1- Dış dizayn & kalite;
Levorg’un önden görünüşü birebir Subaru STI ve çok sportif ve agresif bir tasarım. Aracın esas kişiliğini oluşturan da ön kısım bence. Yandan tasarımda önden arkaya doğru ciddi bir eğimle alçalan coupe tarzı tavan yapısı, Levorg’da hedeflenenin Legacy SW ve Outback gibi hacim ve kullanışlılıktan çok stil olduğunu ispat ediyor. Sedan ve HB’nin sportif yapısının yanına, aynı spor görüntü ile birlikte biraz daha fazla bagaj eklenmesinden ibaret olan ve özellikle Avrupa pazarında son dönemde popülaritesini yükseltmeye başlayan bir Sportswagon trendi. Arka tasarım ön kadar agresif ve keskin sportif olmasa bile hiç de fena değil ve biraz Volvo V60 klasik güzelliğini andırıyor.
Aracın dış kalitede verdiği izlenimler gerçekten gayet iyi. Panel birleşimleri çok istikrarlı ve dengeli. Kapı/panel birleşimleri oldukça dar ve aralıklar çok dengeli. Boya kalitesi pırıl, pırıl yapısı ile Premiumlar seviyesinde görünüyor. Kapıların kapanma kalitesi klasik Subaru ve çok yüksek. 4 parmak açık bir kapıyı, tek parmakla kapatabiliyorsunuz.
Bu noktada dış dizayn ve kaliteye tam not vereceğim ama bir detayı negatif olarak belirterek. Evet Otomotivde son dönemlerde aşırı sertleşen emisyonları karşılayabilmek adına ciddi bir hafifletme çabası var araçları. Premium araçlar bile her jenerasyonda ciddi hafifliyor ve kapılar bir dere o tok kapanış hissini yitiriyor. Subaru Levorg’da da kapılar cidden çok hafif. Bu kullanımda avantaj yaratırken, kalite hissini de törpülüyor. Ben halen bu kadar hafif kapı sevmiyorum.
2- İç mekan & kalite;
Subaru’nun bu platformda ürettiği XV, Impreza, STI, Forester ve şimdi de Levorg modellerinde hep aynı kokpit ve kapı içi dizaynını kullandığını biliyoruz. Benim bu dizaynla ilgili daha önceki yorumlarım hep XV ve Impreza için yeterli olduğu ama STI ve Forester fiyat seviyesindeki modeller için yetersiz olduğu şeklindeydi.
Halen de aynı görüşte olmakla beraber, Subaru Levorg modelinde algıyı baştan sona değiştirecek bazı detaylara yer vermiş. Ben Levorg kalitesindeki bir araçta şahsına münhasır bir kokpit görmek isterdim ama Subaru’nun klasik XV kokpitini kullanırken yarattığı farklılık algısını da tebrik etmek lazım.
Kokpitin ve kapı içlerinin genel tarzı sade ve eğlencesiz ama çok fonksiyonel ve rahat kullanımlıydı. Levorg’da bu detaylara farklı malzemeler kullanımı ile biraz kalite, eğlence ve canlılık getirilmiş.
Özellikle XV’de bulunan ve çok sıradan koltukların tamamen Recaro benzeri spor koltuklar ile değişmesi, kullanılan deri kalitesinin XV’den de Forester’dan da seviye seviye ileri olması, özetle Premiumlarda bile opsiyonel bulunabilecek kalitede deri kullanılması, bu derinin ve direksiyonda kullanılan yüksek kaliteli deri kaplamanın mükemmel görünen mavi dikişleri, aynı şekilde kapı içlerinde de yüksek kaliteli ve mavi dikişli bolca deri kullanılması, aynı mavi dikişli deri kaplama (bunlar sentetik deri) unsurların üstteki yol bilgisayarı ekranı çevresinde ve orta vites konsolu çevresinde de kullanılması, kapı içlerindeki ince ve zevkli krom çıtalar, direksiyonun Mercedes AMG ve hatta (bence) BMW M direksiyondan bile daha sportif, sert ve kaliteli, kullanışlı yapısı, standart Starlink ekranın, bilgisayar ekranının ve gösterge paneli içindeki uyarı ekranının çözünürlük ve görüntü kalitesi, kapı kolları ve orta konsoldaki deri dikişleri ve mavi gösterge aydınlatmaları ile aynı renkte iç ambiyans aydınlatmaları, kokpitin üstünde ve kapı trimlerinin üst panellerinde kullanılan yumuşak plastik.
