Bu konuyu açma sebebim; Mazda'yı beğenip, araştırıp, iş satın almaya geldiğinde türlü çeşit şehir efsaneleri sebebiyle vazgeçen şanssız kitleye bir nebze olsun yardımcı olmaktır...
Aracımı 04.04.2014 Tarihinde @Lord_Phoenix (Mustafa) dan aldım. Kendisi benden de pimpirikliymiş ki; aracı periyodik olarak bakımlı tutmuş ve kayıt altına almış, kendisine teşekkür ediyorum... Aracımı 108 binde aldım ve 117 bin kilometreye geldik çok şükür...
İstanbul'dan aldım ve gece yolculuğu yaparak Aydın'a geldim... Mazda 626 dan sonra bu araç bana yolda daha fazla bir güven verdi, Manisa çıkışındaki rampalarda DSC'nin nasıl çalıştığını ve ne işe yaradığını öğrenmemle arabaya farklı bir anlam yüklemem aynı anda oldu... Sanki bir mıknatıs arabayı kendi çizgisinde asfalta yapıştırıyordu... Ayrıca; o kadar saat yolda ne yorgunluk, ne bel-baş-boyun ağrısı hissetmedim, bu da kendisine hayran bırakmaya yetti.
Diğer aracıma göre fazlaca yol sesi alıyordu bu hiç hoşuma gitmemişti ama bu durum tamamen lastiklerin ömrünü tamamlamış olmasından kaynaklıymış, onu da lastikleri geçen haftalarda değiştirince anladım...
626 aracıma göre bunu devirli kullanmak gerekiyordu onu da "basıyorum da niye gitmiyor" diye düşünürken, "len biraz daha fazla bas bakalım" dediğimde keşfettim... Bu arabanın torku 4 bin devirden itibaren gücü ortaya koyuyor onu da zamanla anlamış oldum... Manuele alarak 2.vites benzin ile kesiciye sokayım dedim, ibre 120'de kaldı, daha fazla yapmıyor, merak edenlere ayrı bir bilgi olsun... Kesici de çalışıyor...
Aracım otomatik olduğu için muadillerinden ortalama 1,5-2 litre fazla yakabiliyor, uzun yolda lpg'yi 8 litre, şehir içinde ise; 11-13 litre aralığında tükettiğine artık adım gibi eminim... Otomatik 4 ileri ama 4 ten sonra bir rahatlama daha yapıyor buna halk arasında 4,5 deniliyor, manuele alırsak 4 vites, ben manuele dik rampaları inerken alıyorum, motor freni yapmak için iyi oluyor...
Ayrıca; aracımı eğimli ve kaldırımlara park ettiğimde, vitesin kademelerini değiştirirken hafif bir vuruntu yapıyor, yani aracınızı her daim düz bir zeminde tutun mu demek istiyor yoksa Mustafa Abi'nin @mtutun açıkladığı gibi Japonlar kibar insanlar olduğundan; aracını sağa sola, kaldırıma gelişi güzel park edip hanzoluk yapmayın diyemedikleri için böyle bir uyarı sistemi mi bulmuşlar çözemedim...
Aracımın eksiklikleri bana göre; Hız Sabitleyicisinin olmaması, silecek zaman ayarının bulunmaması, bagaj kapağının içeriden açılmaması açıldığında 5-10 santim kalkmaması, ara sıra otomatik şanzıman yağ çubuğunun oradan yağ atması (bunu normal diyorlar ben de inandım)
6'lı CD değiştiricisi büyük bir nimet, fakat tozdan dolayı temizliğine dikkat edilmezse kısa sürede arızaya bağlayabiliyor dikkat edin derim... Benim aracımda mp3 okuyabiliyor, makyajsız kasalarda sadece track okuyor...
