Motor üretim yapılan ülkeler var diye biliyorum... Komple araba üretilen yer olarak Meksika ve Japonya var herhalde.
Mazda Satış Rakamları
- Konbuyu başlatan badilcan
- Başlangıç tarihi
- Mesajlar
- 35,830
- Konum
- Mudanya
Yani araç üretiminden bahsedildiği için Meksika üretimin yarısından çoğunu karşılıyor dedim, bana ilginç geldi.
Tayland'da da varmış...
Mazda 2020 Yılına Kadar Global Üretimi Bölmeyi Planlıyor | DonanımHaber Forum
http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/538/dVhOp0.jpg Böl ve Yönet: Mazda Japonyadaki üretim yükünü hafifletmek için Tayland ve Meksikadaki iki fa
- Mesajlar
- 35,830
- Konum
- Mudanya
Heeee, şimdi oldu. Aman Tr'deki kullanıcılara bulaşmasın, gardaş benim Mazda Caponya üretimi deyip 10 bin fazla isterler 
HakanEMRE
Aktif
Ww, Reno, Toyota vs gibi markaların siparişlere araç yetiştiremdiğini görünce Mazda'nın satış rakamları çok komik geliyor.
İnşallah 21 tanenin içinde en çok 6 vardır da ilerde belki nasipleniriz
İşin ilginç tarafı; zibil gibi piyasa aracı satan bayi ile standart bir Mazda bayisi yaşamını aynı koşullarda idame ettirebiliyor... Benim merak ettiğim konu ise; gelecekte bu satış rakamları azalma yönüne mi dönecek, artma yönüne mi?Ww, Reno, Toyota vs gibi markaların siparişlere araç yetiştiremdiğini görünce Mazda'nın satış rakamları çok komik geliyor.
İnşallah 21 tanenin içinde en çok 6 vardır da ilerde belki nasipleniriz
Skyactiv Teknoloji ile 2014 yılından itibaren satış rakamlara bakarsak, azalarak Mazda yok olacak gibi duruyor... Özellikle de; yeni kasa Mazda 3 ile hangi motor seçeneğinin Türkiye'ye getirileceği merak konusu... 1.5 Benzin/Dizel ile devam edilmezse, satışların hali duman bence...
Kimse, durduk yerde Mazda'nın hatırına fazladan mülteci beslenmesine katkıda bulunmak istemez herhalde...
- Mesajlar
- 35,830
- Konum
- Mudanya
1.5 D üretimi yok artık 1.8 D var, yani TR'de için problem.İşin ilginç tarafı; zibil gibi piyasa aracı satan bayi ile standart bir Mazda bayisi yaşamını aynı koşullarda idame ettirebiliyor... Benim merak ettiğim konu ise; gelecekte bu satış rakamları azalma yönüne mi dönecek, artma yönüne mi?
Skyactiv Teknoloji ile 2014 yılından itibaren satış rakamlara bakarsak, azalarak Mazda yok olacak gibi duruyor... Özellikle de; yeni kasa Mazda 3 ile hangi motor seçeneğinin Türkiye'ye getirileceği merak konusu... 1.5 Benzin/Dizel ile devam edilmezse, satışların hali duman bence...
Kimse, durduk yerde Mazda'nın hatırına fazladan mülteci beslenmesine katkıda bulunmak istemez herhalde...
Mazda'nın Türkiye serüveninde; Mermerler suçludur... 1 liraya aldığı malı 111 liraya sattığı için, markanın geleceğini düşünüp, koruyup, kollayamadığı için... Sıcak ve tatlı parayı daha fazla ısıtıp daha fazla kazanmak için sürdürdüğü politika için suçludur ve şimdiki yönetim ile Mazda Türkiye'den çekilse bile, ki sanmıyorum; Mermerlerin işlediği suçu affettimez, temize çıkarmaz...E hani Mermerler suçluydu ?
Bu markanın başarısızlığı Mazda Türkiye yönetiminden kaynaklanıyor .
Suzuki satılmaya başladı , Subaru bile bir nebze hareketlilik içinde .
Ama yönetemiyorsan gerektiğinde bırakacaksın .