Bu gibi ayrıntılar gerçekte standart XV kokpitini açıkça başka bir seviyeye taşımış. Halen şahsına münhasır bir kokpit beklemekle birlikte, sunulanın da değerini kabul ediyorum.
Premium araç kullanıcıları için iç mekan kalitesinin Mercedes CLA, A sınıfı, B sınıfı, GLA serileri ile ve BMW X1, 1 serisi, 2 serisi ile rahatlıkla karşılaştırılacak seviyede ve aynı düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Hem malzeme hem işçilik açısından… Yalnız deri kalitesi açısından ise Mercedes C sınıfında ve BMW 3 serisinde kullanılan sentetik deriden açık ara üstün olduğunu da vurgulamam lazım.
Mercedes C sınıfı ve BMW 3 serisinden kokpitin alt kısmı ve kapıların alt kısmındaki malzemeler ile ve halı kalitesi ile ayrılıyor. Yoksa koltuk ve üst kokpit, orta konsol kalite seviyeleri arasında çok büyük bir fark yok.
Neden Premiumların hem C hem de D segmenti ile kıyasladım? Çünkü bu araç aslında bir C segmenti olmasına rağmen boyutları itibarıyla 3 serisi ve C sınıfı gibi D segmentinin kısa oyuncuları seviyesinde. Yani C+ olarak adlandırılabilecek bir araç. Zaten Subaru da 2009’da üretimi biten ve D segmenti oyuncusu Legacy SW yerine akuple etmeye çalıştığına göre, böyle düşünmekte haklı oluruz.
3- Donanım;
Ben donanımı başarılı buluyorum. 18 jantlar, LED farlar (internet sitesi öyle söylüyor, ben test etmedim), LED arka farlar, sunroof, spor koltuklar, spor direksiyon, deri döşeme, elektrik ayarlı sürücü koltuğu, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı silecekler, yan aynalarda geri görüş ölü nokta uyarısı, arka çapraz trafik uyarısı, Starlink multimedya ekranı, standart awd, hill holder, elektronik park freni, cruise control, çift yönlü otomatik klima vb. çok kuvvetli bir donanımı var. Bu yüklü iç ve dış donanımın aracın kuvvetli ve kaliteli görüntüsünde çok payı var.
Ama halen anlayamadığım şeyler var.
a) Bu düzeydeki bir araçta hem ön hem arka park sensörünün standart olmaması anlaşılır gibi değil. Geri görüş kamerası standart, arka çapraz araç geçiş tespit ve uyarı standart, multimedya ekran standart, aynalarda geri görüş ölü nokta tespit standart ama park sensörü için yine serviste taktıracağımız ve ne multimedya akranı ne de geri görüş ile akuple olmayan bir sisteme zorunlu kalacağız. Subaru’nun park sensörleri ile sıkın tısını anlamakta zorluk çekiyorum.
b) Eyesight gibi ödüllü, benzerleri arasındaki en iyilerden biri olan gelişmiş güvenlik donanımı neden yok? Standart olmasına gerek yok, en azından opsiyonel olsaydı! Bilmeyenler için bu pakette adaptif (mesafe takipli) cruise control, otomatik frenleme sistemi, şeritten ayrılma uyarı ve desteği vb. birçok gelişmiş güvenlik sistemi var.
c) Subaru ve Harman Kardon çok yoğun işbirliği yapıyorken ve Levorg’un abisi (aynı temelli) STI, WRX modellerinde Harman Kardon Premium ses sitemi opsiyonel sunuluyorken, Türkiye’ye gelen Forester ve Outback’te bu opsiyon sunuluyorken, neden Levorg’da standart ses sistemi ile yetinilmiş? Eyesight + Harman Kardon tek bir paket halinde bir üst versiyon olarak sunulabilirdi.
d) Sürücü koltuğu her yöne elektrikli ayarlanabilirken, neden hafıza yok? Opsiyon olarak bile…
4- Motor & şanzıman;
Bu konuda esasen aracı test edip yazmak lazım. Ama CVT şanzıman konusunda çekincelerimi ve düşüncelerimi uzun süredir yazıyorum. Ben henüz test etmedim ama uluslararası basından (İngiliz dergileri) takip edip, okuduğum kadarıyla herkes bu aracın en zayıf noktasının CVT olduğunda hemfikir. Birçoğu açıkça iyi bir tork konvertörlü ile bu aracın ve motorun çok daha iyi olacağını söylüyor.
