Küçük Turbo Motor & Büyük Atmosferik Motor

Mesajlar
2,056
Konum
Ankara
Araç Markası
98-Mazda 626 AT
Araç Renk ve Tip
Füme-Sedan
bir de japonların olaya biraz da milli olarak bakıyor galiba,
turbo motor çağında kendilerine ait olana ısrarla sahip çıkıyorlar
bu da ayrı bir bakış açısı olabilir belki
 

alper

Katılımcı
Mesajlar
161
Konum
Can Ada
Araç Markası
Ford Mondeo
Araç Renk ve Tip
Alüminyum Gri-Sedan
Caponlar garantici adamlar.
Bir teknolojinin iyi çalışıp sorun vermediğini yıllarca test etmeden o işe girmiyor/piyasaya sürmüyorlar.

O yüzdendir ki elektronik pazarında(telefon/panel) korelilerle baş edemiyorlar.
Maaşallah koreliler önünü arkasını düşünmedeb gözü kapalı Allah ne verdiyse dalıyorlar.

Caponlar Ya hep atmosferik gidecekler yada turbo işine girdimi tam girecekler:))
 
Mesajlar
2,056
Konum
Ankara
Araç Markası
98-Mazda 626 AT
Araç Renk ve Tip
Füme-Sedan
Caponlar garantici adamlar.
Bir teknolojinin iyi çalışıp sorun vermediğini yıllarca test etmeden o işe girmiyor/piyasaya sürmüyorlar.

O yüzdendir ki elektronik pazarında(telefon/panel) korelilerle baş edemiyorlar.
Maaşallah koreliler önünü arkasını düşünmedeb gözü kapalı Allah ne verdiyse dalıyorlar.

Caponlar Ya hep atmosferik gidecekler yada turbo işine girdimi tam girecekler:))

çakma çekik gözler piyasanın çakalı olmuş, dediğin gibi tv paneli işinde mükemmelliği yakalamışlardı, özellikle efsane pioneer plazma işinde, şimdi tr de adam akıllı panel yok, koreli çakallar pazarlamayı iyi yapıyor ve çok cesurlar
japonlar garantici ve biraz ürkek
hal böyle olunca piyasada mazda yerine zibil gibi hyundai var :)
 

ismail-1903

Katılımcı
Mesajlar
503
Konum
K.Maraş - Kayseri
Araç Markası
2002- Mazda 626
Araç Renk ve Tip
Kırmızı - Hb
Japonlar hep atmosferik çalışıyor gibi yazmışsınız ama yıllardır sti, evo gibi araçlar turbo ile satılıyor. mazda 626 fe modellerde turbolu.

Günlük kullanımda helede yokuşlu yollar geçiliyorsa turbolu araba zevklidir. Kimse rampada vites düşürüp arabayı bağırtmaktan zevk almıyordur herhalde. 2000 devirde 250n/m tork nerde 100-110 n/m tork nerde.
 

mtutun

Üstad
Mesajlar
1,897
Konum
Bakırköy
Araç Markası
2018 Subaru Levorg
  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
  • #46
Doğru. Hatta Mazda'dan örnekler de verebiliriz 2.3 turbo makine ile Mazda 3 MPS, bir nevi Subaru Impreza WRX rakibidir...

Ayrıca turbo küçük hacimli makine üretmiyor değil Mazda. Örnek 1.5 Skyactiv turbo dizel!

Doğru söylem; Mazda turbo dizel ve benzinli makine üretiyor ama özel modeller harici turbo makinaları henüz benzinlilerde yaygın olarak kullanmak istemiyor. Bunun da nedenleri var tabi...

Bu nedenleri teknik olarak anlıyor, kabul ediyor ve onaylıyorum. Ancak bizim gibi 1.6 lt üstüne binmenin çok zor olduğu bir ülkede, 1.6 lt altında atmosferik benzinli ile de sürül keyfi hiç mümkün olmuyor. Yoksa bende bir 6 silindirli 2.5- 3.0 makinayı her zaman 1.6 turboya tercih ederim...

