Vergi güvenliği tehdit eder mi? Ya da etmeli midir?
Bildiğiniz gibi son yıllarda gerek aktif, gerekse pasif güvenlik her modern memlekette çok büyük bir önem kazandı. Artık araçların sadece çarpışma testlerine tabi tutulup, sonuçlarının değerlendirildiği günler geride kaldı.
Bugün aktif güvenlik de pasif güvenlik kadar değerlendirilmeye tabi duruma geldi. EuroNcap gibi kurumlar bazı güvenlik donanımlarını tavsiye ederken, bazılarını zorunlu ekipman olarak görüyor ve yokluğunda puan kırıyor.
Çünkü yapılan test ve istatistiklerde, bazı güvenlik donanımları ile donatılan araçlarda belli kazaların oranlarının inanılmaz düştüğü ve/veya kazanın ölümcüllüğünün azaltıldığı gibi sonuçlar elde ediliyor. Yaya koruma, çocuk koruma, boyun koruma, diz koruma gibi sistemler ölümleri, kalıcı sakatlıkları inanılmaz azaltarak, hem insan hayatını korumaya, hem de ekonomik kayıplara engel olmaya hizmet ediyor.
Bu girişten sonra ilginç bir bilgi paylaşmak istiyorum. Son dönemde beni ziyaret eden bir Alman, bir de İsveç'li misafirimden öğrendiğime göre, bir yeni otomobilin Almanya'daki vergi yükü %20, İsveç'deki ise %30 civarındaymış. Bu oran Türkiye'de ise yanlış değilsen en düşük vergi oranına sahip olan 1.6 litre altı modeller için %73 civarı.
Bu ne demek? Sadece aynı otomobillere bizden daha zengin Avrupalılardan daha fazla ödüyoruz demek değil elbet! Örneğin çarpışma engelleyici ve çarpışma şiddeti azaltıcı otomatik frenleme tertibatını bir Avrupalıdan çok daha pahalıya satın alabiliriz demek!
Peki hükümetimiz için kendi insanının hayatı bir Alman'dan, İsveçli'den daha mı değersiz?
Bu kadar zeki insanın yaşadığı bir ülkede, gelen araçların üstünde standart gelen güvenlik donanımları vergiden muaf olabilecek bir vergi sistemi dizayn edilip de, neden insan hayatı daha fazla koruma altına alınmaz?
Evet denilebilir ki, bazı uyanıklar bunu hemen vergi avantajı sağlamak için istismar ederler. Evet, kesinlikle denerler. Onların bunu denemesine engel olmak, insan hayatı kurtarmaktan daha mı önemli? Ya da biraz koltuğunuzdan kalkıp, aktif denetim yaparsınız, hem vergi kaçağı olmaz, hem hayat kurtarırsınız...
mevcut durumda ise, Türk insanı kendi hükümeti tarafından Avrupalılardan çok daha fazla ödediği ama güvenliği daha düşük araçlara binmeye mahkum ediliyor!
Bildiğiniz gibi son yıllarda gerek aktif, gerekse pasif güvenlik her modern memlekette çok büyük bir önem kazandı. Artık araçların sadece çarpışma testlerine tabi tutulup, sonuçlarının değerlendirildiği günler geride kaldı.
Bugün aktif güvenlik de pasif güvenlik kadar değerlendirilmeye tabi duruma geldi. EuroNcap gibi kurumlar bazı güvenlik donanımlarını tavsiye ederken, bazılarını zorunlu ekipman olarak görüyor ve yokluğunda puan kırıyor.
Çünkü yapılan test ve istatistiklerde, bazı güvenlik donanımları ile donatılan araçlarda belli kazaların oranlarının inanılmaz düştüğü ve/veya kazanın ölümcüllüğünün azaltıldığı gibi sonuçlar elde ediliyor. Yaya koruma, çocuk koruma, boyun koruma, diz koruma gibi sistemler ölümleri, kalıcı sakatlıkları inanılmaz azaltarak, hem insan hayatını korumaya, hem de ekonomik kayıplara engel olmaya hizmet ediyor.
Bu girişten sonra ilginç bir bilgi paylaşmak istiyorum. Son dönemde beni ziyaret eden bir Alman, bir de İsveç'li misafirimden öğrendiğime göre, bir yeni otomobilin Almanya'daki vergi yükü %20, İsveç'deki ise %30 civarındaymış. Bu oran Türkiye'de ise yanlış değilsen en düşük vergi oranına sahip olan 1.6 litre altı modeller için %73 civarı.
Bu ne demek? Sadece aynı otomobillere bizden daha zengin Avrupalılardan daha fazla ödüyoruz demek değil elbet! Örneğin çarpışma engelleyici ve çarpışma şiddeti azaltıcı otomatik frenleme tertibatını bir Avrupalıdan çok daha pahalıya satın alabiliriz demek!
Peki hükümetimiz için kendi insanının hayatı bir Alman'dan, İsveçli'den daha mı değersiz?
Bu kadar zeki insanın yaşadığı bir ülkede, gelen araçların üstünde standart gelen güvenlik donanımları vergiden muaf olabilecek bir vergi sistemi dizayn edilip de, neden insan hayatı daha fazla koruma altına alınmaz?
Evet denilebilir ki, bazı uyanıklar bunu hemen vergi avantajı sağlamak için istismar ederler. Evet, kesinlikle denerler. Onların bunu denemesine engel olmak, insan hayatı kurtarmaktan daha mı önemli? Ya da biraz koltuğunuzdan kalkıp, aktif denetim yaparsınız, hem vergi kaçağı olmaz, hem hayat kurtarırsınız...
mevcut durumda ise, Türk insanı kendi hükümeti tarafından Avrupalılardan çok daha fazla ödediği ama güvenliği daha düşük araçlara binmeye mahkum ediliyor!