Xedoscan'ı almaya karar verdiğimizde lastiklerinin kötü olduğunu biliyorduk. Üzerinde 2011 üretimi Michelin marka lastikler vardı. Diş kalınlıkları yeterli olsa da lastik üzerinde çatlaklar mevcuttu ve üretim tarihi de bir hayli eskiydi. Xedos'un eski sahibiyle konuştuğumda lastiklerin çok hız yapılmazsa İzmir'e rahatlıkla gidebileceğini söyledi ki biz de o yüzden geri dönüş yolculuğumuzda @MX9 Ahmet Abi ile sallanarak gelmiştik.
Xedosların genelinde görünen çamurluk ile lastik arasındaki boşluğu kapatmak için @incirinaltı Mustafa Hoca'nın Millenia'sından çıkan makyajlı Xedos jantını kullanmak istedim ilkin. Onlar biraz daha modern çizgilere sahipti ve hem de 16 inç'ti. Sağ olsun Mustafa Abi'nin yolladığı jantlar bir kaç gün sonra elimdeydi ve İstanbul'da lastik aramamak için internetten de lastik siparişi verdim. Yokohama'nın Bluearth serisi yumuşak bir lastik kendisi. Lastiğin ölçüsü 205/60R16 idi ve Xedos'larda kullanılan 205/65R15 ölçüsünü %3'lük değişim payını aşmadan sadece +5 mm'lik bir farkla yakalayabiliyorduk. Fakat... İzmir'e geldik ve ben aracın üzerindeki o klasik jantlardan vazgeçemedim.
O gün araç başındayken paspal gelmişlerdi biraz üzerindeki tozunu alınca ve katalogtaki parlak hallerini görünce, Ozan Usta da "bunları zımparalayıp metal parlatıcı ile eski haline kavuştururuz" deyince üzerindeki jantları kullanmaya karar verdim.
Bunun gazıyla hemen elimdeki yeni aldığım 16 inç'lik Yokohama lastikleri iade ettim. Elimdeki 16'lık jantlar da boşa çıktı haliyle ama yukarıdaki karedeki parlayan jantlara ulaşmak hayal değildi ya, varsın kalsın dedim. Böylelikle tekrardan hem aracın standartlarına hem de benim beklentilerime yönelik 205/65R15 ölçülerinde bir yaz lastiği arayışı başladı...
İlkin 16 inç olarak aldığım Yokohama Bluearth serisinden alacaktım fakat 205/65/R15 ebatında istenirse AE50 modeline geçiyor. Değerleri de bir kademe kötüleşiyor. Nokian'ın eLine serisinde de istediğim ölçüler de mevcut değil; Line serisinden almak gerekiyor. Fiyatları benim bütçeme uygundu aslında fakat ikisinde de istediğim değerlerde 15 inç'lik lastik yoktu maalesef. Alternatif olarak biraz daha bütçemi aşıp Goodyear EfficientGrip Performance ve Michelin EnergySaver'lara bakmayı düşündüm sonra 700-800 gibi rakamları görünce onlardan da vazgeçtim. Lastiğimizin boyu 195/65R15 gibi ölçülerde olsa çok rahat 400-500 civarında bulunabiliyordu bu markalar. Fakat 205'lere çıktığımızda, hız/yük endeksi de 92V gibi bir standartta olması gerektiğinden fiyatlar bir anda ikiye katlanıyordu. Haliyle araç bir buçuk ton ve o dört lastiğin üzerinde gideceğiz, haliyle bu endeksler de çok önemli bu konuda. Continental ContiPremium da iyidir hoştur ama o da seslidir bildiğiniz gibi ve Türkiye'de abartılan bir markadır benim gözümde. Neyse aramalara devam ettim bir süre... Falken ZE310 ve XE914 arasında gidip geldim bir süre ve tercihimi 310 tarafından kullanıp arayışa geçtim. Testlerin sonucunda istediğim güveni vermedi hem de istediğim satış sitelerinde bulamadım. Dunlop, Falken'den de daha fazla sport kullanıma yönelik sert lastikler olduğundan benim konfor ve sessizlik anlayışıma tersti haliyle. Toyo, Nexen gibi markalar da her ne kadar üreticilere yönelik lastikler yapsalar da tercih edilesi yanları yoktu sessizlik konusunda. Yani lastiği buluyorum ya fiyatı bana gelmiyordu ya fiyatı uygun olsa değerleri istediğimi veremiyor ya da guzuların ara bir ölçüsü olduğu için ebatları