Japonlar hep atmosferik çalışıyor gibi yazmışsınız ama yıllardır sti, evo gibi araçlar turbo ile satılıyor. mazda 626 fe modellerde turbolu.

Günlük kullanımda helede yokuşlu yollar geçiliyorsa turbolu araba zevklidir. Kimse rampada vites düşürüp arabayı bağırtmaktan zevk almıyordur herhalde. 2000 devirde 250n/m tork nerde 100-110 n/m tork nerde.
 

mtutun

Üstad
Mesajlar
1,897
Konum
Bakırköy
Araç Markası
2018 Subaru Levorg
  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
  • #47
Aşağıdaki yazımı buraya da koymak istedim. En ilgili konu bu gibi geldi;

Öncelikle ben temel olarak hiçbir ülkenin veya kıtanın emisyon normlarını peşinen doğru kabul etmem. Çünkü gözümüzde çoğu zaman yücelttiğimiz ülke ve birliklerin çok güçlü lobi grupları olduğu ve hükümetlerinin de kendi ülke ekonomilerini, endüstrilerini ve istihdamlarını korumaya bazen çevre ve insan sağlığından bile daha çok önem verebildiklerini düşünürüm. Bu sebeple bilgi ile neyin ne olduğunu anlamaya ve analiz ederek,değerlendirmeye ve doğruyu bulmaya çalışırım.

Gerçek şu ki, Avrupa Birliği emisyon normları çok fazla karbondioksit ağırlıklıdır (CO2) Bu konu yeni bir tartışma da değil üstelik.Zaman zaman otomobil basını tarafından bu tartışma gündeme taşınmıştır. Son dönemde olan olaylardan sonra şimdi nihayet daha da sert tartışılıyor ve benim yıllardır söylemekte, yazmakta olduğum şeyler alenen konuşuluyor.

ABD emisyon normları da çok fazla zehirli gazlar (CO ve NO bileşikleri) ve partikül emisyonu ağırlıklıdır.

CO2 doğal bir gaz olup, tüm canlıların da salgıladığı ve tekbaşına zararsız bir gazdır. Ancak salınım miktarının artması ve CO2’yi sentezleyerek tekrar O2’ye çeviren yeşil tabakanın giderek azaltılması yüzünden, dönüştürülemeyen miktar atmosfer tabakasında birikerek Dünya’nın ısı düzeyinin artmasına ve iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Bu sebeple uzun vadede CO2 salınımlarını azaltmak ve ormanların korunması çok önemli. CO2 tüketim miktarı ile orantılı bir salınımdır. Bu sebeple litre tüketimi yüksek benzinli motorlarda muadil dizellere göre km başına CO2 salınımı daha yüksektir.

CO ve NO bileşikleri ise doğrudan zararlı ve insan sağlığını derhal çok olumsuz etkileyen zehirli gazlardır. Aynı zamanda partikül miktarı da ortamda asılı kalarak, soluduğunuz hava ile direk ciğerlerinize giden ve kansorejen etkisi çok yüksek materyallerdir. Bu gazlar ve partiküllerin ise tüketilen miktar yanında, yakıtın ve yanmanın cinsi ile de çok direk ilişkisi vardır. Bu sebeple dizel motorların tüketimleri düşük olsa bile CO, NO ve partikül emisyonları muadil benzinli motorlara göre daha yüksektir.

İki farklı kıta emisyon kurallarını farklı önceliklere göre neden koyar? Neden bilimsel gerçeklerden yola çıkıp, tüm bu salınımları eşit önemde görmez? Burayı ben çok yorumlamak istemem. Çünkü yetkililer tarafından böyle bir açıklama yapılmadığına göre bizimkiler tahmin bazında kalacaktır.

