Merhabalar arkadaşlar. Biraz geç bir inceleme olacak ama ancak vakit bulabiliyorum. Aracı alalı 3.500 km ve 3 ay gibi bir zaman oldu. Bu süre zarfında aracı iyice tanıdım. Zaten onlarca inceleme okuduk ben de elimden geldiğince iyi ve yetersiz taraflarını yazmaya çalışayım.
Tasarım:
Tasarım olarak bence lamı cimi yok, kesinlikle sınıfının en yakışıklı aracı. Hele profilden bakınca avına atlayan çitaya benzetemeyen varsa yardımcı olayım
Kendi arkadaş çevrem için konuşacak olursam, ilginç bir şekilde eski aracımdan daha fazla dikkat çekiyor. RX-8 elbette çalıştığım yer için fazla ilginç bir araçtı ancak Mazda 3'ü soran eden Rx-8’ten bile daha çok. Mazda'nın tanıtım eksikliği de hemen belli ediyor kendini. Hocam bu hangi modeli Mazda'nın? İlk defa gördüm. Dizel mi? vs.. Tabi ne kadar az gözükürse o kadar geç eskiyor gözlerde, belki bu da büyük bir avantaj.
Aracın en hoşuma giden kısmı ön far, arka stop tasarımı ve piyano cilalı ön ızgara. Mustafa abi araç içerisinde piyano black görmekten kendisine gına geldiğini o devrin kapandığını ve piyano kaplamanın artık ucuz kaçtığından bahsetmişti. Musafa abiye kesinlikle katılmakla beraber Mazda'da öyle düşünüyor olacak ki, piyano black boyayı artık aracın dışına atmış
Ön ızgara piyano black. Ayrıca power sense donanımda Mazda logosu da piyano black! Power donanımda torpido üzerindeki bant alüminyum gümüş geliyor. Alt donanımlarda ise piyano black. Ve sadece rengi değil kendi de alüminyum! Yanlış hatırlamıyorsam BMW 3 serisinde benzer çıtanın griye boyanmış plastik olduğunu da hatırlatayım.
Mazda power donanımla gelen 18" jantları bence çok güzel seçmiş. RX-8 R3 model jantları muhtemelen gördüğüm en güzel tasarımlı jant olarak kalacak ama bu da hiç fena değil. Bazı firmaların yaptığı gibi dümdüz bir jant koymak yerine kıvrımlarıyla gayet estetik olan bir jant modeli seçilmiş. Kıvrımlar sayesinde de janta uzaktan bakıldığında tek gri renk yerine gölge oyunlarıyla oldukça farklı görüntüler elde edilebiliyor. Tıpkı araç üzerindeki kırmızı rengin değişik ışık koşullarında apayrı görünümlere bürünmesi gibi. Sadece jant farkı yüzünden bile power tercih ederdim açıkçası. 16 jantların aracın tüm güzelliğini bozduğunu düşünüyorum.
Bazı arkadaşlar daha konforlu ve lastik değişiminin daha ekonomik olduğunu düşünebilirler ama üzülerek onlara katılamayacağım. Şöyle ki araç üzerindeki 215/45 jantların yanak mesafesi 9,67 cm. Rx-8'de yanak mesafesi 9 cm idi. Konfor bakımından Rx-8’le kıyaslanamayacak kadar iyi olan Mazda 3 sadece yanak mesafesiyle konforun ölçülemeyeceğini de kanıtlıyor. İşin ekonomik boyutuna gelecek olursak da, kış lastiği forumunda okuduğunuz üzere Falken Eurowinter serisi bu sene oldukça ekonomik bir alternatif sundu bizlere. Üstelik Japon malı ve neredeyse Çin malı lastik fiyatına! Normal bir kullanımla 3-4 sene civarı gidecek olan bir lastik seti için 16" jantlara katlanılmaz diye düşünüyorum.
Araçta egzoz çıkışı yok! Önce dedim ki Skyactiv gazları öyle bir absorbe ediyor ki dışarı atacak bir şey kalmıyor ! Ama maalesef durum şu ki çekik gözlü arkadaşlar sedan için egzost çıkışlarını saklamayı tercih etmiş. Neden bu kadar güzel tasarıma sahip bir araç egzoz çıkışlarını gizler anlam veremiyorum. HB kasasında gayet şık gözüküyor çünkü.
