- Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
- #21
Boya işlerine devam ediyoruz. Her ne kadar ikinci iş gününde de hatalarım olsa da yine de baş koyduğum bu yolda inatla, ısrarla, er ya da geç bu işi kendim çözme yolunda iddialıyım. Konumuzun ikinci adımında yan aynaların boyanması işlemini gerçekleştirmeye çalışacağım. Durmak yok...
Yan aynalarımızı sökmek için öncelikle kapı içindeki üçgen parçayı, sonrasında bu parçanın arkasındaki 4 adet vidayı söküyoruz ve kabloyla sallandırıyoruz. Kapı döşemesini de söküp arkasındaki soketi çıkarınca da kablo da boşa çıkıyor ve dış taraftan aynalarımızı çekiyoruz.
Yine aynı yöntemle önce 200-220 gibi kalından başlayarak inceye doğru (2000 kum) zımparalama işlemi yapıyoruz. Artık buraları öğrendik hızlı geçiyorum. Tüm zımparalama işlemlerinde kesinlikle su kullanmamız gerektiğini de tekrar hatırlatayım yine de...
Kuruladıktan sonra yine maskeleme işlemini uyguluyoruz. Aslında bu dış kapağı çıkarmayı düşünüyordum ki orada aslında kapak olmadığını ve aynanın arkasındaki plastiğin tek parça olduğunu öğrendim. Hayat çok garip...
Sonrasında yere serdiğim gazete kağıtları üzerinde boyama işlemine geçiyoruz.
Ama siz geçmeyin. Bu ilk kattan sonra bu şekilde çalışmak zor olacak diye düşünüp geç de olsa aynaları asıp boyamak aklıma geldi.
Bu şekilde boyama işlemi çok daha kolay olsa da boyanın akma tehlikesi de bir o kadar fazla oluyor. Hatta oldu! Yine iki atışta sadece bir kuş vurdum.
Sol aynanın üst kısmında gördüğünüz gibi boya birikince ve durumu kurtarmak için tekrar müdahale edince dejavu yaşayıp biraz daha bozdum. Giderken bu da belli olmaz ama... Geri kalan yerler ve sağ ayna eskisinden çok daha iyi oldu, anlatmaya gerek yok görüyorsunuz.
Sol aynadaki problemli yeri de boyası iyice kuruduğunda inceden zımpara ve ve pasta/cila yapmayı düşünüyorum. Hatta aynalar kururken bir yandan da geçen hafta boyadığım ön tampona 2000 zımpara ile bir kat geçtim. Şarjlı el matkapı ucuna taktığım pasta süngeri ile de pasta yapmaya çalıştım. Çalıştım diyorum yine bir tecrübemi daha paylaşayım bu esnada.
Hafta sonu polisaj makinesinin ucuna takılan pasta süngerlerinden almıştım. Civatacıdan da 14'lük bir civata alıp baş kısmını şarjlı matkapa girebilecek şekilde tornalatmıştım. İstediğim gibi sonuç vermedi. Şöyle ki alet bir kere şarjlı olduğu için çabuk bayılıyor, çok bastıramıyoruz. Şarjı da çabuk bitiyor. İşe yaramıyor da değil tabi, elle uğraşmaktan çok daha iyi ama yine de salınımdan kaynaklı kullanım zorluğu ve bastıramama gibi negatif yönleri işe yararlılığı belirli bir seviyeden yukarı çıkaramadı maalesef.
El alışkanlığımın çok olmamasından dolayı boyaya zarar verme olasılığını düşünüp korka korka ve az seviyede 2000 kum ile zımparaladığım ön tamponumuza da amatör bir şekilde pasta/cila işlemini uyguladım. Tabi ki profesyonel makinelerle olduğu gibi olmadı, kötü de olmadı. Bir önceki mesajda buna cevap verememiştim, sprey boya olduğu için pastayı kaldırmaz diye düşünmüştüm. Özetle hafiften zımpara ve ince pastayı şimdilik kaldırdı gibi görünüyor. Bu tecrübemizi de not ettik bir köşeye.
Sonra geçtim mökembel arka tamponuma. Bahtsız bedevinin en son hali şu şekildeydi, gerçi şimdiki durumu daha da beter ya...
Sağ tarafımız, sol taraf kadar kötü değil, çizgileri de düzgün; buraya çok işlem gerektirmeyecek, yani inşallah, umarım...
Arka tampona başlarken ilave malzemeleri de hemen yazayım. Daha önceki malzemelerimize ek olarak 80 ve 120 kum zımparalarını, bulabildiğiniz en ufak kutu kadar plastik polyester macun ve sertleştiricisini, macunu çekebilmek için spatula veya çelik parçasını temin etmemiz gerekecek. Tabi bu benim tamponumun sol tarafında daha önceleri çok işlem uygulanmış, macunla çok şekillendirilmiş, çokça akıllı vida atılmış olmasından dolayı gerekti. Sizin tamponunuz benim guzunun sağ tarafı gibiyse bunlara gerek yok.