Ancak Avrupa ile ilgili bir tahminde bulunabilirim. Japon otomotiv endüstrisinin ABD pazarında ne kadar hakim olmaya başladığını gören Avrupalı üreticiler, büyük ihtimalle kendi kıtaları dışında satılmayan bir motor türünün Japonlar tarafından sadece Avrupa için üretilmesinin ekonomik olmayacağını düşünmüş olmalılar. Gerçekten de son 15 yılda büyük bir ivme kazanan dizel motorlu binek otomobil üretiminde Japonlar Avrupalılara çok uzun süre cevap veremediler. Bu sayede Avrupa pazarı Avrupalıların büyük bir hakimiyeti ile devam etti, halen de öyle. Ancak bu dizel motorluları Avrupalılar da Avrupa dışına satamadılar ve çok ilginç bir durum meydana geldi.Avrupa’da en çevreci motor diye hükümetlerce vergisel anlamda teşvik edilen dizel motorlar, Avrupa dışına çevreyi çok kirletiyorlar diye satılamadı çok uzun yıllar…

Tabi Avrupa’da, özellikle de büyük metropollerde hızla artan dizel motorlu otomobiller, ciddi şekilde hava kirliliğini de arttırmaya başlayınca bazı çatlak sesler duyulmaya başladı. Üstelik artık Japonlar da dizel makinalarını üretip, rekabete hızlı şekilde katılmaya başladılar. Kendi ülkelerinde satmadıkları bu makineları Avrupa’da satmaya başladılar. Londra Belediye’si 2020 yılında Londra merkezine girecek EURO 6 olmayan dizel motorlu araçlara çevre vergisi uygulamaya başlayacak. Yine Avrupa’nın regülasyonlar olarak en gelişmiş ülkesi olan İsveç’te dizel otomobillerin sayısını kontrol altına almak için motorin fiyatı benzin fiyatından fazla uygulanıyor. Ayrıca dizel otomobillere ekstra çevre vergisi uygulanıyor.

Her iki yakıt türünün de, yani içten yanmalı, fosil yakıtlı motorların hepsinin çevreye zararlı olduğu tartışmasız. Kıtaların, ülkelerin de kendi endüstrilerini korumak bazlı bazı konuları eksik görme eğiliminde olduğu da aşikar.

Şimdi gelelim benim size demek istediğim ana konuya; Bu iki motoru verdikleri zarar olarak kıyasladığımızda dizel makinanın daha kirli ve zararlı olduğu açık bir gerçek. Bunu anlamak için mühendis olmaya da gerek yok aslında, kendi hayatımızdan basit örnekler verebiliriz. Dışarıda yürüyüş yaparken yanımızdan benzinli araç mı, dizel mi geçtiğinde çok kesif bir koku ile uzun süre muhatap oluyoruz? Dizel araçların sayısının artmasından sonra AVM otoparklarının kokusunda bir değişiklik olmadı mı? Burnunuzu kapatmadan aracınıza yürümekte zorlanmıyor musunuz? Ben 46 yaşındayım. Gençliğimde camlar açık gezerdik. Daha sonra dahili sirkülasyon tuşunu ancak dizel otobüs ve ticari araçlar önümüze geldiğinde kullanmaya başladık. Şimdi her trafik sıkıştığında ben dış havalandırmayı hiç açamaz hale geldim.

Aslında bu konuyu çok tartışmaya da gerek yok. Çünkü benzinli motordan farklı olarak motor üreticisi dizellere DPF (diesel particulate filter) ve AD Blue kimyasal tepkime sistemi koyarak zaten bize mesajveriyor.

Bakın size çok ilginç bir bilgi vereceğim. Bütün vergilendirme sistemini CO2 üzerine kurmuş olan AB’ye ait EU5 normunda benzinliler için öngörülen NOx salınımı km başına maksimum 60 mg dir. Aynı veri EU5 dizel makine için km başına maksimum 180 mg dır.

EU6 benzinli motorlar için bu NOx salınımı maksimum 60 mg/km kaldı. Dizeller içinse EU6 da bile 80 mg/km maksimum.

Zaten farkındaysanız son dönemde tartışılan konular tamamen dizel motorlar üzerinde geçiyor. Üstelik sadece ABD’de değil artık bu tartışma,Avrupa’ya da uzandı…

Neyse uzatmayayım dedim yine uzadı, kusura bakmayın.Sonuçları şöyle özetleyeyim;

1-Galerilerin ellerine aldıkları ucuz bir boya kalınlık ölçer ile yarattıkları boyalı dış panel efsanesi gibi ülkemizde bir de dizel otomobil efsanesi yaratıldı. Yılda 3-5 bin km yapan insanlar ikinci elde değer kaybeder korkusu ile dizel otomobillere kanalize edildi. Bu durum dizel otomobil satışlarının ciddi boyutta artmasına, aynı şekilde de çevre kirliliğinin de artmasına sebep oluyor. Halbuki benim şirketimde yaptığım gibi, dizel motorlar gerçekten ihtiyaç analizi ile seçilmeli, ikinci el endişesi ile değil.