Gündüz farlarından bahsetmek istiyorum. Audi grubu Led gündüz farı olayını abarttığından beri gündüz farlarından tiksiniyorum. Son zamanlarda da çeşitli modellerin hala led kaş yapmaya çalışıp göz çıkarttıklarına tanık oluyoruz.
Mazda gündüz farlarının ne kadar estetik olabileceği konusunda adeta ders vermiş. Diyecek bir şey yok. Aynı yorumum arka stoplar içinde geçerli. Power donanımda stoplar led aydınlatmalı ve çok şık.
İç mekan
İç mekan kalitesi ve işçiliğinin gerçekten bir Bmw 1, Audi A3 seviyesinde olduğunu rahatlıkla iddia edebilirim. Fotoğraflarda bu detayları görmek imkansız. İç mekana girip dokunmanız lazım. Mustafa abi’den öğrendiğim “olası trim sesleri-işçilik hataları yoklama testini“ başarıyla geçiyor Birleşim yerleri ve kaplamalar üzerinde parmağınızla çeşitli kuvvetlerde baskı uyguluyınca çıtırtı-patırtı gelmiyor. Üst konsol zaten çok yumuşak bir malzeme ile kaplı. Hem gözü doyuruyor, hem de dokunma hissini. Aluminyum havalandırma ızgaraları kaplamasından direksiyon tuşlarına kadar “bu ne dandik malzeme” diyebileceğiniz hiçbir şey yok! Hatta diyebilirim ki aracın direksiyonu misal baz donanım bir BMW 5.20i’nin direksiyonundan çok daha iyi. Hem eli doldurması, hem görsellik hem de fonksiyonellik olarak.
Koltuklar oldukça şık bir dizayna sahip. Oturma pozisyonu, bel desteği her Mazda’da olduğu gibi tam kıvamında. Ancak ben koltuğu bayağı geride kullandığımdan bazen arka taraftan “yav bir demir batıyor dizime” şeklinde şikayetler duyulmuyor değil Koltuk sırtlıklarında herhangi bir plastik kaplama mevcut olmadığından bu gibi şikayetler olabiliyor. Bagaj halısından da her yerde bahsettik. Oldukça ince ve kalitesiz bir görünüme sahip. O kenar boşluklarına halen bir anlam veremiyorum.
Donanım
Yeni Mazda 3 donanım seviyesi yine çok iyi. Motion donanımdan itibaren rakiplerde olmayan şehir içi fren destek ve arka araç radar izleme standart. Power donanımda ekstradan Bose ses sistemi ,18 jantlar, bi-xenon farlar ve Hud gerçekten ayırt edici donanımlar. Bazen neden bekleyip sense donanım almadım şeklinde hayıflanıyorum. Araç sıkıntısının yanında 4,000 lira farka değer mi diye düşünmüştüm ama şu an tekrar alacak olsam sanırım sense alırdım. Adaptif cruise kontrol ve fren destek sistemi için bile alınır. Şu anki donanımda bence tek eksiklik deri döşeme. Çok konuştuk tartıştık hatta neredeyse alır almaz Artcar’a bırakacaktım arabayı. Ama nedense sıfır aracın kapısının, koltuklarının sökülmesine çok da gönlüm el vermedi.
Şehir içi fren destek sistemi, dikiz aynası civarında konumlandırılan lazer sensör ile çalışıyor. 4-30 km/s arası işlevsel. 6 metreye kadar uzaklıktaki kadar cisimleri algılayabiliyor. Çok şükür henüz bende aktif olmadı ama sıkışık trafikte bazen telefon vs gibi şeylere toplum olarak daldığımızdan oldukça yararlı olacağını düşünüyorum.
Mazda arka araç izleme donanımıyla bir önceki nesil Mazda 3’lerle tanışmıştık. Sistem arka tamponun iki tarafında konumlandırılan radarlarla çalışıyor. Sizden daha hızlı gelen bir aracı tespit ettiğinde aynalarda uyarı lambası yanıyor. Eğer sinyal verirseniz bir küçük bip sesiyle de ayrıca uyarıyor. Bir gün tem’de boş şerite atlayacakken aynada uyarı lambasını gördüm. Niye yaktı ki şimdi diye düşünürken olanca hızıyla bir motorsiklet sağımdan geçti. Özellikle aynada göremediğimiz motorsiklet vs gibi cisimler için inanılmaz yararlı bir sistem.
