Uzun bir aradan sonra herkese bir sürpriz ile merhaba. Infiniti Q30 1.6T Sport aracımı, premium sınıfta olduğu için ülkemizde en çok görülen premium otomobillerle kıyaslayarak bir test ve görüşlerim yazısı hazırladım. Aşağıda değerli görüşlerinize sunarım;
Performans;
C180 ve Subaru Levorg ile aynı düzeyde. Belki farklar ölçüm ile anlaşılabilir ama sürücünün hissiyatı ile anlaması zor. Zaten motor C180'de kullanılan aynı motor. F30 3.20i ed daha iyi. 0-100 km/h hızlanmaları arasında broşür bilgisi olarak fark 1.3 saniye ama bu kullanımda da bariz hissediliyor. 3.20i ed katalog hızlanması 0-100 7.6 saniye, C180 8,5 saniye ve Q30 1.6T 8,9 saniye. Ancak bunların içinde şaşırtıcı olarak en ağır aracın Q30 olduğunu da belirtmek lazım. Niye şaşırtıcı? Çünkü Q30 C segmenti premium sınıftayken, 3 serisi ve C sınıfı D segmenti premium araçlar. Ülkemizdeki vergileme sisteminin bize dikte ettiği 1.6 litre altı motor kullanma zorunluluğu ve benzinli araç alımı söz konusu ise, Q30 performans olarak mahçup etmez diyebilirim.
Tüketim:
C180 ile aynı düzeyde, F30 3.20i ed araçtan biraz yüksek. Tabi bu kullanıma ve diğer birçok parametreye göre değişen bir veri. Bu sebeple benim rotam ve sürüşümle demek lazım. Bir de Q30'un yerden 17 cm yüksek olduğunu, yani diğer araçlardan en az 3 cm daha yüksek olduğunu ve Crossover dizaynı ile sürtünme katsayısının da daha yüksek olduğunu unutmamak lazım. Yani kasa dizaynı ve ağırlığı olarak en dezavantajlı model bu kıyaslamada. Buna rağmen kıyas olarak iyi olduğunu düşünebiliriz. Bu ağırlıkta, otomatik ve benzinli/turbo bir araç için benzerleri seviyesinde denilebilir.
Şanzıman;
Bu araçta Mercedes üretimi 7 ileri 7G DCT şanzıman var. Biliyorsunuz Mercedes'in ana firması Daimler ile Infiniti'nin ana firması Nissan-Renault grubu arasında ciddi ortak kullanılan parça ve platformlar var. Bu şanzıman 7 ileri çift kavramalı bir şanzıman. Açıkçası tork konvertörlü haricinde otomatik şanzımanlara pek sempatik bakmayan benim için ilk izlenimler gayet olumlu. Daha önce iki ayrı C180 aracımda 7G Tronic Plus tork konvertörlü kullanmıştım. Performans/tüketim/kullanım konforu dengesinde 7G Tronic ile aynı düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Büyük ihtimalle bu konulara önem vermeyenler söylenmediğinde şanzımanların arasındaki farkı anlamakta bile zorlanabilir. Ancak bir önceki kasa C180 aracımda (2015 model Coupe) mevcut olan ve özellikle soğukken 2'den 3'e geçerken sarsıntılı geçiş bunda mevcut değil. Büyük ihtimalle C180'de de yazılım ile çözülmüştür zaten. Ayrıca bu şanzımanı CVT otomatik şanzımanlardan daha çok beğendim, burası kesin. Yine de otomatik şanzımanın kralı BMW'nin kullandığı 8 ileri tork konvertörlü diyebilirim. Her zaman doğru vitesi tam doğru zamanda bulması, hem tüketime hem de performansa pozitif katkısı, hem kullanım konforu ile BMW şanzımanı çok başarılı. Q30 şanzımanı da kullandığım tüm tork konvertörlü ve CVT şanzımanlardan sonra 2 numaraya koyabilirim. Üstelik ıslak tip denilen (yani yağ içinde çalışan) çift kavrama tipli olduğu için, dayanıklılığı, ısıya direnci de kuru tiplerden yüksek. Bu sebeple yaptığım araştırmalarda bu şanzıman tipi ile ilgili Infiniti veya Mercedes kaynaklarında ciddi bir sorun ile de karşılaşmadım. Özetle keyif alınacak, modern teknolojili, güncel bir şanzıman diyebilirim. Manuel, Eco ve Spor olarak 3 farklı modu var. Manuel seçtiğinizde direksiyon arkasındaki kulakçıklarla çok eğlenceli kullanım sunuyor. Geçişler kuru tip olan DSG kadar hızlı değil belki ama normal yağlı tip bu şanzıman. Buna karşılık ta daha yüksek ısı dayanımı sunuyor.