Macun çatlaklarından başlıyoruz öncelikle. 80 zımpara ile girişiyoruz. Sonrasında mümkün olduğunca sanayinin vazgeçilmezi akıllı vidaları meydana çıkarıyoruz. Nedeni de araçların tamponunun plastik olmasına rağmen usta arkadaşların ısrarla çelik macunu kullanmaları ve haliyle de bunun bir süre sonra çatlayıp patlamasını düşünmemeleri.
Gördüğünüz gibi stopların hemen altında ve tamponun yan kısmında iki tane vida yeri var. Alttaki büyük siyah kısım zaten tabakalardan oluşmuş. Zımparalarken bir kat macun, bir kat boya, sonra bir daha macun, sonra boya gibi mozaik keki andıran bir görüntü ortaya çıktı. Sırasıyla 80 ve 120 zımparalar ile temizledikten sonra geçiyoruz macunlamaya...
Bu esnada tamponumdaki yamukluk için de aracın altındaki tamponu tutan bacaklara bağlı somunları gevşettikten sonra düzeltip tekrar sıkarak ayar yapmaya çalıştım. Daha önce öne doğru gitmiş üst kısım biraz daha yerine oturdu.
Öncelikle çok az oranlarda macunu hazırlayın. Çok çabuk sertleştiğinden ben 2-3 kez denedim. Spatulayla veya macun çeliğiyle boşlukları dolduruyoruz, üstünden mümkün olduğunca çekerek düzleştiriyoruz. Düzleştirdirebildiğimiz kadarından sonrasında yine baştan 80, 120, 220, 400, 800 ve 2000'e doğru tekrar tekrar zımparalama işlemi uyguluyoruz. Tüm bunlardan sonra bir avuç koyduğumuz macun zaten bir parmak bir şey kalıyor. Geri kalan problem olmayan bölgelere ise sadece üstüne atılacak boya daha iyi tutunabilsin diye 800 ve sonrasında 2000 kum zımparalarını uyguluyoruz. Düzgün yerleri bozmaya gerek yok bu haliyle...
Kaporta kısmındaki göçük yere bu macunu kullanmadım çünkü orası metal. Haliyle çelik macununa gerek duyduğumdan ve o da büyük kutularda satıldığından şimdilik o şekilde zımparalı halde bıraktım. Benim için önemli olan tamponum.
Gerçi tamponu boyamayı da sonraya bıraktım çünkü hiç de düşünüldüğü gibi kolay değilmiş, gerçekten aletsiz edevatsız bu işler fazla yorucuymuş, yine de imkansız değil... Moralimizi yüksek tutacağız, üçüncü adımımızda arka tamponumuzu da boyayana kadar bir süre böyle "gınalı guzu" olarak gezeceğiz. Hayırlı olsun bize...
Yan aynalarımızı sökmek için öncelikle kapı içindeki üçgen parçayı, sonrasında bu parçanın arkasındaki 4 adet vidayı söküyoruz ve kabloyla sallandırıyoruz. Kapı döşemesini de söküp arkasındaki soketi çıkarınca da kablo da boşa çıkıyor ve dış taraftan aynalarımızı çekiyoruz.
Yine aynı yöntemle önce 200-220 gibi kalından başlayarak inceye doğru (2000 kum) zımparalama işlemi yapıyoruz. Artık buraları öğrendik hızlı geçiyorum. Tüm zımparalama işlemlerinde kesinlikle su kullanmamız gerektiğini de tekrar hatırlatayım yine de...
Kuruladıktan sonra yine maskeleme işlemini uyguluyoruz. Aslında bu dış kapağı çıkarmayı düşünüyordum ki orada aslında kapak olmadığını ve aynanın arkasındaki plastiğin tek parça olduğunu öğrendim. Hayat çok garip...
Sonrasında yere serdiğim gazete kağıtları üzerinde boyama işlemine geçiyoruz.
Ama siz geçmeyin. Bu ilk kattan sonra bu şekilde çalışmak zor olacak diye düşünüp geç de olsa aynaları asıp boyamak aklıma geldi.
Bu şekilde boyama işlemi çok daha kolay olsa da boyanın akma tehlikesi de bir o kadar fazla oluyor. Hatta oldu! Yine iki atışta sadece bir kuş vurdum.
Sol aynanın üst kısmında gördüğünüz gibi boya birikince ve durumu kurtarmak için tekrar müdahale edince dejavu yaşayıp biraz daha bozdum. Giderken bu da belli olmaz ama... Geri kalan yerler ve sağ ayna eskisinden çok daha iyi oldu, anlatmaya gerek yok görüyorsunuz.
Sol aynadaki problemli yeri de boyası iyice kuruduğunda inceden zımpara ve ve pasta/cila yapmayı düşünüyorum. Hatta aynalar kururken bir yandan da geçen hafta boyadığım ön tampona 2000 zımpara ile bir kat geçtim. Şarjlı el matkapı ucuna taktığım pasta süngeri ile de pasta yapmaya çalıştım. Çalıştım diyorum yine bir tecrübemi daha paylaşayım bu esnada.