Unutulmamalı ki, dizel makineların kullanımları bazı şartlar gerektirir. Örneğin kısa mesafe kullanımını sevmezler. Yanlış kullanılan dizel makineların emisyon ve diğer teknik donanımlarının erken yıpranması ve çevreyi planlanandan daha fazla kirletmesi muhtemeldir. Bu sebeple bir dizel makine seçerken ikinci el kriteri yerine, yıllık kilometre, bu kilometrenin hangi şartlarda yapıldığı gibi kriterlerin iyi hesaplanması gerekir. Üstüne de dizel motorun sadece tüketimi değil, uzun vadeli bakım maliyetleri de benzinli ile kıyaslamaya alınmalıdır.

Özellikle emisyon donanımının(DPF filtresi gibi) değişim zamanı geldiğinde bakım maliyetleri çok ciddi artar. Bu maliyetlerin artması da, bu araçları 100.000 km üstü alanların bu tip emisyon donanımlarını iptal etmeleri ve zaten bu donanımla uyabildiği EU normundan çok daha fazla zehirli gaz ve partikül yayma ihtimali bulunan dizel makinenın tam bir çevre katili haline gelmesine sebep olur.

2-Ülkemizin en önemli ithalatı enerjidir. Bunun da önemli bir kısmı petroldür. Petrol organik ve doğal bir enerji kaynağı olduğundan dolayı, bir varilinden üretilen motorin, benzin, uçak benzini, plastik hammaddesi vb. materyallerin miktarı bellidir. Ülkemizde ticari ve tarımsal araçların tamamı zaten mecburen motorin kullanıyor. Bir de kontrolsüz bir şekilde motorin fiyatları ucuz tutularak (ki,gerçekte benzinden ucuz değildir, üzerindeki vergisi düşük tutularak ucuzsatılıyor) dizel binek araç sayısı artınca çok garip bir duruma geldik. Bir varil petrolden 1 lt motorin üretmek için belli bir miktar benzini üretmek zorundasınız. Ama artık bu benzini ülke içinde satacak yeriniz yok. Peki ne yapılıyor o zaman? Boşta kalan benzin maliyetinden Irak’a satılıyor ve biz motorin üretebilmek için tekrar petrol ithal ediyoruz.

Yorumu sizlere bırakıyorum.

3-Asla ve kata dizel motor tercihi yapan arkadaşlarımıza bir eleştirim yoktur. Benim şirketimde ben de dizel otomobil satın alıyorum. Sadece ikinci el gibi yapay kriterler yerine, yapılacak kilometre, aracın kullanım rota ve şekli, uzun vadeli her unsuru içeren maliyet analizi vb. kriterler ile karar veriyorum. Şirketimdeki dizel benzinli araç yüzdesi yaklaşık %50-%50!

Bu sebeple lütfen kimse eleştiri olarak ele almasın, sadece son dönemde basında konuşulan konular ve burada konuştuğumuz konular ile ilgili bilgi vermek istedim.


4-Yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı özellikle emisyon donanımları ile oynanmasına, iptallerine tamamen karşıyım. Zaten bu durum çevre kanunlarımıza da aykırıdır. Eğer bunlar yapılmaya devam ederse, bir 10 yıl sonra ne trafikte, ne kapalı bir otoparkta nefes dahi alamaz hale geleceğiz.