Trim ve iç mekan kalitesi;
Açıkçası beni en çok etkileyen şeylerden birisi iç mekanda detaylara gösterilen özen oldu. Sonuçta premium otomobil dediğiniz şey, her bir detayda hissettiğiniz ortalamanın üstünde farklar olmalıdır diye düşünüyorum. Her modelde var mıdır bilmiyorum ama benim araçta tavan süet veya alcantara olarak adlandırılabilecek bir malzemeden üretilmiş. Aynı malzeme ön A direkleri içinde de kaplı. Koyu yapısı ile bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama bakması, dokunması bile keyif ve görüntü çok sportif. Kapıların üst taraflarında (hem ön hem arkada aynı kalite malzeme kullanılmış) kullanılan plastiğin, krom çıtaların, lake kaplamaların hem görünüşü hem de dokunuş hissi çok çok iyi. Bu sınıf standartları için yüksek, belki de bir üst sınıf kalitesi diyebilirim. Bana 2014 3.20i ed aracımın kapısında kullanılan malzemelerden bile daha kaliteli bir izlenim verdi. Hatta 2015 C180 Coupe (eski kasa) aracımdaki malzeme kalitesi ile rahatlıkla kıyaslanabilir, belki daha iyi denilebilir. Kendi sınıfındaki rakipler BMW 1 ve MB A Class'tan ise daha iyi olduğu izlenimindeyim. Tabi bunlar da kişiye göre değişebilir, farklı fikirlere saygı duyarım. Ancak bu aracın kapısını açıp bakan, içine oturan herkes kaliteli görüntü konusunda pozitif yorumlar yapıyor.
Kapıların orta kısımlarında (el, dirsek ve kol dayanacak bölgede), ön konsolun orta kısmında şerit halinde ise benim Sport aracımda yine alcantara kullanılmış. Premium modelinde Leatherette isimli yapay deri, Premium Tech modelinde ise gerçek Nappa deri kullanılmış. Ön konsolda gerçek deri kullanılan bir versiyon bulmak ancak üst premium sınıfta olacak bir konu. Ön konsolun üst kısmında da yumuşacık bir plastik kullanımı var. Ayrıca gösterge panelinin üst bölümündeki şapka benzeri malzemede de (geniş bir alanda) dikişli deri kullanılmış. Bunun gerçek veya yapay deri olduğunu anlayamadım. Çünkü güncel C180 AMG versiyonlarındaki gibi deri kaplı kokpittekinin tersine yumuşacık dokunuşlu deri kaplama bunlar.
Direksiyon çok kaliteli Nappa deri kaplı, oldukça sportif görünüşlü ve bakmaktan keyif alınan türde. Mesela BMW 3 serisinin standart direksiyonunu çok sevmiyordum dizayn olarak. Hem görüntüsü hem de deri kalitesi ile daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Tüm kumanda tuşları kalitesi, çalışması vb benzerlerinden ne aşağıda ne yukarıda.