Mermerler'i şimdiki mevcut yönetim ile kıyaslamak zaten mümkün değil, şimdiki Mazda Türkiye; başlı başına bir şube, distribütör değil... Ve Mazda da; ürettiği araçların hepsini büyük kârlılık oranları ile satıyor... Yani; Türkiye de, kaç tane Mazda satılmış, veya hiç satılmamış Japon'ların umurunda değil... Çünkü; bu ülkenin vergi politikası bu olduğu sürece de, umurlarında olmayacaktır...
Bu noktada şunu tartışabiliriz, Mermerler varken mi, son kullanıcı rahat ediyordu, yoksa Şube varken mi?
* * *
Yönetimde başarısızlık diye bir şey yok ki; ülkeye gelen daha doğrusu talep edilen araçlar getiriliyor ve satılıyor, başarısızlık nerede? Güzel noktaya değindin Onur, teşekkürler... Buyrun tartışmaya...
Not; Mazda Türkiye yönetimi ile hiç bir bağımız ve ilişkimiz yoktur, yanlış anlaşılmasın... Forum olarak Mazda Global'i muhatap alıyoruz...
- Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
- #111
Kendimi yanlış ifade etmiş olabilirim Veli abi. Ben Mermerler dönemini görmedim .
Şunu diyorum Mermerler döneminde yanlış işler yapıldıda yıllarca bu yönetim bu algıyı düzeltmek için ne yaptı . Sorguladığım bu .
Bakınız Suzuki yönetimi farklı bir firmaya geçtiğinde bir anda inanılmaz şekilde satışları artmaya başladı . Demekki belli gelişimlerle satış rakamlarını ve bayi ağını arttırmak mümkün. Kaç yıldır bunu bekliyoruz varmı bir gelişim ? Hayır .
Şimdi elimizdeki araçlara bakalım , bu araçlar bu ülke şartlarında satmaz mı ? Yok motor atmosferikde yok şuydu . E Honda , Toyota çokmu farklı ?
Bence doğru politikalarla kesinlikle satılır .
Daha geçen hafta İzmir bayisine aracımı götürdüm , Showroom da kaç araç vardı ? Sadece 1 adet . Şimdi sen farklı bir markadan buraya gelsen bu markaya bakış açın nasıl olur ?
Mazda hala bir kaç bayinin ( ki bunlardan biri bizim forumumuza üye ) iyi niyetli çalışmaları ile ayakta duruyor.
Arka Planda Mazda Türkiye nin verdiği emeği tabiki bilmiyorum ( belkide başarısız olan Mazda Globalin bize olan bakış açısıdır . ) ama ben müşteri olarak baktığım alanda başarısız bir yönetim görüyorum .
Şunu diyorum Mermerler döneminde yanlış işler yapıldıda yıllarca bu yönetim bu algıyı düzeltmek için ne yaptı . Sorguladığım bu .
Bakınız Suzuki yönetimi farklı bir firmaya geçtiğinde bir anda inanılmaz şekilde satışları artmaya başladı . Demekki belli gelişimlerle satış rakamlarını ve bayi ağını arttırmak mümkün. Kaç yıldır bunu bekliyoruz varmı bir gelişim ? Hayır .
Şimdi elimizdeki araçlara bakalım , bu araçlar bu ülke şartlarında satmaz mı ? Yok motor atmosferikde yok şuydu . E Honda , Toyota çokmu farklı ?
Bence doğru politikalarla kesinlikle satılır .
Daha geçen hafta İzmir bayisine aracımı götürdüm , Showroom da kaç araç vardı ? Sadece 1 adet . Şimdi sen farklı bir markadan buraya gelsen bu markaya bakış açın nasıl olur ?
Mazda hala bir kaç bayinin ( ki bunlardan biri bizim forumumuza üye ) iyi niyetli çalışmaları ile ayakta duruyor.
Arka Planda Mazda Türkiye nin verdiği emeği tabiki bilmiyorum ( belkide başarısız olan Mazda Globalin bize olan bakış açısıdır . ) ama ben müşteri olarak baktığım alanda başarısız bir yönetim görüyorum .