Koltuk ısıtma ilk defa kullandığım bir donanım. Şu kış günleri özellikle sabah vakti bu kadar etkili olabileceğini tahmin etmemiştim. Saniyeler içerisinde ısınıyor ve 3 kademeli termostata sahip. Deri döşeme koymamasına rağmen koltuk ısıtmanın esirgenmemesinden dolayı Mazda’ya teşekkürler.
Araçtaki ses sistemi ve multimedia arayüzü için ayrı bir konu açılması gerek. İnternette root şifresi afişe olduğundan teknik olarak sistemle yapılabilecekler sınırsız. İşlemci detayları ve ekran çözünürlüğü resmi olarak hiçbir yerde yayınlanmıyor ancak oldukça yüksek bir çözünürlükte ekrana sahip. Menüler arası geçişler, usb kartı tanıması, dosyalar arası geçiş, bluettooth’la bağlanma vs hepsi çok hızlı.
Sistemde iki usb girişi var. Birini mp3’ler diğerini telefon şarjı için kullanabilirsiniz. Cep telefonunuza kuracağınız AHA ve STITCHER uygulamarı ile online radyo dinleme, en yakın restaurant otel vs bulma gibi özellikleri kullanabilirsiniz. Navigasyonu henüz almadım ama donanım hazır, sadece harita ile direk çalışmaya başlıyor. Şu an harita yüklü olmadığında rakım ve koordinat bilgileri ile idare edebiliyoruz
Sistemin en sevdiğim özelliği yolcu tarafına yakın konumlandırılan ses tuşu oldu. Direksiyon üzerinde onlarca defa basarak ulaşabileceğiniz ses seviyesine bu minik düğmeyi bir tur çevirerek ulaşabiliyorsunuz. Aldığımdan beri direksiyon üzerinden ses kontrolünü bırakmış durumdayım. Bir turda +- 20 seviye ses kontrolü yapabiliyorsunuz. Ayrıca o civardaki düğmelerle tek tuşla navigasyon, home ve müzik arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Joystick çok kaliteli ve dokunmatiğe gerek kalmayacak kadar iyi çalışıyor.
Sistemin hatalarından biri ise, şu klasörü karışık çal deyip bıraktığınızda her çalıştırmada bu ayarı unutması! Tekrar tekrar shuffle tuşuna basmanız gerekiyor. Müzik-radyo ekranı harici diğer ekranlarda çalan şarkı ismini göremiyorsunuz. Üstelik çalan parçayı durdurma tuşu da sadece müzik-radyo ekranında mevcut! Yani misal yakıt tüketimi ekranında isteseniz de çalan müziği durduramıyorsunuz, sadece sesi kısabiliyorsunuz.
Ses kalitesine gelecek olursak, Rx-8 Bose’den bir tık yukarıda. En azından baslar daha belirgin. Yüksek süratlerde kaybolan vokaller de Mazda 3’te daha belirgin. Belki de yalıtım daha iyi olduğu içindir. Yine de gerek bas-tiz ayarı hariç ekstra ayarların olmaması gerekse bagaj içi ayrı bir woofer’ın eksikliği sistemi çok iyi sınıfına alamıyor. Yine de bu sınıf bir araç için oldukça yeterli.