Vites koluna ise ayrı bir paragraf açmak lazım, tek kelime ile muhteşem! Ben direksiyondan vites kolunu daha önce birkaç kez kullandım ama sevemedim. Halen de sevmiyorum. BMW'deki joystick şanzıman kolu da mükemmel görüntü ve teknolojisine rağmen çok favorim değildi. Ben C180 Coupe'deki klasik vites kolunu şahsen her zaman tercih ederim. (yeni kasalarda direksiyon kolonuna konuldu) Ancak Q30 1.6T araçta Mercedes GLA sahiplerinin ancak GLA 45 araç ile alabildikleri bir vites kolunu standart almak bir ayrıcalık gerçekten. Hem klasik yerinde olması, hem BMW'nin joystick şanzımanı gibi joystick özelliğe sahip olması, hem de görülebilecek en şık şanzıman kumanda ünitelerinden birisi olması ile gerçekten çok iyi. Vites konsolunda kullanılan siyah lake kaplamalar ve krom çıtaların da kalitesi gerçekten çok iyi. Ben normalde herkes tarafından kullanılan siyah lake kaplamaları sevmiyorum artık. Çünkü hem kolay çizilmesi, hem de herkeste olduğu için sıradanlaşması sorunu var. Ancak bu lake kaplamadaki derinlik hissi ve aracın dış boyası gibi kullanılan sedefli boya gerçekten çok farklı ve kaliteli. Uzun yıllardan beri bu kadar zor çizilen veya çiziği bu kadar iyi gizleyen ve bu kadar iyi görünen bir lake görmemiştim.
Ön konsolun ve kapıların alt kısımlarına gelindiğinde ise kalite klasik sınıf standartlarına iniyor. Üst bölümlerde ve koltuk kaplamalarında D segmenti premium sınıf ile yarışabilen ve hatta tartışılır şekilde bazı detaylarda önde olduğu söylenebilecek kalite seviyesi, alt kısımlarda premium yerine orta sınıf standartlarına bile yaklaştığı söylenebilir. Örneğin kapı içi ceplerin içinde bir ince halı kaplama çok iyi olurdu ve C180 aracımda vardı. Gerçi 3.20i ed aracımda da yoktu ama hiç değilse bu bölgede plastik kalitesi daha iyiydi. Gerçi çok ta üst segmentle karşılaştırıp haksızlık ta etmeyelim. Sonuçta C segmenti premium araçlarda bu bölgede daha iyi kalite sunan da var, benzer kalitede olan da...
Koltuk kaplamaları giriş modelinde kumaş. İyi kalitede olmasına rağmen ben premium hissinin biraz zengin donanımla pekiştiğini düşünenlerdenim. Bu sebeple bu aracın deri veya Sport modelindeki alcantara/deri döşeme ile alınmasının havasını çok değiştireceğini düşünüyorum. Artık premium modellerde bile gerçek deri bulmak çok zorken, Q30 Premium Tech modelinde gerçek Nappa deri var. Yumuşacık ve çok kaliteli hissi olan bir deri. Siyah, siyah bölümleri olan Çukulata kahvesi (Cafe Teak), siyah çizgileri olan ve çok güzel görünmesine rağmen birlikte yaşaması güç beyaz (Gallery White) seçenekleri var. Galiba dışarıda bir de bej opsiyonu var. Hangi versiyonu tercih ederseniz kapı içleri yanında ön konsoldaki orta yatay bölümdeki deri de koltukların aynısı oluyor. Koltuk yapıları çok güzel. Şekil olarak güzel görünürken, oturma konforu ve sizi virajlarda iyi tutması da ayrıca çok iyi. Sport versiyon ise bu versiyona özel Coupe tarzı koltuklar ile geliyor. Bu koltuklar da şekil olarak çok havalı. Üstelik standart koltuklardan yanal tutuşları daha başarılı olduğu halde, konfordan da taviz vermiyor, bu çok ilginç geldi. Bu koltuklar alcantara/deri kaplı olarak geliyor. Hem Nappa deri hem de Alcantara kalitesi çok yüksek. Sport versiyonda kapı içleri ve ön konsol kaplamaları da Alcantara. Sport versiyonda kullanılan yarı derinin rengi koyu gri iken bir kısmında beyaz şeritler olması çok şık hale getirmiş. Yarı deri versiyonda yapay Leatherette deri kullanılsa bile aradaki farkı anlamak çok zor. Kısaca koltuk kaplamaları açısından araç tam premium, bu fiyat seviyesinde bu kaliteyi standart bulmanın çok zor olduğunu söyleyebilecek seviyede... Koltuklar ile ilgili tek eleştiri; uzun boylular için oturma bölümü uzunluğu yetmeyebilir. Baldırlar yeteri kadar destek almayabilir ve uzun yolda yorucu olabilir. Tüm koltuklarda elektrikli bel destek ayarı olması çok iyi. Yanlış olabilirim ama buraya gelen versiyonlarda galiba ön koltuk ısıtıcılar da standart.