bir şekilde oturmuyordu. Geriye Pirelli, Bridgestone, Lassa, Petlas gibi markalar kalmıştı. Pirelli Cinturato'yu bundan üç önceki aracımda kullanmıştım, uzun yoldan biraz süratli geldikten sonra bir sabah patlamış olduğunu gördüm lastiğin; kötü anısı hatırına onu da eledim. İki önceki guzuda Petlas'ın motor sesinden daha çok duyduğum yol sesinden bıkmıştım, çokça bundan da bahsetmiştim. Aslında bu dört markanın hamurları hemen hemen aynı serte yakın sertliktedir (o da ne demekse?) Bridgestone'lar çok iyi netice verse de sessizlik konusunda bir türlü kendilerini geliştirmediler keza Pirelli de öyle. Tüm markaların öncelikleri farklı tabi, doğaldır, olağandır... Fakat benim önceliğim (tabi ki güvenliği de bir kenara bırakmadan) "sessizlik" olduğundan dolayı (626'da Nokian'ları tercih etmemin tek nedeni de bu sessizliğiydi) forumumuzdaki Mazda 6'sına taktığını hatırladığım @süleyman46 hocamızla iletişime geçip uzun vadedeki tecrübelerini sordum. Sağ olsun elinden geldiğince yardımcı oldu ve onun da kullandığı Lassa Impetus Revo 2+ lastiklerinden almaya karar verdim. Bu lastiklerin 66 db gibi Türkiye'deki en düşük ses desibeline sahip olduğundan dolayı hatırlamıştım aslında. Yoksa Lassa orta sertlikte üretim yaptığından açıkçası hamur bakımından benim istediğim bir lastik türü değil. Yine internet ortamında fazlasıyla övülen bir serisiydi bu model ve demek ki bir şeyleri artık aşmışlar diye düşündüm. Her zaman yumuşak ve sessiz lastik önceliğimdi fakat bu sefer de @MX9 Ahmet Abi "çok yumuşak lastikler bizim ağır guzulara gelmez" deyince, hazır Lassa'yı da ucuza bulmuşken ve artık lastikleri bir an önce değiştirip diğer bakımlara geçmemiz gerektiğinden dolayı aldım Revo 2+'lardan 4 dal...
Lastikleri almıştık fakat taktırmadan önce aracın alt takımını kontrol etmemiz gerekirdi. Herhangi bir sök tak işleminde ikinci kez rot ayarına girmemek için önce alt takım kontrollerinde fark ettiğimiz arka rot millerinden gelen ses problemi çözmek için kolları sıvadık, yani ben takıldım aslında öyle... Ozan Usta yaptı o işleri...
Belki de yıllarca hiç açılmamıştı ya da hiç ayara girmemişti guzucuk. Öyle kaynamıştı ki somunlar/civatalar spreylerle anca çözebildik. Komple sökülüp, temizlendikten sonra Tosun Usta bir şeyler daha yaptı ve gresler yenilenerek tekrardan yerine takıldı...
Başka da alt takımla ilgili bir problem olmadığından dolayı lastik değişimi ve diğer ayarlar için her zaman gittiğim (Güneş Oto) rot/balansçıya gittim. Çalışanlara açık açık "bu konularda fazlasıyla kıl olduğumu, özellikle o direksiyonun mutlaka tam merkezde durması gerektiğini, yoksa geceleri uyuyamadığımı" tekrardan hatırlattıktan sonra işlemlere başladık.
İki jantımız tornaya gitti, subaplar metal olanlarla değişti, lastikler takılıp balans yapıldı ve en son da bilgisayarlı cihaza kaldırılarak rot ayarları yapıldı. Madem bu kadar şey yaptırdık, far ayarını da yaptırmadan geçmedim.
Sağ olsunlar çok ilgili çalışanları var daha önce de bahsettiğim gibi, fakat bu sefer biraz problem yaşadım dönüş yolunda. Yüksek hızlarda direksiyonda hafif de olsa titreşim mevcut. Tornayı iyi yapamadılar ya da balansı doğru ayarlayamadılar sanırım. Bu iş yeriyle ilgili içim rahat, 10 bin km garantisi var yaptıkları işlerin, haftaya bir ince ayar çektireceğim ama benim korkum (daha önce de bir kaç kişinin başına geldiği üzere) lastiklerde problem çıkma ihtimali? İşte o zaman yorucu bir süreç beni bekliyor olabilir!