İleride test edince CVT’nin nereye kadar yettiğini ve bu aracın temsil ettikleri ve müşterilerin bu araçtan bekledikleri ile uyumlu olduğunu göreceğiz.
Ben bu motorun ise çok iyi bir makine olacağını ve ileride daha çok modelde göreceğimizi düşünüyorum. Emisyondan dolayı Avrupa’da, vergilerden dolayı da Türkiye’de Subaru’nun amiral motoru bu olur.
Yol tutuş, frenaj, konfor, ses düzeyi konusunu da ancak testten sonra görebileceğiz.
5- İç ve dış boyutlar;
Beni bilenler bilir, küçük otomobilden hoşlanmam çok ama İstanbul’da yaşayan birisi ve halen dinamik sürüşten hoşlanan bir sürücü olarak da, aşırı büyük otomobilden de hoşlanmam. Aynı zamanda aracın belli büyüklükten sonra sürüş dinamizminden de kaybettiğine inanırım. Sırf bu sebeple aynı motor ve şanzımana sahip BMW 3.20i ve 5.20i otomobilleri peş peşe test etmiş ve 5.20i almaya gittiğim halde, 3.20i aracın dinamizmine ve performansına hayran kalarak onda karar kılmıştım.
Benim için ideal araç boyutları 4.65 ile 4.75 m arasında. Hem büyüklük anlamında yeterli iç hacim ve bagaj hacmi sunabiliyorlar hem yeterli prestij veriyorlar hem de halen dinamik olarak sürebiliyorsunuz.
Bu yönüyle ve 4,69 boy ve 1,78 genişlik ile (birkaç cm daha geniş olabilirdi-insan yaşlanıp genişledikçe aracın eni boyundan önemli olmaya başlıyor) ideal grubuma giriyor Levorg.
Yani dış ölçüler tam ideal diyebilirim. İç ölçülere gelince önde gayet rahat ölçüler mevcut her açıdan. Ancak şaşırtıcı şekilde koltuğun yeterince alçalmadığını ve bunun 1.72 olan benim bile hoşuma gitmediğini, daha uzun arkadaşların hiç hoşlanmayacaklarını söyleyebilirim. Yani ön kısımda her açıdan, kafa mesafesi olarak da çok ideal bir hacim var. Ama koltuk yüksek kaldığı için kafa mesafesi uzunları tatmin etmeyebilir.
Arka kısımda diz mesafesi boyutlara göre harika. Ancak sportif ve arkaya doğru alçalan tavan dizaynının doğal sonucu olarak kafa mesafesi mükemmel değil. 1.80’den uzunların önde seyahat etmesi daha rahat olacaktır.
Bagaj bu sınıftaki tüm sedanlara göre daha değişken, kullanışlı ve geniş. Üstelik bagaj örtüsünün toplanması ve yukarıya doğru yükleme ve koltukların parçalı yatırılabilmesi imkanları da var. Sadece örtü kapalıyken seyahat etmeyi sevenler için bagaj zemini ile örtüsü arasındaki mesafenin beklenenden az olduğunu bir eleştiri olarak söyleyebilirim. Ama bir de muhteşem bir ayrıntı var. Mevcut olmayan yedek lastiğin bagaj zemini altındaki yeri, resmen bir ikinci bagaj yaratmak için kullanılmış. Bagajdaki tüm malzemelerinizi gözden uzak tutacak, sağa sola savrulmalarını önleyecek kadar güzel yer var burada…
Sonuç; Subaru Levorg, Türk vergi sistemine uygun hacimde ama aynı zamanda performanslı ve ekonomik motoru ile (eski modellerdeki 2.0 atmosferiklerden hem çok performanslı hem de ekonomik anlamında), harika dış dizaynı ve eksiklerine rağmen güçlü donanımı ile ve Subaru markasının sıra dışı teknolojileri (boxer, s-awd) ve güvenliği ile, sportswagon konseptinin değişkenliği, kullanışlılığını çok iyi harmanlamış bir otomobil.