Gelelim trim kalitesine. Benim BMW 3 serisi aracımda en çok şikayet ettiğim konulardan biriydi. Konuyu çok uzatmadan yorum yapayım. Sıfır trim sesli bir araç görmedim. Ama Q30 düz ve bozuk yolda daha sessiz bir trim işçiliğine sahip yorumunu rahatlıkla yapabilirim. Trim sessizliği seviyesi konusunda ^serisi aracımdan bariz daha iyi iken, C180 ile aynı düzeyde denilebilir. Düz yolda, özellikle de ısı farklarının çok olduğu bu iklim koşullarında herhangi bir genleşme vb kaynaklı trim sesi yok. Ancak sert çukur veya tümseklerden geçerken klasik uzun elektrikli tavan örtüsünden kaynaklı bir titreşim sesi oluyor ki C180 aracımda da vardı. Yine hb araçların klasiği olan arka bagaj örtüsü veya kapağı da sert çukur ve tümseklerde bir titreşim sesi yapabiliyor. Bunlar haricinde herhangi bir dikkat çekici trim sesi duymadığımı ve bu konuda memnun olduğumu söyleyebilirim.
Akustik konfor: 2014 BMW 3.20i ed luxury line plus aracımda herhalde beni en rahatsız eden şey yol sesiydi. Aracımı 2014 Ekim ayında kışlık lastikleri taktırarak teslim almıştım ve daha ilk kullanımdan itibaren yol sesi dikkat çekici şekilde yüksekti. Tabi burada muhakkak Bridgestone kış lastikleri ve üretici tarafından run flat lastik tercih edilmesi de rol oynamıştır. Yazlık lastiklere geçtiğimde doğal olarak yol sesi azalmış ama ümit ettiğim düzeye de inmemişti. Ben şahsi olarak D segmenti premium bir araç için yol sesinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak vermek gerekirse yol sesi eşimin Mazda CX-5 aracı ile aynı seviyede ve hatta biraz daha yüksek diyebilirim. C204 kasa C180 Coupe aracımda ise arkada 255/35/18 ve önde 225/40/18 lastiklere (BMW'de ön/arka 225/50/17 idi), nispeten daha geniş tabanlı ve daha düşük profil yanaklara rağmen yol sesi daha düşüktü ve sınıf için kabul edilir seviyedeydi. Bu bana run flat lastiklerin hep bu konuda dezavantajlı olduğu fikrini vermişti, çünkü C180 Coupe araçta lastikler normaldi.
Q30 Sport donanımını tercih ederken doğrusu biraz endişe ettim. Çünkü BMW tüm araçlarını standart run flat lastikler ile satarken, Q30'da donanıma göre mevcut oluyor ya da olmuyor. Benim aracım Sport donanımında 19' jantlar ve 235/45/19 run flat Goodyear Efficientgrip lastikler var. Diğer donanımlarda ise 235/50/18 normal lastikler tercih edilmiş. Bu lastikler ile test ettiğim Premium Tech donanımı gerçekten son dönemlerde kullandığım en konforlu araçlardan birisiydi. Bunda tatlı sert süspansiyon ayarı yanında, daha yüksek yanaklı ve normal lastiklerin de mutlaka etkisi var.