Sunroof meraklısıydım, kullanınca da müptelası oldum diyebilirim... Uzun yolda, arka kısmını açmak, içeriyi havalandırıp pis havanın içeride kalmamasını sağlıyor, yüksek hızlarda ses yapıyor o ayrı, sanırım bunun için de Japon kardeşlerimiz yüksek hız yapılmasın diye böyle bir önlem almışlar... Güneş tepenizde değilse, sunroof perdesini açtığınızda aracın içi aydınlık oluyor ve bu durum bana ferahlık veriyor.
Dört tekerin disk olması, fren blokaj sistemine (abs) ve anti patinaj (tcs) sistemine çok iş düşmese de araçta olduğunu bilmek ve bir kaç kez devreye girdiğini görmek insana ayrı bir güven veriyor... Lastik, Jant ölçüleri standart olarak; 205/55/16 ve orijinal alaşım jantları var.
Ayrıca; 8 tane hava yastığının olması, bu segment bir araçta güvenliğe ne kadar önem verdiklerinin ayrı bir göstergesi bence... Japon gardaşlarımı bir kez daha tebrik ediyorum. Hep Japon dedim de aklıma geldi; bu aracın tasarımı bir Türk mühendise ait... Bunu öğrendiğimde "len boşuna hasta olmamışım ben bu tasarıma, demek ki, kan çekiyor" diye düşünürken buldum kendimi...
Deneme amaçlı zaman zaman 180 kilometre hızı gördüm ama sağlıklı bir şey değil, hem arabaya yazık, hem de çok tehlikeli, hava, yol ve araba ne kadar müsait olsa da, bu tarz atraksiyonlardan kaçınmak gerekiyor, aman Allah korusun... Şunu da belirteyim; otoyolda 140-160 la bile giderken bu hızı hissetmiyorsunuz, CD çalar açıksa hele, müzik aracın gürültünün altında ezilmiyor, hıza duyarlı olarak müziğin sesi de artıyor, güzel özellik ben seviyorum şahsen...
Aracın döşemeleri fazlasıyla kaliteli ve üst sınıf havası veriyor, ön bölümde göstergeler fazlasıyla spor karakterli, otomatik vitesin bulunduğu bölüm ve üst tarafı harika dizayn edilmiş, beni mest ediyor... Dört cam otomatik ve tek tuşlama ile açılıp kapanabiliyor, ayrıca, uzaktan kumandadaki açma tuşuna üç dört saniye basılı tuttuğunuzda dört cam otomatik olarak açılıyor, çok sıcak günlerde ben bu özelliği sık kullanıyorum, akü ömründen yese de, ben arabaya binene kadar en azından içindeki kesif sıcak hava bir nebze gitmiş oluyor.
Dijital klima, premium markalarda bile opsiyonel olarak sunulurken bu segment bir araçta bulunması hakikaten saygı duyulacak düşünce... Yaz kış 23 derecede otomatik olarak kullanıyorum ve bana yetiyor... Büyük rahatlık.
Aracın aydınlatmaları gayet yeterli durumda, birde Mazda da genel olarak bu aydınlatma konusunda en hoşuma giden şey, kısalardan uzunlara aldığımızda, kısaların uzunlar ile birlikte yanıyor olması... Ekstra aydınlık sağlıyor.
16 jant olmasından dolayı direksiyon ilk etapta ağır gelebiliyor ama alıştıktan sonra yeterli seviyede yumuşaklığı var ve hıza duyarlı olarak bu yumuşaklık sertleşebiliyor, yakın zamanda direksiyon yağını ve lastikleri değiştirdim neredeyse yarı yarıya daha direksiyon rahatladı... Düşük ebat jant arabadan bu arabaya terfi ettiyseniz, alışmak zaman alabiliyor...
Bagaj hacmi bana fazlasıyla yetiyor, ikisi hatun olmak üzere ailede dört kişiyiz ve dediğim gibi yetiyor.