Sürüş
Aracın limitlerini formula 1 pistinde gördük, test ettik paylaştık. Sınıfının üst düzey yol tutuşa sahip araçlarından. Üstelik 18 jantlar ve sert amortisörlerine rağmen asla bir takoz gibi de hissettirmiyor. Darbe emişi, bozuk yollardaki tokluğu, ne içeriden ne yürüyen aksamdan abuk sesler gelmemesi ile konfor konusunda Alman rakipleri ile rahatlıkla yarışacağını iddia ediyorum. Ufak tefek taşların olduğu mıcırlı yollarda davlumbaz içerisindeki taşların sesi içeri pek yansımıyor. Bu 2009 mazda 3’te canımı sıkan bir konuydu. Tek sıkıntı her daim belirttiğimiz gibi içeri yol sesi alması. Japonlar bu işi çözemeden yaşlanacağız galiba
Direksiyon oldukça hafif ama bazı rakipleri gibi balon da değil. Velakin Rx8 direksiyonu öyle muhteşemdi ki yönlendirme ve direktlik konusunda Mazda 3 bana pek tat veremiyor
Motor-Performans-Tüketim
Araç ülkemizde 120 beygirlik versiyonuyla satılıyor. Otomatik vites için şanzıman oranları son dişli hariç CX-5 ile aynı. Son dişli ise Cx-5’ten yaklaşık %10 daha uzun. 120 beygir, atmosferik, tork konvertörlü bir şanzımana sahip bir komptakt sınıf araç ne kadar giderse Mazda 3’te o kadar iyi gidiyor. Akıcılık konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bazen uzun rampalarda vites 6’da kalmaya inat ederken tek yapmanız gereken sol kulakçığı kendinize çekmek Ben bunu oldukça sık yapmaya başladım, Allah o kulakçığı koyanlardan razı olsun diyorum. Direksiyondan vites değiştirirken de şöyle bir şey farkettim. Misal 6’dan 5’e çektiniz. 5-10 saniye sonra tekrar otomatik konuma alıyor. Ama iki ve daha fazla vites düşürürseniz size daha uzun süre oyun imkanı tanıyor 8) Yine de bir süre sonra tekrar D konumuna alıyor. İlla kendim vites değiştireceğim diyorsanız vitesi manuel moda almanız gerekli. Üstelik Mazda daha önce rastlamadığım bir şekilde manuel modda devir kesicide bir iki saniye kalmanıza müsaade ediyor. Daha ne yapsın bir şanzıman
Her zaman söylüyorum 5,000 devire gelemeden ölen ufak turbolu bir araçtansa (1.2 qashqai kullanın ve ne demek istediğimi görün) her zaman bu motoru tercih ederim. Hem sesiyle hem canlılığıyla üst devirlerde keyif veren bir motor ve buna optimum ayak uyduran bir şanzıman! Benim beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor.
Motor konusunda tek sıkıntım, bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama çok geç ısınması. Örnek vereyim geçenlerde dakika tutum, dış hava sıcaklığı -2 civarındayken neredeyse 5 km (12-13 dakika)’da mavi ışık söndü. Ayrıca aracın ısıtma performansını beğenmiyorum. Otomatik klima sizi rahatsız etmemek adına yönlendirmeyi ön cam ve ayaklardan oldukça düşük bir hızda vermeye başlıyor. Bazen Allah’tan koltuk ısıtma var diyorum. Eski Mazda 3 ve Rx8 çok daha kısa sürede ısıtırdı iç ortamı. Bazen dayanamayıp otomatik moddan çıkarıp ön ızgaralardan maksimum hızda üfletiyorum. Bu durumda hava yüzünüze vurarak rahatsız etse de çok daha kısa sürede iç ortamı ısıtıyor. Sonra otomatik moda alıyorum ondan sonra naparsa yapsın zaten
Tüketim konusunda çok yazdık çizdik. Bugünlerde İstanbul’da korkunç bir trafik var biliyorsunuz. O trafik ve soğuk havaya rağmen en kötü 8.4 şehir içi ortalama gördüm. Şu an son depo ortalamam 7.1 civarı. Güzergahım bazen Küçükyalı-gebze arası iş, hafta sonları da yoğun trafikte sahil, cadde avm turları Ankara-İstanbul arası da oldukça sakin bir sürüş ile 5,4 gidiş, 5,9 dönüş ortalaması elde ettim.
Aracın minimum yakıt tüketme potansiyeli hakkında da şöyle bir örnek vereyim. Bir akşam mesaiden çıktığımda bomboş bir yol vardı. 80-90 km/s arası, Gebze-küçükyalı arası negatif eğim yardımıyla da şu tüketim gerçekleşti O0
Sonuç olarak kompakt sınıfta bu sefer gerçekten olmuş Mazda 3. Tasarımı, teknolojisi, kalitesi artık Alman rakipleriyle rahatlıkla boy ölçüşecek kıvamda. (Alman dediysem Astra falan gelmesin aklınıza aman )
Heyecanla Skyactiv II, Skyactiv-R, Mps konseptlerini bekliyor, tasarımların tekdüze olduğu şu piyasada bizi hala heyecanlandırabildiği için tekrar çekik gözlülere teşekkür ediyorum.