Düşüncelerinde ve duygularında tamamen haklısın, ama iş bir kaç adım yukarıya doğru gittiğinde bizim bu açıdaki bakışımızın onlar için önemi yok ki... Ben bunu anlatmaya çalışıyorum... Bildiğim kadarıyla; Mazda dünya genelinde şube ağı ile işleri yürütüyor, hal böyle iken de, ana merkezin ürettiği ürünler en yüksek kârlılık ile satılıyor mu ona bakıyorlar... Evet satılıyor... O zaman yapılan işler doğru yönde deyip, vuruyorlar kırbacı...
Ben A malını üretiyorum ve 10 tane bayim var emrimde... Her bayi gönderdiğim ürünü benim istediğim fiyat ile rahatça satıyor mu? Yoksa; elinde mal bırakarak benim stok maliyetlerimi yükseltiyor mu? Ya da; satamayacağı ürünü benden çekip, ürün satış verimliliğimi düşürüyor mu?
Bütün bunlar pozitif yönde işliyorsa bana ne, ürünün hangi bayide ne kadar satıldığı, bana ne son kullanıcının duygusal düşünceleri...
Bu noktada benim odaklanacağım nokta şu olur; ne yaparım da, satış giderlerimi daha aşağıya çekip, daha efektif satış ağı oluştururum...
ibrasoft
Aktif
Diğer firmalar kampanya yaptığında Mazda Tr de genel müdür olduğunu sonradan öğrendiğim kişi ya 15-20 bin tl indirimle araç satıyorlar, düşük karlılıkla araç satılmaz ki, biz butik markayız modunda cümleler sarf ediyordu.
Kişisel görüşümdür, yanlış yorumluyorsun diyene de saygı duyarım. Ama konuşmasından anladığım; bana verilen satış rakamı zaten 1.000 adet, onu da ev iş arası ofis personeli gibi çalısşam bile satarım. Zaten ortalama rakamlar 850 lerde. Kalanı da bayilere devrettiğim stokla, kendi içimde kullandığım araçlarla tamamlıyorum modunda. (En basit örneği bendeki araç 2012 model, mart 2013 çıkışlı. İlk ruhsat sahibi Mazda Türkiye. 2012 olup kasım çıkışlı araçlar bile görüyorum.)
Şimdi eleştrilerim; kusura bakmasın kimse de biz butik markayız, biz özel markayız modunda kimseyi kandırmaya gerek yok. Üst segment sınıfında bir marka olmadığını hepimiz biliyoruz. Hatta ikinci araç alan bir çok kullanıcının da piyasası düşük olduğu için tercih ettiği bir marka haline geldi Türkiye de. Mazda hayranıyım, şöyle mazda cıyım diyenlerin yarısı sıfır araba alacak parası olsa sıfır/ikinci el arasındaki değer kaybı nedeniyle sıfır mazda almaz.
Peki bunun sorumlusu kim? Bunun da aslında hiç bir önemi yok. Eskiden oydu, ondan aldık biz varız.... da sen ne yaptın? Asıl cevap verilmesi gereken bu. Bu şekilde tepeden bakmayla ve biz butiğiz, çok satmak değil karlı satmak mantıklı.. modunda bir aracın piyasa satış adetleri artırılamaz, artmıyorda..
Bu şanzıman gibi bir dişli sistemi aslında. Ana firma, distribütör, bayi, servis ve son kullanıcının birbirine bağlı olduğu bir dişli sistemi. Son ürün satış adedi ise, bunu artırmak için son kullanıcı bir yere kadar fedakarlık yapar. Son kullanıcının fedakarlık yapması yani ürününü alması için servis ağını genişletmen, hizmeti iyileştirmen gerekli. Yatırımcıların bayi ve servis açması için de araç sayısının artması gerekli. Bu ikisi birbirini beslediği için vitesi büyütüp asıl fedakarlığı yapması gereken ana firma ve distribütördür.
Diğer firmalar bilmiyor mu yüksek karla araç satmayı. Onların ne kadar çok araç olursa garanti süresince o kadar servis geri dönüşü ve yedek parça satışı olur, garanti sonrası azalsa da servis hizmeti alan; yedek parça olarak, kaporta parçaları olarak ürünü sattıktan sonra da destekten kazanmayı hedeflemeleri hata da, sizin bu yaklaşımınız mı doğru. Yüksek satış rakamı ve servis dönüşleri yeni bayiler ve yeni servisler açılması, dolayısıyla servis ağının genişlemesi demek değil mi?