Hafta sonu polisaj makinesinin ucuna takılan pasta süngerlerinden almıştım. Civatacıdan da 14'lük bir civata alıp baş kısmını şarjlı matkapa girebilecek şekilde tornalatmıştım. İstediğim gibi sonuç vermedi. Şöyle ki alet bir kere şarjlı olduğu için çabuk bayılıyor, çok bastıramıyoruz. Şarjı da çabuk bitiyor. İşe yaramıyor da değil tabi, elle uğraşmaktan çok daha iyi ama yine de salınımdan kaynaklı kullanım zorluğu ve bastıramama gibi negatif yönleri işe yararlılığı belirli bir seviyeden yukarı çıkaramadı maalesef.
El alışkanlığımın çok olmamasından dolayı boyaya zarar verme olasılığını düşünüp korka korka ve az seviyede 2000 kum ile zımparaladığım ön tamponumuza da amatör bir şekilde pasta/cila işlemini uyguladım. Tabi ki profesyonel makinelerle olduğu gibi olmadı, kötü de olmadı. Bir önceki mesajda buna cevap verememiştim, sprey boya olduğu için pastayı kaldırmaz diye düşünmüştüm. Özetle hafiften zımpara ve ince pastayı şimdilik kaldırdı gibi görünüyor. Bu tecrübemizi de not ettik bir köşeye.
Sonra geçtim mökembel arka tamponuma. Bahtsız bedevinin en son hali şu şekildeydi, gerçi şimdiki durumu daha da beter ya...
Sağ tarafımız, sol taraf kadar kötü değil, çizgileri de düzgün; buraya çok işlem gerektirmeyecek, yani inşallah, umarım...
Arka tampona başlarken ilave malzemeleri de hemen yazayım. Daha önceki malzemelerimize ek olarak 80 ve 120 kum zımparalarını, bulabildiğiniz en ufak kutu kadar plastik polyester macun ve sertleştiricisini, macunu çekebilmek için spatula veya çelik parçasını temin etmemiz gerekecek. Tabi bu benim tamponumun sol tarafında daha önceleri çok işlem uygulanmış, macunla çok şekillendirilmiş, çokça akıllı vida atılmış olmasından dolayı gerekti. Sizin tamponunuz benim guzunun sağ tarafı gibiyse bunlara gerek yok.
Macun çatlaklarından başlıyoruz öncelikle. 80 zımpara ile girişiyoruz. Sonrasında mümkün olduğunca sanayinin vazgeçilmezi akıllı vidaları meydana çıkarıyoruz. Nedeni de araçların tamponunun plastik olmasına rağmen usta arkadaşların ısrarla çelik macunu kullanmaları ve haliyle de bunun bir süre sonra çatlayıp patlamasını düşünmemeleri.
Gördüğünüz gibi stopların hemen altında ve tamponun yan kısmında iki tane vida yeri var. Alttaki büyük siyah kısım zaten tabakalardan oluşmuş. Zımparalarken bir kat macun, bir kat boya, sonra bir daha macun, sonra boya gibi mozaik keki andıran bir görüntü ortaya çıktı. Sırasıyla 80 ve 120 zımparalar ile temizledikten sonra geçiyoruz macunlamaya...
Bu esnada tamponumdaki yamukluk için de aracın altındaki tamponu tutan bacaklara bağlı somunları gevşettikten sonra düzeltip tekrar sıkarak ayar yapmaya çalıştım. Daha önce öne doğru gitmiş üst kısım biraz daha yerine oturdu.
Öncelikle çok az oranlarda macunu hazırlayın. Çok çabuk sertleştiğinden ben 2-3 kez denedim. Spatulayla veya macun çeliğiyle boşlukları dolduruyoruz, üstünden mümkün olduğunca çekerek düzleştiriyoruz. Düzleştirdirebildiğimiz kadarından sonrasında yine baştan 80, 120, 220, 400, 800 ve 2000'e doğru tekrar tekrar zımparalama işlemi uyguluyoruz. Tüm bunlardan sonra bir avuç koyduğumuz macun zaten bir parmak bir şey kalıyor. Geri kalan problem olmayan bölgelere ise sadece üstüne atılacak boya daha iyi tutunabilsin diye 800 ve sonrasında 2000 kum zımparalarını uyguluyoruz. Düzgün yerleri bozmaya gerek yok bu haliyle...
Kaporta kısmındaki göçük yere bu macunu kullanmadım çünkü orası metal. Haliyle çelik macununa gerek duyduğumdan ve o da büyük kutularda satıldığından şimdilik o şekilde zımparalı halde bıraktım. Benim için önemli olan tamponum.
Gerçi tamponu boyamayı da sonraya bıraktım çünkü hiç de düşünüldüğü gibi kolay değilmiş, gerçekten aletsiz edevatsız bu işler fazla yorucuymuş, yine de imkansız değil... Moralimizi yüksek tutacağız, üçüncü adımımızda arka tamponumuzu da boyayana kadar bir süre böyle "gınalı guzu" olarak gezeceğiz. Hayırlı olsun bize...