Araç için halen çekinceleriniz ve sorularınız varsa zevkle yardımcı olabilirim.
Tasarım:
Tasarım olarak bence lamı cimi yok, kesinlikle sınıfının en yakışıklı aracı. Hele profilden bakınca avına atlayan çitaya benzetemeyen varsa yardımcı olayım
Kendi arkadaş çevrem için konuşacak olursam, ilginç bir şekilde eski aracımdan daha fazla dikkat çekiyor. RX-8 elbette çalıştığım yer için fazla ilginç bir araçtı ancak Mazda 3'ü soran eden Rx-8’ten bile daha çok. Mazda'nın tanıtım eksikliği de hemen belli ediyor kendini. Hocam bu hangi modeli Mazda'nın? İlk defa gördüm. Dizel mi? vs.. Tabi ne kadar az gözükürse o kadar geç eskiyor gözlerde, belki bu da büyük bir avantaj.
Aracın en hoşuma giden kısmı ön far, arka stop tasarımı ve piyano cilalı ön ızgara. Mustafa abi araç içerisinde piyano black görmekten kendisine gına geldiğini o devrin kapandığını ve piyano kaplamanın artık ucuz kaçtığından bahsetmişti. Musafa abiye kesinlikle katılmakla beraber Mazda'da öyle düşünüyor olacak ki, piyano black boyayı artık aracın dışına atmış
Ön ızgara piyano black. Ayrıca power sense donanımda Mazda logosu da piyano black! Power donanımda torpido üzerindeki bant alüminyum gümüş geliyor. Alt donanımlarda ise piyano black. Ve sadece rengi değil kendi de alüminyum! Yanlış hatırlamıyorsam BMW 3 serisinde benzer çıtanın griye boyanmış plastik olduğunu da hatırlatayım.
Mazda power donanımla gelen 18" jantları bence çok güzel seçmiş. RX-8 R3 model jantları muhtemelen gördüğüm en güzel tasarımlı jant olarak kalacak ama bu da hiç fena değil. Bazı firmaların yaptığı gibi dümdüz bir jant koymak yerine kıvrımlarıyla gayet estetik olan bir jant modeli seçilmiş. Kıvrımlar sayesinde de janta uzaktan bakıldığında tek gri renk yerine gölge oyunlarıyla oldukça farklı görüntüler elde edilebiliyor. Tıpkı araç üzerindeki kırmızı rengin değişik ışık koşullarında apayrı görünümlere bürünmesi gibi. Sadece jant farkı yüzünden bile power tercih ederdim açıkçası. 16 jantların aracın tüm güzelliğini bozduğunu düşünüyorum.
Bazı arkadaşlar daha konforlu ve lastik değişiminin daha ekonomik olduğunu düşünebilirler ama üzülerek onlara katılamayacağım. Şöyle ki araç üzerindeki 215/45 jantların yanak mesafesi 9,67 cm. Rx-8'de yanak mesafesi 9 cm idi. Konfor bakımından Rx-8’le kıyaslanamayacak kadar iyi olan Mazda 3 sadece yanak mesafesiyle konforun ölçülemeyeceğini de kanıtlıyor. İşin ekonomik boyutuna gelecek olursak da, kış lastiği forumunda okuduğunuz üzere Falken Eurowinter serisi bu sene oldukça ekonomik bir alternatif sundu bizlere. Üstelik Japon malı ve neredeyse Çin malı lastik fiyatına! Normal bir kullanımla 3-4 sene civarı gidecek olan bir lastik seti için 16" jantlara katlanılmaz diye düşünüyorum.
Araçta egzoz çıkışı yok! Önce dedim ki Skyactiv gazları öyle bir absorbe ediyor ki dışarı atacak bir şey kalmıyor ! Ama maalesef durum şu ki çekik gözlü arkadaşlar sedan için egzost çıkışlarını saklamayı tercih etmiş. Neden bu kadar güzel tasarıma sahip bir araç egzoz çıkışlarını gizler anlam veremiyorum. HB kasasında gayet şık gözüküyor çünkü.