Var bir yerde mantık hatası ama, sorun hata olmasında değil. Yaklaşımın doğru olduğundan ve hatasız olduklarından o kadar eminler ki, diğerlerini hata yapıyor olarak görüyorlar. Hatasız olduğunu düşünen birine yaklaşımını veya davranışını değiştirmek imkansız gibi bir şeydir. Önce bir yerde bir hata var demesi ve sorunun neden kaynaklandığını araması gerekir.
Kişisel görüşümdür, yanlış yorumluyorsun diyene de saygı duyarım. Ama konuşmasından anladığım; bana verilen satış rakamı zaten 1.000 adet, onu da ev iş arası ofis personeli gibi çalısşam bile satarım. Zaten ortalama rakamlar 850 lerde. Kalanı da bayilere devrettiğim stokla, kendi içimde kullandığım araçlarla tamamlıyorum modunda. (En basit örneği bendeki araç 2012 model, mart 2013 çıkışlı. İlk ruhsat sahibi Mazda Türkiye. 2012 olup kasım çıkışlı araçlar bile görüyorum.)
Şimdi eleştrilerim; kusura bakmasın kimse de biz butik markayız, biz özel markayız modunda kimseyi kandırmaya gerek yok. Üst segment sınıfında bir marka olmadığını hepimiz biliyoruz. Hatta ikinci araç alan bir çok kullanıcının da piyasası düşük olduğu için tercih ettiği bir marka haline geldi Türkiye de. Mazda hayranıyım, şöyle mazda cıyım diyenlerin yarısı sıfır araba alacak parası olsa sıfır/ikinci el arasındaki değer kaybı nedeniyle sıfır mazda almaz.
Peki bunun sorumlusu kim? Bunun da aslında hiç bir önemi yok. Eskiden oydu, ondan aldık biz varız.... da sen ne yaptın? Asıl cevap verilmesi gereken bu. Bu şekilde tepeden bakmayla ve biz butiğiz, çok satmak değil karlı satmak mantıklı.. modunda bir aracın piyasa satış adetleri artırılamaz, artmıyorda..
Bu şanzıman gibi bir dişli sistemi aslında. Ana firma, distribütör, bayi, servis ve son kullanıcının birbirine bağlı olduğu bir dişli sistemi. Son ürün satış adedi ise, bunu artırmak için son kullanıcı bir yere kadar fedakarlık yapar. Son kullanıcının fedakarlık yapması yani ürününü alması için servis ağını genişletmen, hizmeti iyileştirmen gerekli. Yatırımcıların bayi ve servis açması için de araç sayısının artması gerekli. Bu ikisi birbirini beslediği için vitesi büyütüp asıl fedakarlığı yapması gereken ana firma ve distribütördür.
Diğer firmalar bilmiyor mu yüksek karla araç satmayı. Onların ne kadar çok araç olursa garanti süresince o kadar servis geri dönüşü ve yedek parça satışı olur, garanti sonrası azalsa da servis hizmeti alan; yedek parça olarak, kaporta parçaları olarak ürünü sattıktan sonra da destekten kazanmayı hedeflemeleri hata da, sizin bu yaklaşımınız mı doğru. Yüksek satış rakamı ve servis dönüşleri yeni bayiler ve yeni servisler açılması, dolayısıyla servis ağının genişlemesi demek değil mi?
Var bir yerde mantık hatası ama, sorun hata olmasında değil. Yaklaşımın doğru olduğundan ve hatasız olduklarından o kadar eminler ki, diğerlerini hata yapıyor olarak görüyorlar. Hatasız olduğunu düşünen birine yaklaşımını veya davranışını değiştirmek imkansız gibi bir şeydir. Önce bir yerde bir hata var demesi ve sorunun neden kaynaklandığını araması gerekir.
Son düzenleme:
- Mesajlar
- 35,830
- Konum
- Mudanya
İbrahim görüşlerin doğru ama Mazda'nın TR için konumu ve amacını düşününce değerini maalesef yitiriyor. Çok satmak istiyoruz diye bir çabası yok ki, sen sadece kullanıcı olarak, "neden" kelimesinin karşılığını arayıp duruyorsun. Kârlı satmak bir stratejidir marka için, bundan dolayı da eleştirmem Mazda'yı ben. Toyota vb. kâr marjı düşük olsun ama çok satayım derdinde diye herkes o şekilde düşünmek zorunda değil ki.