Bu jantların azıcık kimyasal kullanılarak temizlenmiş hali. İleride eski şatafatına kavuşturmak için çalışmalar yapacağız tabisi de...
İlk İzlenimler
Lastik değişiminden sonraki kısa sürelik tecrübelerimi de aktarayım: Dediğim gibi Lassa hamur bakımından istediğimi pek karşılamadı diyebilirim ilk tecrübelerime göre. Belki de ben Nokian'dan ve sonra aracın üzerindeki Michelin'den sonra daha sert bir süspansiyon izlenimi yarattı. Yolların da kötülüğünden kaynaklı direksiyonda en ufak bir şeyi hisseder oldum. Lastik basınçları çok yüksek olunca böyle bir durum olur ya hani, onun gibi...
Sessizlik konusunda başarıya ulaşmışlar kesinlikle ve hatta lastik sessizliğinden dolayı aracın daha önce duymadığım seslerini duymaya başladım; bu da kötü bir yönü tabi. Daha önce çukurlardan geçerken arkadan gelen ve hafif duyduğum lokurtuyu şimdi daha çok duyuyorum mesela. Burada iki olasılık mevcut: ya lastik sesi azalınca duyduğum sesin belirginliği arttı ya da lastiklerin sertliğinden dolayı süspansiyonun absorbe kabiliyeti azaldığından dolayı ses daha tok gelmeye başladı? Sesin nereden geldiğinden tam emin olmadığım için hafta sonu ustalar bakana kadar bir şey diyemeyeceğim şimdilik.
Yol tutuşu gayet güzel, tehlikeli bir durum veya patinaj gibi şeylere denk gelmedim şimdilik. Aracın frenleri biraz zayıf fakat buna rağmen ABS'ye girmedi bir kaç kez denesem bile. Islak zeminde kullanmadım şimdilik bilemiyorum onu da... Önümüzdeki günlerde tekrar ayarlar tamamlanınca ve tüm sesler kesilince geniş bir değerlendirmeyle bu konu altına tecrübelerimi yazacağım. Umarım yardımcı olurum.
Fiyat/performans olayında ise geçer not aldı açıkçası benim gözümde. Michelin ve Goodyear'ın en az 700 TL fiyatı varken Lassa'ya 400 lira gibi bir rakam ödediğim için açıkçası beklentilerimi dört dörtlük karşılayacağını da beklemiyordum. Sessizlik olayında da son derece başarılı dediğim gibi. Ha daha çok bütçe ayırabilseydim kesinlikle yumuşaklığından dolayı Michelin ES'i düşünürdüm, sonra Ahmet Abi "dostum, o lastik bize gelmez" derdi ve ben gidip Goodyear EGP alırdım, orası ayrı.
Notlar
Lastik tecrübeleri ve tercihleri benim kendi beklentilerime, kendi aracıma ve kendi sürüş zevkime göre analiz edilmiştir. Şu marka/model iyidir veya kötüdür diye bir durum çıkarılmasın.
Tecrübe ettiğim lastik modeli Impetus Revo 2+'dır. Almayı düşünürseniz şayet bir diğer serileri "Revo" ve "Revo+" ile karıştırmayın diye tekrar belirtmek istedim.
Lastikleri belirtirken özellikle markasıyla birlikte modeli de belirtmeye çalıştım. En iyi bildiğiniz markaların bile alt seviyede modelleri oluyor. O yüzden (çokça yapılan bir hatadır) sadece markaya bakıp lastik almayın, her sakallıyı dedeniz zannetmeyin; size bu şekilde yol gösterenlere de aldanmayın.
Fabrika verilerinin %3'ünü aşmayacak şekilde lastik/jant ebatı büyütmeniz/küçültmeniz sizin güvenliğiniz için önemlidir. Ayrıca lastik seçimlerinize fabrikanın önerdiği lastik hız ve yük endeksini de es geçmeyin ki yüksek hızlarda ve ağırlıklarda lastikleriniz dayanıklılığını/güvenirliğini koruyabilsin.