Motor 105 beygir ve bu kasaya (1440 Kg) az geliyor, yetmiyor diyebilirim, haa pistte yarışa çıkmıyoruz ama yine de az geldiğini bazı durumlarda anlıyorum, bunu da dediğim gibi gaza yüklenerek hallediyorum... Motorun lpg uyumu için uygun ustayı ve uygun montajlamayı yaptırmanız gerekiyor, yoksa işinin ehli olmayan ustalara düşerseniz Mazda ve Lpg yan yana size ızdırap yaşatabilir dikkat edilecek püf nokta burası...
Yeni nesil motorların hepsinde olduğu gibi lpg dönüşümlü motorlarda zamanla supap sorunu yaşanabiliyor, bunun maliyeti de 1500-3500 TL aralığında değişmekte, 60 bin ile 100 bin aralığında (genel olarak) supap sorunu yaşandığı var sayılırsa, bu maliyetin de çok bir önemi kalmıyor.
Süspansiyon biraz sert gelebilir ama ben ondan da memnunum, sert süspansiyonun olması güvenliğin üst seviyede olmasını sağlıyor, yeri geliyor yüksek hızlarda virajlara girmem gerektiğinde bu sert süspansiyonun yere ne kadar yapıştığını hissetmek güzel oluyor...
Aracımın yere yakınlığı, Aydın'ın saçma sapan sokaklarında benim canımı sıksa da, bu dışarıdan spor bir görüntü veriyor... Yay uygulaması ile bu görüntü daha da spor olabilir ama şimdilik buna gönlüm razı gelmez... Çok sürtüyor...
Özellikle fiyatı ve üzerindeki donanımı ile diğer aynı segment araçlar kıyaslandığında Mazda 3'ün veya genel anlamda Mazda'nın ne kadar önde olduğunu anlamak zor değil... Paranın fazlasıyla karşılığı bence...
Şimdilik bu kadar, zaten yeterince uzun oldu gibi... Aklıma geldikçe, tecrübe edindikçe, sorularınız olduğu müddetçe yazmaya devam ederim.
Herkeslere kazasız, belasız, nazarsız günler diliyorum...
Aracımı 04.04.2014 Tarihinde @Lord_Phoenix (Mustafa) dan aldım. Kendisi benden de pimpirikliymiş ki; aracı periyodik olarak bakımlı tutmuş ve kayıt altına almış, kendisine teşekkür ediyorum... Aracımı 108 binde aldım ve 117 bin kilometreye geldik çok şükür...
İstanbul'dan aldım ve gece yolculuğu yaparak Aydın'a geldim... Mazda 626 dan sonra bu araç bana yolda daha fazla bir güven verdi, Manisa çıkışındaki rampalarda DSC'nin nasıl çalıştığını ve ne işe yaradığını öğrenmemle arabaya farklı bir anlam yüklemem aynı anda oldu... Sanki bir mıknatıs arabayı kendi çizgisinde asfalta yapıştırıyordu... Ayrıca; o kadar saat yolda ne yorgunluk, ne bel-baş-boyun ağrısı hissetmedim, bu da kendisine hayran bırakmaya yetti.
Diğer aracıma göre fazlaca yol sesi alıyordu bu hiç hoşuma gitmemişti ama bu durum tamamen lastiklerin ömrünü tamamlamış olmasından kaynaklıymış, onu da lastikleri geçen haftalarda değiştirince anladım...
626 aracıma göre bunu devirli kullanmak gerekiyordu onu da "basıyorum da niye gitmiyor" diye düşünürken, "len biraz daha fazla bas bakalım" dediğimde keşfettim... Bu arabanın torku 4 bin devirden itibaren gücü ortaya koyuyor onu da zamanla anlamış oldum... Manuele alarak 2.vites benzin ile kesiciye sokayım dedim, ibre 120'de kaldı, daha fazla yapmıyor, merak edenlere ayrı bir bilgi olsun... Kesici de çalışıyor...