5-Artık bu konular Avrupa’da da çok yoğun tartışılıyor. Aşağıda verdiğim linkten İngiltere’nin değerli otomobil magazini Autoexpress'in bu konu ile ilgilimakalesini okuyabilirsiniz.

http://www.autoexpress.co.uk/car-ne...emissions-standards-what-do-they-mean-for-you

Yukarıda verdiğim linkte İngiltere'de dizel motorların geleceği ve çevrecilerin, hükümet organlarının nasıl konuya baktığı ile ilgili bilgiler var. Benzer konular diğer Avrupa ülkelerinde de gündeme gelmiştir veya gelecektir diye tahmin ediyorum.

Verdiğim linkte tüm EUR standartları maksimum emisyon seviyeleri de var. İlgili arkadaşlar bakabilirler. Burada görülebilecek şey şudur ki, EUR6 ile teoride dizel makinalar (teoriden kastım kağıt üstü ve NDEC testi gibi laboratuvar ortamında yapılan testler) benzinli makinalar ile aynı temizliğe ulaşıyor. Ama bu tip motorların yakıt kalitesine, bakım kalitesine,kullanıma ve emisyon donanımlarının eksiksiz bulunup, harika çalışıyor olmasına ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım.

Öyle görünüyor ki, Avrupa'da NEDC (new european driving cycle) yerine 2017'de uygulanacak olan RDE'ye (real driving emissions) kadar bukonu çevreciler ile yeni nesil dizellerin benzinliler kadar temiz olduğunu ispat etmeye çalışan üretici veya satıcı organizasyonları arasında tartışılmaya devam edilecek. Eğer RDE gerçekten uygulanabilirse de, gerçekler tam olarak önümüze konulacak...
 
Son düzenleme:

Domestos

JaDeD
Yönetici
Global Moderatör
Mesajlar
53,629
Konum
Aydın-Merkez
Araç Markası
Tabanway
Araç Renk ve Tip
Ten Rengi 41 Numara
Büyük olmasa bile; ben her daim atmosferik motordan yanayım...

Yukarıdaki bilgiler zaten bir çok şeyi ortaya koyuyor. Ellerine sağlık abi... :)
 

ezmocesteri

__bülent__
Yönetici
Global Moderatör
Mesajlar
35,828
Konum
Mudanya
Analizler için teşekkürler abi, emisyon durumlarından dolayı turbo motorlar kaçınılmaz olacak diye düşünüyorum.
 

mtutun

Üstad
Mesajlar
1,897
Konum
Bakırköy
Araç Markası
2018 Subaru Levorg
  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
  • #50
Tam olarak öyle diyemem Bülent. Yani bunun böyle net bir formülü yok aslında ama ben şunu hep eleştirdim yukarıdaki yazılarımda. NEDC parkurunda araçların belirlenen katalog değerleri doğru değil. Çünkü bu parkur çok sanal ve gerçek hayatı temsil etmiyor. Üreticiler çok uzun süredir geçerli olan bu parkur şartlarını bildikleri için ve turbo makinalarda da gücü ayarlamak mümkün olduğu için, turboları en efektif bu teste göre çalışmaya ayarladıklarında kağıt üstü verileri çok düşürebiliyorlar. Ama araç yola çıkınca hüsran olabiliyor.

Şimdi son dönemlerde gerçek tüketimlerle kağıt üstü farkları ve dizellerin emisyonları o kadar çok tartışılıyor ki, 2017'de Avrupa yeni bir emisyon ve tüketim test standardına geçiyor, RDE! Yani gerçek yol üstünde tüketim ve emisyon testi...

Şimdi burada tüm gerçekler belli olacak. Küçük turbo motorları kullanmak performans açısından müthiş keyifli, tartışmasız! Üstelik bizim vergi sistemine de uyumlu, 2.0 atmosferiğin yarısı vergi ödeyerek daha performanslı araçlar alınıyor. (her ne kadar motor sesi ve devir bandı çok zevkli olmasa bile) Ama gerçekten kağıt üstündeki gibi çevreci mi? Bu yeni test prosedürüne göre hepsi önümüze konulacak inşallah! Eğer Avrupalı devler izin verirse ve ertelenmezse....