Lastik seçiminizi yaparken öncelikle lastik üzerindeki AB etiketinde yazan değerlere bakın. Kullanım koşullarınızı ve beklentilerinize göre seçim yapmada bunlar çok işe yarayacaktır. Sonra yurt dışındaki kaynaklardan ulaşabileceğiniz gibi lastiğin bağımsız test değerlerini inceleyin, bu da uzun vadede lastiğinizin karakterini size gösterecektir.
Hepinize kazasız günler.
Xedosların genelinde görünen çamurluk ile lastik arasındaki boşluğu kapatmak için @incirinaltı Mustafa Hoca'nın Millenia'sından çıkan makyajlı Xedos jantını kullanmak istedim ilkin. Onlar biraz daha modern çizgilere sahipti ve hem de 16 inç'ti. Sağ olsun Mustafa Abi'nin yolladığı jantlar bir kaç gün sonra elimdeydi ve İstanbul'da lastik aramamak için internetten de lastik siparişi verdim. Yokohama'nın Bluearth serisi yumuşak bir lastik kendisi. Lastiğin ölçüsü 205/60R16 idi ve Xedos'larda kullanılan 205/65R15 ölçüsünü %3'lük değişim payını aşmadan sadece +5 mm'lik bir farkla yakalayabiliyorduk. Fakat... İzmir'e geldik ve ben aracın üzerindeki o klasik jantlardan vazgeçemedim.
O gün araç başındayken paspal gelmişlerdi biraz üzerindeki tozunu alınca ve katalogtaki parlak hallerini görünce, Ozan Usta da "bunları zımparalayıp metal parlatıcı ile eski haline kavuştururuz" deyince üzerindeki jantları kullanmaya karar verdim.
Bunun gazıyla hemen elimdeki yeni aldığım 16 inç'lik Yokohama lastikleri iade ettim. Elimdeki 16'lık jantlar da boşa çıktı haliyle ama yukarıdaki karedeki parlayan jantlara ulaşmak hayal değildi ya, varsın kalsın dedim. Böylelikle tekrardan hem aracın standartlarına hem de benim beklentilerime yönelik 205/65R15 ölçülerinde bir yaz lastiği arayışı başladı...
İlkin 16 inç olarak aldığım Yokohama Bluearth serisinden alacaktım fakat 205/65/R15 ebatında istenirse AE50 modeline geçiyor. Değerleri de bir kademe kötüleşiyor. Nokian'ın eLine serisinde de istediğim ölçüler de mevcut değil; Line serisinden almak gerekiyor. Fiyatları benim bütçeme uygundu aslında fakat ikisinde de istediğim değerlerde 15 inç'lik lastik yoktu maalesef. Alternatif olarak biraz daha bütçemi aşıp Goodyear EfficientGrip Performance ve Michelin EnergySaver'lara bakmayı düşündüm sonra 700-800 gibi rakamları görünce onlardan da vazgeçtim. Lastiğimizin boyu 195/65R15 gibi ölçülerde olsa çok rahat 400-500 civarında bulunabiliyordu bu markalar. Fakat 205'lere çıktığımızda, hız/yük endeksi de 92V gibi bir standartta olması gerektiğinden fiyatlar bir anda ikiye katlanıyordu. Haliyle araç bir buçuk ton ve o dört lastiğin üzerinde gideceğiz, haliyle bu endeksler de çok önemli bu konuda. Continental ContiPremium da iyidir hoştur ama o da seslidir bildiğiniz gibi ve Türkiye'de abartılan bir markadır benim gözümde. Neyse aramalara devam ettim bir süre... Falken ZE310 ve XE914 arasında gidip geldim bir süre ve tercihimi 310 tarafından kullanıp arayışa geçtim. Testlerin sonucunda istediğim güveni vermedi hem de istediğim satış sitelerinde bulamadım. Dunlop, Falken'den de daha fazla sport kullanıma yönelik sert lastikler olduğundan benim konfor ve sessizlik anlayışıma tersti haliyle. Toyo, Nexen gibi markalar da her ne kadar üreticilere yönelik lastikler yapsalar da tercih edilesi yanları yoktu sessizlik konusunda. Yani lastiği buluyorum ya fiyatı bana gelmiyordu ya fiyatı uygun olsa değerleri istediğimi veremiyor ya da guzuların ara bir ölçüsü olduğu için ebatları bir şekilde oturmuyordu. Geriye Pirelli, Bridgestone, Lassa, Petlas gibi markalar kalmıştı. Pirelli