Gündüz farlarından bahsetmek istiyorum. Audi grubu Led gündüz farı olayını abarttığından beri gündüz farlarından tiksiniyorum. Son zamanlarda da çeşitli modellerin hala led kaş yapmaya çalışıp göz çıkarttıklarına tanık oluyoruz.
Mazda gündüz farlarının ne kadar estetik olabileceği konusunda adeta ders vermiş. Diyecek bir şey yok. Aynı yorumum arka stoplar içinde geçerli. Power donanımda stoplar led aydınlatmalı ve çok şık.
İç mekan
İç mekan kalitesi ve işçiliğinin gerçekten bir Bmw 1, Audi A3 seviyesinde olduğunu rahatlıkla iddia edebilirim. Fotoğraflarda bu detayları görmek imkansız. İç mekana girip dokunmanız lazım. Mustafa abi’den öğrendiğim “olası trim sesleri-işçilik hataları yoklama testini“ başarıyla geçiyor Birleşim yerleri ve kaplamalar üzerinde parmağınızla çeşitli kuvvetlerde baskı uyguluyınca çıtırtı-patırtı gelmiyor. Üst konsol zaten çok yumuşak bir malzeme ile kaplı. Hem gözü doyuruyor, hem de dokunma hissini. Aluminyum havalandırma ızgaraları kaplamasından direksiyon tuşlarına kadar “bu ne dandik malzeme” diyebileceğiniz hiçbir şey yok! Hatta diyebilirim ki aracın direksiyonu misal baz donanım bir BMW 5.20i’nin direksiyonundan çok daha iyi. Hem eli doldurması, hem görsellik hem de fonksiyonellik olarak.
Koltuklar oldukça şık bir dizayna sahip. Oturma pozisyonu, bel desteği her Mazda’da olduğu gibi tam kıvamında. Ancak ben koltuğu bayağı geride kullandığımdan bazen arka taraftan “yav bir demir batıyor dizime” şeklinde şikayetler duyulmuyor değil Koltuk sırtlıklarında herhangi bir plastik kaplama mevcut olmadığından bu gibi şikayetler olabiliyor. Bagaj halısından da her yerde bahsettik. Oldukça ince ve kalitesiz bir görünüme sahip. O kenar boşluklarına halen bir anlam veremiyorum.
Donanım
Yeni Mazda 3 donanım seviyesi yine çok iyi. Motion donanımdan itibaren rakiplerde olmayan şehir içi fren destek ve arka araç radar izleme standart. Power donanımda ekstradan Bose ses sistemi ,18 jantlar, bi-xenon farlar ve Hud gerçekten ayırt edici donanımlar. Bazen neden bekleyip sense donanım almadım şeklinde hayıflanıyorum. Araç sıkıntısının yanında 4,000 lira farka değer mi diye düşünmüştüm ama şu an tekrar alacak olsam sanırım sense alırdım. Adaptif cruise kontrol ve fren destek sistemi için bile alınır. Şu anki donanımda bence tek eksiklik deri döşeme. Çok konuştuk tartıştık hatta neredeyse alır almaz Artcar’a bırakacaktım arabayı. Ama nedense sıfır aracın kapısının, koltuklarının sökülmesine çok da gönlüm el vermedi.
Şehir içi fren destek sistemi, dikiz aynası civarında konumlandırılan lazer sensör ile çalışıyor. 4-30 km/s arası işlevsel. 6 metreye kadar uzaklıktaki kadar cisimleri algılayabiliyor. Çok şükür henüz bende aktif olmadı ama sıkışık trafikte bazen telefon vs gibi şeylere toplum olarak daldığımızdan oldukça yararlı olacağını düşünüyorum.
Mazda arka araç izleme donanımıyla bir önceki nesil Mazda 3’lerle tanışmıştık. Sistem arka tamponun iki tarafında konumlandırılan radarlarla çalışıyor. Sizden daha hızlı gelen bir aracı tespit ettiğinde aynalarda uyarı lambası yanıyor. Eğer sinyal verirseniz bir küçük bip sesiyle de ayrıca uyarıyor. Bir gün tem’de boş şerite atlayacakken aynada uyarı lambasını gördüm. Niye yaktı ki şimdi diye düşünürken olanca hızıyla bir motorsiklet sağımdan geçti. Özellikle aynada göremediğimiz motorsiklet vs gibi cisimler için inanılmaz yararlı bir sistem.