O zaman söylerim tam olarak ne nedir? Ama şimdilik tecrübelerimle vurgulayayım ki, küçük turbo benzinli motorlar uzun yolda daha ekonomik. Trafik sıkışmaya ve dur/kalk vaziyetine gelince ise işin rengi değişiyor, atmosferik büyük hacim daha ekonomik. Sizin için hangisinin daha ekonomik olacağı ise, sürüş rotanızda hangi sürüş şartlarının daha hakim olduğuna göre değişir.

Analizler için teşekkürler abi, emisyon durumlarından dolayı turbo motorlar kaçınılmaz olacak diye düşünüyorum.
 
Son düzenleme:

mtutun

Üstad
Mesajlar
1,897
Konum
Bakırköy
Araç Markası
2018 Subaru Levorg
  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan
  • #51
Tabi yukarıdaki linkte verdiğim EUR emisyon değerleri izin verilen maksimumlar. Bir de aşağıda çok ünlü bir üreticinin biri 1.6 benzinli turbo ve diğeri de 1.6 dizel turbo makinalarının tam emisyonlarına bakalım örnek olarak. Konuyu sadece tüketim ve CO2 olarak ele alırsak AB gibi, dizel daha çevreci gibi görünebilir. Ama gerçekte çevreye en fazla zararı veren gazlar ve partikül anlamında bakalım gerçekten öyle mi?

Tabi yukarıdaki linkteki EUR emisyonları izin verilen maksimumlar. Şimdi aşağıda bir de gerçek değerleri verelim. Her ikisi de EUR6 olan 1.6 turbo dizel ve 1.6 turbo benzinli emisyonları;

1.6 dizel / 1.6 benzinli

CO 0,446 0,175
CO2 101 147
NO 0,068 0,019
HC 0,11 0,036
PM 0,0004 0,0004

Bu veriler her modele ve modelin aksesuarına vb. göre değişmekte. Bu sebeple farklı donanım ve aksesuarlarda farklı ama yakın sonuçlar görebilirsiniz. İlgili linkleri aşağıda veriyorum.

http://carleasingmadesi...5/69501/technical-data/

http://carleasingmadesi...e/62569/technical-data/
 

ezmocesteri

__bülent__
Yönetici
Global Moderatör
Mesajlar
35,828
Konum
Mudanya
O zaman bakalım RDE mi firmaların canına okuyacak, firmalar mı RDE nin canına okuyacak, merakla bekliyorum.
 

PAN

Katılımcı
Mesajlar
199
Konum
istanbul
Araç Markası
Mazda 3 sedan 2015
Araç Renk ve Tip
Power Sense Kırmız
Japonlar honda ile turbo işine girdi. Bakalım başarılı olabilecekler mi? Japonlardan alıştığımız o uzun ömür ve dayanıklılık devam edecek mi.

Kendi adıma ben (parasal sorunları es geçerek yazıyorum) her zaman büyük motor ve atmosferikten yanayım. Daha keyifli sürüş, uzun ömür, bozulmazlık...
 

PAN

Katılımcı
Mesajlar
199
Konum
istanbul
Araç Markası
Mazda 3 sedan 2015
Araç Renk ve Tip
Power Sense Kırmız
Honda atmosferik vtec'lerle 2.000 cc den 240 beygir alıyordu.

Ancak yüksek yakıt tüketimi, düşük tork ve emisyon sorunu çözümsüzdü.

Küçük motor ve turbo bu sorunları ortadan kaldırıyor.

Ama yerine konforsuz sürüş ve dayanıksız motor vb başka bir sürü sorun bırakıyor.

Ama japonlar bu sorunları aşabilir geliştirebilir tabi.

Mazda ise skyaktivle atmosferikleri geliştirmeyi düşünüyor. Bakalım rekabeti kim kazanacak.
 

chaos

Katılımcı
Mesajlar
349
Konum
Ankara
Araç Markası
Mazda 3
Araç Renk ve Tip
Kırmızı - Sedan
Mazda 2.2 skyactiv dizel'ini halen Amerikan piyasasına süremedi yanlış bilmiyorsam. Oysa Avrupa'da 2 senedir satıyor. Bildiğimiz kadarıyla Amerikan emisyon standartlarını karşılamak için güçten bayağı bir feragat edilmiş ve bunun üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Hilesiz olmuyor demekki:)
 
Üst Alt