Cinturato'yu bundan üç önceki aracımda kullanmıştım, uzun yoldan biraz süratli geldikten sonra bir sabah patlamış olduğunu gördüm lastiğin; kötü anısı hatırına onu da eledim. İki önceki guzuda Petlas'ın motor sesinden daha çok duyduğum yol sesinden bıkmıştım, çokça bundan da bahsetmiştim. Aslında bu dört markanın hamurları hemen hemen aynı serte yakın sertliktedir (o da ne demekse?) Bridgestone'lar çok iyi netice verse de sessizlik konusunda bir türlü kendilerini geliştirmediler keza Pirelli de öyle. Tüm markaların öncelikleri farklı tabi, doğaldır, olağandır... Fakat benim önceliğim (tabi ki güvenliği de bir kenara bırakmadan) "sessizlik" olduğundan dolayı (626'da Nokian'ları tercih etmemin tek nedeni de bu sessizliğiydi) forumumuzdaki Mazda 6'sına taktığını hatırladığım @süleyman46 hocamızla iletişime geçip uzun vadedeki tecrübelerini sordum. Sağ olsun elinden geldiğince yardımcı oldu ve onun da kullandığı Lassa Impetus Revo 2+ lastiklerinden almaya karar verdim. Bu lastiklerin 66 db gibi Türkiye'deki en düşük ses desibeline sahip olduğundan dolayı hatırlamıştım aslında. Yoksa Lassa orta sertlikte üretim yaptığından açıkçası hamur bakımından benim istediğim bir lastik türü değil. Yine internet ortamında fazlasıyla övülen bir serisiydi bu model ve demek ki bir şeyleri artık aşmışlar diye düşündüm. Her zaman yumuşak ve sessiz lastik önceliğimdi fakat bu sefer de @MX9 Ahmet Abi "çok yumuşak lastikler bizim ağır guzulara gelmez" deyince, hazır Lassa'yı da ucuza bulmuşken ve artık lastikleri bir an önce değiştirip diğer bakımlara geçmemiz gerektiğinden dolayı aldım Revo 2+'lardan 4 dal...
Lastikleri almıştık fakat taktırmadan önce aracın alt takımını kontrol etmemiz gerekirdi. Herhangi bir sök tak işleminde ikinci kez rot ayarına girmemek için önce alt takım kontrollerinde fark ettiğimiz arka rot millerinden gelen ses problemi çözmek için kolları sıvadık, yani ben takıldım aslında öyle... Ozan Usta yaptı o işleri...
Belki de yıllarca hiç açılmamıştı ya da hiç ayara girmemişti guzucuk. Öyle kaynamıştı ki somunlar/civatalar spreylerle anca çözebildik. Komple sökülüp, temizlendikten sonra Tosun Usta bir şeyler daha yaptı ve gresler yenilenerek tekrardan yerine takıldı...
Başka da alt takımla ilgili bir problem olmadığından dolayı lastik değişimi ve diğer ayarlar için her zaman gittiğim (Güneş Oto) rot/balansçıya gittim. Çalışanlara açık açık "bu konularda fazlasıyla kıl olduğumu, özellikle o direksiyonun mutlaka tam merkezde durması gerektiğini, yoksa geceleri uyuyamadığımı" tekrardan hatırlattıktan sonra işlemlere başladık.
İki jantımız tornaya gitti, subaplar metal olanlarla değişti, lastikler takılıp balans yapıldı ve en son da bilgisayarlı cihaza kaldırılarak rot ayarları yapıldı. Madem bu kadar şey yaptırdık, far ayarını da yaptırmadan geçmedim.
Sağ olsunlar çok ilgili çalışanları var daha önce de bahsettiğim gibi, fakat bu sefer biraz problem yaşadım dönüş yolunda. Yüksek hızlarda direksiyonda hafif de olsa titreşim mevcut. Tornayı iyi yapamadılar ya da balansı doğru ayarlayamadılar sanırım. Bu iş yeriyle ilgili içim rahat, 10 bin km garantisi var yaptıkları işlerin, haftaya bir ince ayar çektireceğim ama benim korkum (daha önce de bir kaç kişinin başına geldiği üzere) lastiklerde problem çıkma ihtimali? İşte o zaman yorucu bir süreç beni bekliyor olabilir!
Bu jantların azıcık kimyasal kullanılarak temizlenmiş hali. İleride eski şatafatına kavuşturmak için çalışmalar yapacağız tabisi de...