Koltuk ısıtma ilk defa kullandığım bir donanım. Şu kış günleri özellikle sabah vakti bu kadar etkili olabileceğini tahmin etmemiştim. Saniyeler içerisinde ısınıyor ve 3 kademeli termostata sahip. Deri döşeme koymamasına rağmen koltuk ısıtmanın esirgenmemesinden dolayı Mazda’ya teşekkürler.
Araçtaki ses sistemi ve multimedia arayüzü için ayrı bir konu açılması gerek. İnternette root şifresi afişe olduğundan teknik olarak sistemle yapılabilecekler sınırsız. İşlemci detayları ve ekran çözünürlüğü resmi olarak hiçbir yerde yayınlanmıyor ancak oldukça yüksek bir çözünürlükte ekrana sahip. Menüler arası geçişler, usb kartı tanıması, dosyalar arası geçiş, bluettooth’la bağlanma vs hepsi çok hızlı.
Sistemde iki usb girişi var. Birini mp3’ler diğerini telefon şarjı için kullanabilirsiniz. Cep telefonunuza kuracağınız AHA ve STITCHER uygulamarı ile online radyo dinleme, en yakın restaurant otel vs bulma gibi özellikleri kullanabilirsiniz. Navigasyonu henüz almadım ama donanım hazır, sadece harita ile direk çalışmaya başlıyor. Şu an harita yüklü olmadığında rakım ve koordinat bilgileri ile idare edebiliyoruz
Sistemin en sevdiğim özelliği yolcu tarafına yakın konumlandırılan ses tuşu oldu. Direksiyon üzerinde onlarca defa basarak ulaşabileceğiniz ses seviyesine bu minik düğmeyi bir tur çevirerek ulaşabiliyorsunuz. Aldığımdan beri direksiyon üzerinden ses kontrolünü bırakmış durumdayım. Bir turda +- 20 seviye ses kontrolü yapabiliyorsunuz. Ayrıca o civardaki düğmelerle tek tuşla navigasyon, home ve müzik arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Joystick çok kaliteli ve dokunmatiğe gerek kalmayacak kadar iyi çalışıyor.
Sistemin hatalarından biri ise, şu klasörü karışık çal deyip bıraktığınızda her çalıştırmada bu ayarı unutması! Tekrar tekrar shuffle tuşuna basmanız gerekiyor. Müzik-radyo ekranı harici diğer ekranlarda çalan şarkı ismini göremiyorsunuz. Üstelik çalan parçayı durdurma tuşu da sadece müzik-radyo ekranında mevcut! Yani misal yakıt tüketimi ekranında isteseniz de çalan müziği durduramıyorsunuz, sadece sesi kısabiliyorsunuz.
Ses kalitesine gelecek olursak, Rx-8 Bose’den bir tık yukarıda. En azından baslar daha belirgin. Yüksek süratlerde kaybolan vokaller de Mazda 3’te daha belirgin. Belki de yalıtım daha iyi olduğu içindir. Yine de gerek bas-tiz ayarı hariç ekstra ayarların olmaması gerekse bagaj içi ayrı bir woofer’ın eksikliği sistemi çok iyi sınıfına alamıyor. Yine de bu sınıf bir araç için oldukça yeterli.