Otomobillerin kalitesi günlük üretim bandındaki adetle eş değer olduğunu düşünürsek te ben kârlı satılıp kaliteli olmasını yeğlerim. Kalitesiz ucuz zaten zibille var, amaç oysa Mazda niye alayım ki, alırım Dacia, eşşek gibi de binip işimi görürüm.
Otomobillerin kalitesi günlük üretim bandındaki adetle eş değer olduğunu düşünürsek te ben kârlı satılıp kaliteli olmasını yeğlerim. Kalitesiz ucuz zaten zibille var, amaç oysa Mazda niye alayım ki, alırım Dacia, eşşek gibi de binip işimi görürüm.
ibrasoft
Aktif
Katıldığım yerleri olsa da, mazda yı dacia ile karşılaştırmam. Daciaya bineceğime mazdaya binerim mantığı bana göre değil. O zaten renaultun ucuz araç stratejisi ile çıkardığı bir araç. Mazda nın bu noktada rakibi ve dengi peugeot, dacia, fiat değil.
Ford, Honda, Toyota, Volkswagen markaları arasında yer alır bana göre. Ki fiyat skalası olarak da bunların olduğu grupta sıfır fiyatları. Bunların arasından da mazda bariz şu derecede kalitelidir demek biraz marka fanatikliğine girer, fanatizmin her türlüsüne karşı olduğum için bana uymaz o da. Ki audi klasmanına bile koymak biraz abartı olacakken mercedes, bmw gibi biz butiğiz yaklaşımına benim eleştirim.
Kalitenin üretim sayısı ile orantılı olmadığı zaten aşikar.
Benim kullanıcı olarak endişem düşen satış adetleri nedeniyle piyasadaki ikinci el değer kaybının yanı sıra, bu satış rakamlarıyla bu ülkede de olmasak zarar etmiş olmayız denmesi ve ülkeden çekilmesi durumunda dibe vurma ihtimali. Kötü bir senaryo olabilir ama olmayacağının garantisi yok bu rakamlarla. Opelin chevrolete 10 yıl desteğe devam edeceği gibi direk destekleyecek bir grubu da yok mazdanın. Ford/Mazda ortak parçalardan dolayı oem kalitesinde motor ve alt takımda çok parçayı bulabiliriz belki ama kaporta aksamı için aynı şeyi söyleyemeyiz.
- Mesajlar
- 35,830
- Konum
- Mudanya
Fanatiklik asla yapmam bu konuda, ben markaların kalite yarışını hedef almadım, üretim bandındaki sayı ile kalitenin doğru orantısı var dedim sadece.
Şu daha kaliteli Mazda daha kaliteli gibi yaklaşımları sadece bariz kalite farkı olduğunda kullanırım. Butik kelimesinin kullanımını sen direk premium sınıf olarak adlandırmışsın, ama o anlamda kullanmıyor kelimeyi. Son atılımlarla premium adayıdır Mazda, bu da bir kenarda dursun tabi, ama şuan değil.
Diğer kötü senaryonun olmasını ben de istemem, ama bunu Mazda, yada Mazda TR düşünüp önlem almıyorsa, yani bir bakıma onların umurunda değilse bizim neden olsun, şuan var ve bu güzelliklerden yararlanıyoruz, olmadığında da o zaman düşünürüz.
Yanlış bilmiyorsam bütün markaların yasal olarak yedek parça ve hizmet verme zorunluluğu var bir süre, çekilse bile.
Şu daha kaliteli Mazda daha kaliteli gibi yaklaşımları sadece bariz kalite farkı olduğunda kullanırım. Butik kelimesinin kullanımını sen direk premium sınıf olarak adlandırmışsın, ama o anlamda kullanmıyor kelimeyi. Son atılımlarla premium adayıdır Mazda, bu da bir kenarda dursun tabi, ama şuan değil.