İlk İzlenimler
Lastik değişiminden sonraki kısa sürelik tecrübelerimi de aktarayım: Dediğim gibi Lassa hamur bakımından istediğimi pek karşılamadı diyebilirim ilk tecrübelerime göre. Belki de ben Nokian'dan ve sonra aracın üzerindeki Michelin'den sonra daha sert bir süspansiyon izlenimi yarattı. Yolların da kötülüğünden kaynaklı direksiyonda en ufak bir şeyi hisseder oldum. Lastik basınçları çok yüksek olunca böyle bir durum olur ya hani, onun gibi...
Sessizlik konusunda başarıya ulaşmışlar kesinlikle ve hatta lastik sessizliğinden dolayı aracın daha önce duymadığım seslerini duymaya başladım; bu da kötü bir yönü tabi. Daha önce çukurlardan geçerken arkadan gelen ve hafif duyduğum lokurtuyu şimdi daha çok duyuyorum mesela. Burada iki olasılık mevcut: ya lastik sesi azalınca duyduğum sesin belirginliği arttı ya da lastiklerin sertliğinden dolayı süspansiyonun absorbe kabiliyeti azaldığından dolayı ses daha tok gelmeye başladı? Sesin nereden geldiğinden tam emin olmadığım için hafta sonu ustalar bakana kadar bir şey diyemeyeceğim şimdilik.
Yol tutuşu gayet güzel, tehlikeli bir durum veya patinaj gibi şeylere denk gelmedim şimdilik. Aracın frenleri biraz zayıf fakat buna rağmen ABS'ye girmedi bir kaç kez denesem bile. Islak zeminde kullanmadım şimdilik bilemiyorum onu da... Önümüzdeki günlerde tekrar ayarlar tamamlanınca ve tüm sesler kesilince geniş bir değerlendirmeyle bu konu altına tecrübelerimi yazacağım. Umarım yardımcı olurum.
Fiyat/performans olayında ise geçer not aldı açıkçası benim gözümde. Michelin ve Goodyear'ın en az 700 TL fiyatı varken Lassa'ya 400 lira gibi bir rakam ödediğim için açıkçası beklentilerimi dört dörtlük karşılayacağını da beklemiyordum. Sessizlik olayında da son derece başarılı dediğim gibi. Ha daha çok bütçe ayırabilseydim kesinlikle yumuşaklığından dolayı Michelin ES'i düşünürdüm, sonra Ahmet Abi "dostum, o lastik bize gelmez" derdi ve ben gidip Goodyear EGP alırdım, orası ayrı.
Notlar
Lastik tecrübeleri ve tercihleri benim kendi beklentilerime, kendi aracıma ve kendi sürüş zevkime göre analiz edilmiştir. Şu marka/model iyidir veya kötüdür diye bir durum çıkarılmasın.
Tecrübe ettiğim lastik modeli Impetus Revo 2+'dır. Almayı düşünürseniz şayet bir diğer serileri "Revo" ve "Revo+" ile karıştırmayın diye tekrar belirtmek istedim.
Lastikleri belirtirken özellikle markasıyla birlikte modeli de belirtmeye çalıştım. En iyi bildiğiniz markaların bile alt seviyede modelleri oluyor. O yüzden (çokça yapılan bir hatadır) sadece markaya bakıp lastik almayın, her sakallıyı dedeniz zannetmeyin; size bu şekilde yol gösterenlere de aldanmayın.
Fabrika verilerinin %3'ünü aşmayacak şekilde lastik/jant ebatı büyütmeniz/küçültmeniz sizin güvenliğiniz için önemlidir. Ayrıca lastik seçimlerinize fabrikanın önerdiği lastik hız ve yük endeksini de es geçmeyin ki yüksek hızlarda ve ağırlıklarda lastikleriniz dayanıklılığını/güvenirliğini koruyabilsin.
Lastik seçiminizi yaparken öncelikle lastik üzerindeki AB etiketinde yazan değerlere bakın. Kullanım koşullarınızı ve beklentilerinize göre seçim yapmada bunlar çok işe yarayacaktır. Sonra yurt dışındaki kaynaklardan ulaşabileceğiniz gibi lastiğin bağımsız test değerlerini inceleyin, bu da uzun vadede lastiğinizin karakterini size gösterecektir.
Hepinize kazasız günler.