Aracım otomatik olduğu için muadillerinden ortalama 1,5-2 litre fazla yakabiliyor, uzun yolda lpg'yi 8 litre, şehir içinde ise; 11-13 litre aralığında tükettiğine artık adım gibi eminim... Otomatik 4 ileri ama 4 ten sonra bir rahatlama daha yapıyor buna halk arasında 4,5 deniliyor, manuele alırsak 4 vites, ben manuele dik rampaları inerken alıyorum, motor freni yapmak için iyi oluyor...
Ayrıca; aracımı eğimli ve kaldırımlara park ettiğimde, vitesin kademelerini değiştirirken hafif bir vuruntu yapıyor, yani aracınızı her daim düz bir zeminde tutun mu demek istiyor yoksa Mustafa Abi'nin @mtutun açıkladığı gibi Japonlar kibar insanlar olduğundan; aracını sağa sola, kaldırıma gelişi güzel park edip hanzoluk yapmayın diyemedikleri için böyle bir uyarı sistemi mi bulmuşlar çözemedim...
Aracımın eksiklikleri bana göre; Hız Sabitleyicisinin olmaması, silecek zaman ayarının bulunmaması, bagaj kapağının içeriden açılmaması açıldığında 5-10 santim kalkmaması, ara sıra otomatik şanzıman yağ çubuğunun oradan yağ atması (bunu normal diyorlar ben de inandım)
6'lı CD değiştiricisi büyük bir nimet, fakat tozdan dolayı temizliğine dikkat edilmezse kısa sürede arızaya bağlayabiliyor dikkat edin derim... Benim aracımda mp3 okuyabiliyor, makyajsız kasalarda sadece track okuyor...
Sunroof meraklısıydım, kullanınca da müptelası oldum diyebilirim... Uzun yolda, arka kısmını açmak, içeriyi havalandırıp pis havanın içeride kalmamasını sağlıyor, yüksek hızlarda ses yapıyor o ayrı, sanırım bunun için de Japon kardeşlerimiz yüksek hız yapılmasın diye böyle bir önlem almışlar... Güneş tepenizde değilse, sunroof perdesini açtığınızda aracın içi aydınlık oluyor ve bu durum bana ferahlık veriyor.
Dört tekerin disk olması, fren blokaj sistemine (abs) ve anti patinaj (tcs) sistemine çok iş düşmese de araçta olduğunu bilmek ve bir kaç kez devreye girdiğini görmek insana ayrı bir güven veriyor... Lastik, Jant ölçüleri standart olarak; 205/55/16 ve orijinal alaşım jantları var.
Ayrıca; 8 tane hava yastığının olması, bu segment bir araçta güvenliğe ne kadar önem verdiklerinin ayrı bir göstergesi bence... Japon gardaşlarımı bir kez daha tebrik ediyorum. Hep Japon dedim de aklıma geldi; bu aracın tasarımı bir Türk mühendise ait... Bunu öğrendiğimde "len boşuna hasta olmamışım ben bu tasarıma, demek ki, kan çekiyor" diye düşünürken buldum kendimi...
Deneme amaçlı zaman zaman 180 kilometre hızı gördüm ama sağlıklı bir şey değil, hem arabaya yazık, hem de çok tehlikeli, hava, yol ve araba ne kadar müsait olsa da, bu tarz atraksiyonlardan kaçınmak gerekiyor, aman Allah korusun... Şunu da belirteyim; otoyolda 140-160 la bile giderken bu hızı hissetmiyorsunuz, CD çalar açıksa hele, müzik aracın gürültünün altında ezilmiyor, hıza duyarlı olarak müziğin sesi de artıyor, güzel özellik ben seviyorum şahsen...