Diğer kötü senaryonun olmasını ben de istemem, ama bunu Mazda, yada Mazda TR düşünüp önlem almıyorsa, yani bir bakıma onların umurunda değilse bizim neden olsun, şuan var ve bu güzelliklerden yararlanıyoruz, olmadığında da o zaman düşünürüz.
Yanlış bilmiyorsam bütün markaların yasal olarak yedek parça ve hizmet verme zorunluluğu var bir süre, çekilse bile.
ibrasoft
Aktif
Röportajı veren yöneticinin butik kelimesini kullanırkenki tavır ve konuşma tarzından kaynaklı o şekilde yorumlamam, senin söyleminden kaynaklı değil yanlış anlaşılmasın.
Evet benim kızmaya engel olamadığım konu da bu zaten. Hak ettiğinden az kullanıcıya ulaşması. Ben aracı alırken her ikinci el kullanıcısı gibi bütçeme göre hareket ettim. Focus, volvo S40 ve mazda 3 arasında kaldım. Focusun iç tasarımını beğenmemenin yanında aradaki yukarı yönlü farka değmeyeceğini düşündüm. Volvo da maks daha da açıktı. Baktığımda alt takım ve motoru aynı olan bu üç araçtan beğeni ve bütçeme göre hareket ettim.
Aynı alt takım ve motora sahip bu üç aracın satış rakamlarına bakınca neden hak etmediği yerde demek istediğim daha net anlaşılacaktır.
Sonraki seri için durum daha kötü bu yönden bakınca, çünkü bm ve sonrasındaki iyileşme ve özgünleşmeye rağmen rakamlar aynı aralıkta yerinde saydı. Hadi eski kasa aynı bandın, ortak parçaların platformu, ki o satış rakamları arasındaki uçurumu bununla açıklamak doğru olmaz.
Kendini aşmayı hedefleyen bir yönetim gelse, global ne kadar ağırdan alsa da globalin verdiği kotanın en azından 3-4 katını, sonrasında katlayarak artacak satış rakamlarına ulaşacak potansiyelde markaya yazık oluyor, üzüntüm bu. Yoksa kullanıcı olarak bir aracım var satarım olur biter. Benimki söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil olayı..
Evet benim kızmaya engel olamadığım konu da bu zaten. Hak ettiğinden az kullanıcıya ulaşması. Ben aracı alırken her ikinci el kullanıcısı gibi bütçeme göre hareket ettim. Focus, volvo S40 ve mazda 3 arasında kaldım. Focusun iç tasarımını beğenmemenin yanında aradaki yukarı yönlü farka değmeyeceğini düşündüm. Volvo da maks daha da açıktı. Baktığımda alt takım ve motoru aynı olan bu üç araçtan beğeni ve bütçeme göre hareket ettim.
Aynı alt takım ve motora sahip bu üç aracın satış rakamlarına bakınca neden hak etmediği yerde demek istediğim daha net anlaşılacaktır.
Sonraki seri için durum daha kötü bu yönden bakınca, çünkü bm ve sonrasındaki iyileşme ve özgünleşmeye rağmen rakamlar aynı aralıkta yerinde saydı. Hadi eski kasa aynı bandın, ortak parçaların platformu, ki o satış rakamları arasındaki uçurumu bununla açıklamak doğru olmaz.
Kendini aşmayı hedefleyen bir yönetim gelse, global ne kadar ağırdan alsa da globalin verdiği kotanın en azından 3-4 katını, sonrasında katlayarak artacak satış rakamlarına ulaşacak potansiyelde markaya yazık oluyor, üzüntüm bu. Yoksa kullanıcı olarak bir aracım var satarım olur biter. Benimki söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil olayı..
Son düzenleme:
universitely76
Aktif
- Mesajlar
- 2,445
- Konum
- Yalova-Armutlu
- Araç Markası
- 2009 Mazda 3 Touring
- Araç Renk ve Tip
- Sedan - Gri Şimşek
1000 hedefi aşılmış ya kendini başarılı sayıyordur Mazda Türkiye!
Mazda; küresel bazda 2019 Ocak ayı içerisinde üretmiş olduğu toplam 126,140 adet aracın, 123,392 adetini satarak, minimum stok sayısı ile ticari başarısını devam ettirdi...
Kaynak; Mazda Global
Kaynak; Mazda Global