Sürüş
Aracın limitlerini formula 1 pistinde gördük, test ettik paylaştık. Sınıfının üst düzey yol tutuşa sahip araçlarından. Üstelik 18 jantlar ve sert amortisörlerine rağmen asla bir takoz gibi de hissettirmiyor. Darbe emişi, bozuk yollardaki tokluğu, ne içeriden ne yürüyen aksamdan abuk sesler gelmemesi ile konfor konusunda Alman rakipleri ile rahatlıkla yarışacağını iddia ediyorum. Ufak tefek taşların olduğu mıcırlı yollarda davlumbaz içerisindeki taşların sesi içeri pek yansımıyor. Bu 2009 mazda 3’te canımı sıkan bir konuydu. Tek sıkıntı her daim belirttiğimiz gibi içeri yol sesi alması. Japonlar bu işi çözemeden yaşlanacağız galiba
Direksiyon oldukça hafif ama bazı rakipleri gibi balon da değil. Velakin Rx8 direksiyonu öyle muhteşemdi ki yönlendirme ve direktlik konusunda Mazda 3 bana pek tat veremiyor
Motor-Performans-Tüketim
Araç ülkemizde 120 beygirlik versiyonuyla satılıyor. Otomatik vites için şanzıman oranları son dişli hariç CX-5 ile aynı. Son dişli ise Cx-5’ten yaklaşık %10 daha uzun. 120 beygir, atmosferik, tork konvertörlü bir şanzımana sahip bir komptakt sınıf araç ne kadar giderse Mazda 3’te o kadar iyi gidiyor. Akıcılık konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bazen uzun rampalarda vites 6’da kalmaya inat ederken tek yapmanız gereken sol kulakçığı kendinize çekmek Ben bunu oldukça sık yapmaya başladım, Allah o kulakçığı koyanlardan razı olsun diyorum. Direksiyondan vites değiştirirken de şöyle bir şey farkettim. Misal 6’dan 5’e çektiniz. 5-10 saniye sonra tekrar otomatik konuma alıyor. Ama iki ve daha fazla vites düşürürseniz size daha uzun süre oyun imkanı tanıyor 8) Yine de bir süre sonra tekrar D konumuna alıyor. İlla kendim vites değiştireceğim diyorsanız vitesi manuel moda almanız gerekli. Üstelik Mazda daha önce rastlamadığım bir şekilde manuel modda devir kesicide bir iki saniye kalmanıza müsaade ediyor. Daha ne yapsın bir şanzıman
Her zaman söylüyorum 5,000 devire gelemeden ölen ufak turbolu bir araçtansa (1.2 qashqai kullanın ve ne demek istediğimi görün) her zaman bu motoru tercih ederim. Hem sesiyle hem canlılığıyla üst devirlerde keyif veren bir motor ve buna optimum ayak uyduran bir şanzıman! Benim beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor.
Motor konusunda tek sıkıntım, bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama çok geç ısınması. Örnek vereyim geçenlerde dakika tutum, dış hava sıcaklığı -2 civarındayken neredeyse 5 km (12-13 dakika)’da mavi ışık söndü. Ayrıca aracın ısıtma performansını beğenmiyorum. Otomatik klima sizi rahatsız etmemek adına yönlendirmeyi ön cam ve ayaklardan oldukça düşük bir hızda vermeye başlıyor. Bazen Allah’tan koltuk ısıtma var diyorum. Eski Mazda 3 ve Rx8 çok daha kısa sürede ısıtırdı iç ortamı. Bazen dayanamayıp otomatik moddan çıkarıp ön ızgaralardan maksimum hızda üfletiyorum. Bu durumda hava yüzünüze vurarak rahatsız etse de çok daha kısa sürede iç ortamı ısıtıyor. Sonra otomatik moda alıyorum ondan sonra naparsa yapsın zaten
Tüketim konusunda çok yazdık çizdik. Bugünlerde İstanbul’da korkunç bir trafik var biliyorsunuz. O trafik ve soğuk havaya rağmen en kötü 8.4 şehir içi ortalama gördüm. Şu an son depo ortalamam 7.1 civarı. Güzergahım bazen Küçükyalı-gebze arası iş, hafta sonları da yoğun trafikte sahil, cadde avm turları Ankara-İstanbul arası da oldukça sakin bir sürüş ile 5,4 gidiş, 5,9 dönüş ortalaması elde ettim.
Aracın minimum yakıt tüketme potansiyeli hakkında da şöyle bir örnek vereyim. Bir akşam mesaiden çıktığımda bomboş bir yol vardı. 80-90 km/s arası, Gebze-küçükyalı arası negatif eğim yardımıyla da şu tüketim gerçekleşti O0
Sonuç olarak kompakt sınıfta bu sefer gerçekten olmuş Mazda 3. Tasarımı, teknolojisi, kalitesi artık Alman rakipleriyle rahatlıkla boy ölçüşecek kıvamda. (Alman dediysem Astra falan gelmesin aklınıza aman )
Heyecanla Skyactiv II, Skyactiv-R, Mps konseptlerini bekliyor, tasarımların tekdüze olduğu şu piyasada bizi hala heyecanlandırabildiği için tekrar çekik gözlülere teşekkür ediyorum.
Araç için halen çekinceleriniz ve sorularınız varsa zevkle yardımcı olabilirim.