Aracın döşemeleri fazlasıyla kaliteli ve üst sınıf havası veriyor, ön bölümde göstergeler fazlasıyla spor karakterli, otomatik vitesin bulunduğu bölüm ve üst tarafı harika dizayn edilmiş, beni mest ediyor... Dört cam otomatik ve tek tuşlama ile açılıp kapanabiliyor, ayrıca, uzaktan kumandadaki açma tuşuna üç dört saniye basılı tuttuğunuzda dört cam otomatik olarak açılıyor, çok sıcak günlerde ben bu özelliği sık kullanıyorum, akü ömründen yese de, ben arabaya binene kadar en azından içindeki kesif sıcak hava bir nebze gitmiş oluyor.
Dijital klima, premium markalarda bile opsiyonel olarak sunulurken bu segment bir araçta bulunması hakikaten saygı duyulacak düşünce... Yaz kış 23 derecede otomatik olarak kullanıyorum ve bana yetiyor... Büyük rahatlık.
Aracın aydınlatmaları gayet yeterli durumda, birde Mazda da genel olarak bu aydınlatma konusunda en hoşuma giden şey, kısalardan uzunlara aldığımızda, kısaların uzunlar ile birlikte yanıyor olması... Ekstra aydınlık sağlıyor.
16 jant olmasından dolayı direksiyon ilk etapta ağır gelebiliyor ama alıştıktan sonra yeterli seviyede yumuşaklığı var ve hıza duyarlı olarak bu yumuşaklık sertleşebiliyor, yakın zamanda direksiyon yağını ve lastikleri değiştirdim neredeyse yarı yarıya daha direksiyon rahatladı... Düşük ebat jant arabadan bu arabaya terfi ettiyseniz, alışmak zaman alabiliyor...
Bagaj hacmi bana fazlasıyla yetiyor, ikisi hatun olmak üzere ailede dört kişiyiz ve dediğim gibi yetiyor.
Motor 105 beygir ve bu kasaya (1440 Kg) az geliyor, yetmiyor diyebilirim, haa pistte yarışa çıkmıyoruz ama yine de az geldiğini bazı durumlarda anlıyorum, bunu da dediğim gibi gaza yüklenerek hallediyorum... Motorun lpg uyumu için uygun ustayı ve uygun montajlamayı yaptırmanız gerekiyor, yoksa işinin ehli olmayan ustalara düşerseniz Mazda ve Lpg yan yana size ızdırap yaşatabilir dikkat edilecek püf nokta burası...
Yeni nesil motorların hepsinde olduğu gibi lpg dönüşümlü motorlarda zamanla supap sorunu yaşanabiliyor, bunun maliyeti de 1500-3500 TL aralığında değişmekte, 60 bin ile 100 bin aralığında (genel olarak) supap sorunu yaşandığı var sayılırsa, bu maliyetin de çok bir önemi kalmıyor.
Süspansiyon biraz sert gelebilir ama ben ondan da memnunum, sert süspansiyonun olması güvenliğin üst seviyede olmasını sağlıyor, yeri geliyor yüksek hızlarda virajlara girmem gerektiğinde bu sert süspansiyonun yere ne kadar yapıştığını hissetmek güzel oluyor...
Aracımın yere yakınlığı, Aydın'ın saçma sapan sokaklarında benim canımı sıksa da, bu dışarıdan spor bir görüntü veriyor... Yay uygulaması ile bu görüntü daha da spor olabilir ama şimdilik buna gönlüm razı gelmez... Çok sürtüyor...
Özellikle fiyatı ve üzerindeki donanımı ile diğer aynı segment araçlar kıyaslandığında Mazda 3'ün veya genel anlamda Mazda'nın ne kadar önde olduğunu anlamak zor değil... Paranın fazlasıyla karşılığı bence...
Şimdilik bu kadar, zaten yeterince uzun oldu gibi... Aklıma geldikçe, tecrübe edindikçe, sorularınız olduğu müddetçe yazmaya devam ederim.
Herkeslere kazasız, belasız, nazarsız günler diliyorum...
Moderatörün son düzenlenenleri: