonuçta her şey bir ticari ürün. Metalden, plastikten, kumaştan mamul bir ticari ürün... Yani onları bizim için vazgeçilmez veya en iyi kılan aslında kendileri değil, onlar bizimleyken yaşadığımız anlar, kısacası onların da içinde olduğu anılarımız...

Genişletmek için tıkla ...

GC2013' Alıntı:

Bu sebeple yıllar sonra sahibi olabildiğim 2000 model arabayı kullanıyorum ya, bunu başarabilmenin verdiği haz, arabadan çok daha değerli, o günler'de ne yapamadıysam şimdi yapıyorum

Genişletmek için tıkla ...

Recep DEMİRCİ' Alıntı:

Foruma geç katıldığım için tesadüfen gördüğüm bir konu.Muhteşem tespitler gerçekten yaşanmış tecrübeler.Oldukça güzel bir yazı.

Genişletmek için tıkla ...