Bütün bu özellikleri bir arada bulabilmek için SUVtercih etmek zorunda olduğunu hisseden ama aynı zamanda otomobil sürmekten halen keyif alanlar için ideal bir sürücü aile otomobili…
Levorg’un önden görünüşü birebir Subaru STI ve çok sportif ve agresif bir tasarım. Aracın esas kişiliğini oluşturan da ön kısım bence. Yandan tasarımda önden arkaya doğru ciddi bir eğimle alçalan coupe tarzı tavan yapısı, Levorg’da hedeflenenin Legacy SW ve Outback gibi hacim ve kullanışlılıktan çok stil olduğunu ispat ediyor. Sedan ve HB’nin sportif yapısının yanına, aynı spor görüntü ile birlikte biraz daha fazla bagaj eklenmesinden ibaret olan ve özellikle Avrupa pazarında son dönemde popülaritesini yükseltmeye başlayan bir Sportswagon trendi. Arka tasarım ön kadar agresif ve keskin sportif olmasa bile hiç de fena değil ve biraz Volvo V60 klasik güzelliğini andırıyor.
Aracın dış kalitede verdiği izlenimler gerçekten gayet iyi. Panel birleşimleri çok istikrarlı ve dengeli. Kapı/panel birleşimleri oldukça dar ve aralıklar çok dengeli. Boya kalitesi pırıl, pırıl yapısı ile Premiumlar seviyesinde görünüyor. Kapıların kapanma kalitesi klasik Subaru ve çok yüksek. 4 parmak açık bir kapıyı, tek parmakla kapatabiliyorsunuz.
Bu noktada dış dizayn ve kaliteye tam not vereceğim ama bir detayı negatif olarak belirterek. Evet Otomotivde son dönemlerde aşırı sertleşen emisyonları karşılayabilmek adına ciddi bir hafifletme çabası var araçları. Premium araçlar bile her jenerasyonda ciddi hafifliyor ve kapılar bir dere o tok kapanış hissini yitiriyor. Subaru Levorg’da da kapılar cidden çok hafif. Bu kullanımda avantaj yaratırken, kalite hissini de törpülüyor. Ben halen bu kadar hafif kapı sevmiyorum.
2- İç mekan & kalite;
Subaru’nun bu platformda ürettiği XV, Impreza, STI, Forester ve şimdi de Levorg modellerinde hep aynı kokpit ve kapı içi dizaynını kullandığını biliyoruz. Benim bu dizaynla ilgili daha önceki yorumlarım hep XV ve Impreza için yeterli olduğu ama STI ve Forester fiyat seviyesindeki modeller için yetersiz olduğu şeklindeydi.
Halen de aynı görüşte olmakla beraber, Subaru Levorg modelinde algıyı baştan sona değiştirecek bazı detaylara yer vermiş. Ben Levorg kalitesindeki bir araçta şahsına münhasır bir kokpit görmek isterdim ama Subaru’nun klasik XV kokpitini kullanırken yarattığı farklılık algısını da tebrik etmek lazım.
Kokpitin ve kapı içlerinin genel tarzı sade ve eğlencesiz ama çok fonksiyonel ve rahat kullanımlıydı. Levorg’da bu detaylara farklı malzemeler kullanımı ile biraz kalite, eğlence ve canlılık getirilmiş.
Özellikle XV’de bulunan ve çok sıradan koltukların tamamen Recaro benzeri spor koltuklar ile değişmesi, kullanılan deri kalitesinin XV’den de Forester’dan da seviye seviye ileri olması, özetle Premiumlarda bile opsiyonel bulunabilecek kalitede deri kullanılması, bu derinin ve direksiyonda kullanılan yüksek kaliteli deri kaplamanın mükemmel görünen mavi dikişleri, aynı şekilde kapı içlerinde de yüksek kaliteli ve mavi dikişli bolca deri kullanılması, aynı mavi dikişli deri kaplama (bunlar sentetik deri) unsurların üstteki yol bilgisayarı ekranı çevresinde ve orta vites konsolu çevresinde de kullanılması, kapı içlerindeki ince ve zevkli krom çıtalar, direksiyonun Mercedes AMG ve hatta (bence) BMW M direksiyondan bile daha sportif, sert ve kaliteli, kullanışlı yapısı, standart Starlink ekranın, bilgisayar ekranının ve gösterge paneli içindeki uyarı ekranının çözünürlük ve görüntü kalitesi, kapı kolları ve orta konsoldaki deri dikişleri ve mavi gösterge aydınlatmaları ile aynı renkte iç ambiyans aydınlatmaları, kokpitin üstünde ve kapı trimlerinin üst panellerinde kullanılan yumuşak plastik.
Bu gibi ayrıntılar gerçekte standart XV kokpitini açıkça başka bir seviyeye taşımış. Halen şahsına münhasır bir kokpit beklemekle birlikte, sunulanın da değerini kabul ediyorum.
Premium araç kullanıcıları için iç mekan kalitesinin Mercedes CLA, A sınıfı, B sınıfı, GLA serileri ile ve BMW X1, 1 serisi, 2 serisi ile rahatlıkla karşılaştırılacak seviyede ve aynı düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Hem malzeme hem işçilik açısından… Yalnız deri kalitesi açısından ise Mercedes C sınıfında ve BMW 3 serisinde kullanılan sentetik deriden açık ara üstün olduğunu da vurgulamam lazım.
Mercedes C sınıfı ve BMW 3 serisinden kokpitin alt kısmı ve kapıların alt kısmındaki malzemeler ile ve halı kalitesi ile ayrılıyor. Yoksa koltuk ve üst kokpit, orta konsol kalite seviyeleri arasında çok büyük bir fark yok.
Neden Premiumların hem C hem de D segmenti ile kıyasladım? Çünkü bu araç aslında bir C segmenti olmasına rağmen boyutları itibarıyla 3 serisi ve C sınıfı gibi D segmentinin kısa oyuncuları seviyesinde. Yani C+ olarak adlandırılabilecek bir araç. Zaten Subaru da 2009’da üretimi biten ve D segmenti oyuncusu Legacy SW yerine akuple etmeye çalıştığına göre, böyle düşünmekte haklı oluruz.
3- Donanım;
Ben donanımı başarılı buluyorum. 18 jantlar, LED farlar (internet sitesi öyle söylüyor, ben test etmedim), LED arka farlar, sunroof, spor koltuklar, spor direksiyon, deri döşeme, elektrik ayarlı sürücü koltuğu, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı silecekler, yan aynalarda geri görüş ölü nokta uyarısı, arka çapraz trafik uyarısı, Starlink multimedya ekranı, standart awd, hill holder, elektronik park freni, cruise control, çift yönlü otomatik klima vb. çok kuvvetli bir donanımı var. Bu yüklü iç ve dış donanımın aracın kuvvetli ve kaliteli görüntüsünde çok payı var.
Ama halen anlayamadığım şeyler var.
a) Bu düzeydeki bir araçta hem ön hem arka park sensörünün standart olmaması anlaşılır gibi değil. Geri görüş kamerası standart, arka çapraz araç geçiş tespit ve uyarı standart, multimedya ekran standart, aynalarda geri görüş ölü nokta tespit standart ama park sensörü için yine serviste taktıracağımız ve ne multimedya akranı ne de geri görüş ile akuple olmayan bir sisteme zorunlu kalacağız. Subaru’nun park sensörleri ile sıkın tısını anlamakta zorluk çekiyorum.
b) Eyesight gibi ödüllü, benzerleri arasındaki en iyilerden biri olan gelişmiş güvenlik donanımı neden yok? Standart olmasına gerek yok, en azından opsiyonel olsaydı! Bilmeyenler için bu pakette adaptif (mesafe takipli) cruise control, otomatik frenleme sistemi, şeritten ayrılma uyarı ve desteği vb. birçok gelişmiş güvenlik sistemi var.
c) Subaru ve Harman Kardon çok yoğun işbirliği yapıyorken ve Levorg’un abisi (aynı temelli) STI, WRX modellerinde Harman Kardon Premium ses sitemi opsiyonel sunuluyorken, Türkiye’ye gelen Forester ve Outback’te bu opsiyon sunuluyorken, neden Levorg’da standart ses sistemi ile yetinilmiş? Eyesight + Harman Kardon tek bir paket halinde bir üst versiyon olarak sunulabilirdi.
d) Sürücü koltuğu her yöne elektrikli ayarlanabilirken, neden hafıza yok? Opsiyon olarak bile…
4- Motor & şanzıman;
Bu konuda esasen aracı test edip yazmak lazım. Ama CVT şanzıman konusunda çekincelerimi ve düşüncelerimi uzun süredir yazıyorum. Ben henüz test etmedim ama uluslararası basından (İngiliz dergileri) takip edip, okuduğum kadarıyla herkes bu aracın en zayıf noktasının CVT olduğunda hemfikir. Birçoğu açıkça iyi bir tork konvertörlü ile bu aracın ve motorun çok daha iyi olacağını söylüyor.
İleride test edince CVT’nin nereye kadar yettiğini ve bu aracın temsil ettikleri ve müşterilerin bu araçtan bekledikleri ile uyumlu olduğunu göreceğiz.
Ben bu motorun ise çok iyi bir makine olacağını ve ileride daha çok modelde göreceğimizi düşünüyorum. Emisyondan dolayı Avrupa’da, vergilerden dolayı da Türkiye’de Subaru’nun amiral motoru bu olur.
Yol tutuş, frenaj, konfor, ses düzeyi konusunu da ancak testten sonra görebileceğiz.
5- İç ve dış boyutlar;
Beni bilenler bilir, küçük otomobilden hoşlanmam çok ama İstanbul’da yaşayan birisi ve halen dinamik sürüşten hoşlanan bir sürücü olarak da, aşırı büyük otomobilden de hoşlanmam. Aynı zamanda aracın belli büyüklükten sonra sürüş dinamizminden de kaybettiğine inanırım. Sırf bu sebeple aynı motor ve şanzımana sahip BMW 3.20i ve 5.20i otomobilleri peş peşe test etmiş ve 5.20i almaya gittiğim halde, 3.20i aracın dinamizmine ve performansına hayran kalarak onda karar kılmıştım.
Benim için ideal araç boyutları 4.65 ile 4.75 m arasında. Hem büyüklük anlamında yeterli iç hacim ve bagaj hacmi sunabiliyorlar hem yeterli prestij veriyorlar hem de halen dinamik olarak sürebiliyorsunuz.
Bu yönüyle ve 4,69 boy ve 1,78 genişlik ile (birkaç cm daha geniş olabilirdi-insan yaşlanıp genişledikçe aracın eni boyundan önemli olmaya başlıyor) ideal grubuma giriyor Levorg.
Yani dış ölçüler tam ideal diyebilirim. İç ölçülere gelince önde gayet rahat ölçüler mevcut her açıdan. Ancak şaşırtıcı şekilde koltuğun yeterince alçalmadığını ve bunun 1.72 olan benim bile hoşuma gitmediğini, daha uzun arkadaşların hiç hoşlanmayacaklarını söyleyebilirim. Yani ön kısımda her açıdan, kafa mesafesi olarak da çok ideal bir hacim var. Ama koltuk yüksek kaldığı için kafa mesafesi uzunları tatmin etmeyebilir.
Arka kısımda diz mesafesi boyutlara göre harika. Ancak sportif ve arkaya doğru alçalan tavan dizaynının doğal sonucu olarak kafa mesafesi mükemmel değil. 1.80’den uzunların önde seyahat etmesi daha rahat olacaktır.
Bagaj bu sınıftaki tüm sedanlara göre daha değişken, kullanışlı ve geniş. Üstelik bagaj örtüsünün toplanması ve yukarıya doğru yükleme ve koltukların parçalı yatırılabilmesi imkanları da var. Sadece örtü kapalıyken seyahat etmeyi sevenler için bagaj zemini ile örtüsü arasındaki mesafenin beklenenden az olduğunu bir eleştiri olarak söyleyebilirim. Ama bir de muhteşem bir ayrıntı var. Mevcut olmayan yedek lastiğin bagaj zemini altındaki yeri, resmen bir ikinci bagaj yaratmak için kullanılmış. Bagajdaki tüm malzemelerinizi gözden uzak tutacak, sağa sola savrulmalarını önleyecek kadar güzel yer var burada…
Sonuç; Subaru Levorg, Türk vergi sistemine uygun hacimde ama aynı zamanda performanslı ve ekonomik motoru ile (eski modellerdeki 2.0 atmosferiklerden hem çok performanslı hem de ekonomik anlamında), harika dış dizaynı ve eksiklerine rağmen güçlü donanımı ile ve Subaru markasının sıra dışı teknolojileri (boxer, s-awd) ve güvenliği ile, sportswagon konseptinin değişkenliği, kullanışlılığını çok iyi harmanlamış bir otomobil.
Bütün bu özellikleri bir arada bulabilmek için SUVtercih etmek zorunda olduğunu hisseden ama aynı zamanda otomobil sürmekten halen keyif alanlar için ideal bir sürücü aile otomobili…