Benim Sport aracımın biraz sert olmasını bekliyordum doğrusu. Ancak öyle olmadı, 19’ jantlar, 45 yanak kalınlığı ve run flat lastiklere rağmen konfor gayet iyi. Kullanımda benim en çok hoşuma giden şey, BMW'ye göre daha geniş tabanlı, daha dar yanaklı run flat lastiklere rağmen yol sesinin daha düşük olması oldu. Genel anlamda yol sesinin bir üst segmentte olan C204 kasa C180 Coupe aracımla aynı seviyelerde olduğunu söyleyebilirim. Belki ölçüm yapıldığında Mercedes bir miktar daha iyi çıkabilir ama en azından benim kulaklarım şüphede kalacak kadar yakın olduğunu söylüyor. Bunun yanında süspansiyon çok sessiz çalışıyor. Çok sert çukurlar veya tümseklerde bile sizi üzen ve kalitesiz hissi uyandıran aşırı vuruntu sesleri üretmiyor.
Motor sesi ilk çalıştırmalarda bir premium araca yakışır şekilde ve Mercedes'te bu motoru kullanan diğer araçlar seviyesinde. Isındıktan sonra ise çok daha iyi ve dingin. Çalışma karakteri genek olarak sessiz, titreşimsiz ve gaz verildiğinde de çıkan ses rahatsızlık verecek tınılarda değil. BMW 3.20i ed aracımdaki motor her durumda, sıcak/soğuk, sakin sürüş/spor sürüş, daha sesli ve kendini hissettirecek çalışma karakterindeydi.
Rüzgar sesi beni rahatsız edecek düzeyde değil. Tabi ki sedan ve coupe formları ile 3 serisi ve C sınıfı yüksek süratlerde daha az rüzgar sesi üretiyordu. Q30 hem altı hem tavanı bu araçlardan yüksek bir Crossover tarzı araç olarak bu kategoride daha çok zorlanıyor. Ancak yine de benzer kasalı araçlarla kıyaslarsak, bu kategoride de gayet iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Örneğin bizim Mazda CX-5 (bir önceki kasa) aracımıza göre rüzgar sesi ciddi düşük seviyede.
Özetle bu konu kişiye göre çok değişebilir bir konu ve her kesin hassas olduğu sesler farklı olabilir. Ama genel olarak 3.20i ed araçtan geçen birisi olarak akustik konforumun her kategoride daha iyi olduğunu söyleyebilirim Q30 ile...
Süspansiyon konforu, yol tutuş, direksiyon hissi;
Yukarıda izah ettiğim gibi araç 18’ jantlar, 50 yanaklı normal lastikler ile konfor makinası gibi. Benim Sport aracım bile 19’ jantlar, 45 yanaklı lastikler ve run flatler ile geyet iyi konfor sunuyor. Yani bu kombinasyonda bile Q30 C180 Coupe ve 3.20i ed araçlardan daha konforlu bir sürüş sunuyor.
Yol tutuş konusunda henüz çok kilometre ve farklı yollar yapmadım. Ancak şunu söyleyebilirim ki, yol tutuş ve konfor arasında çok güzel bir dengesi var. Müthiş yol tutan ama en ufak çukurda böbrek taşı düşüren veya çok konforlu olan ama en ufak virajda şehir hatları vapuru gibi yana yatan bir otomobil değil. Yol tutuşta çok iddialı araçlar kullandım. Bu aracı kullanırken virajlarda en ufak bir sıkıntı hissetmiyorum. Ama bir yol tutuş canavarı olduğunu da söylemek mümkün değil tabi, zaten amacı da bu değil. Zaten önden çekişli bir araç ile de sportif keyif bir yere kadar oluyor. Çok sportif sürüş seven kişilerin her zaman arkadan itiş veya arkadan itiş temelli awd sistemleri kullanması daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.
Konfor için ayrıca bir yorum daha yapmak isterim ki benim için çok önemli. Ben otomobilin dışında sportif dizayn ve dokunuşları çok severim. Ama ilerleyen yaş (49) ve artan kilo ile sportif sürüş artık eskisi kadar keyif vermiyor. Bu durum ilginç bir paradox yaratıyor. Dışarıdan çok sportif görünen ama taş düşürmeyen otomobilin ne kadar az bulunduğunu fark ediyorsunuz. Örneğin çok istediğim halde 3.20 aracıma 18 run flat lastikler almamıştım, çünkü 17 ler bile bana ancak dedirtiyordu. Şimdi bunun Q30 ile ne alakası var diyebilirsiniz? BMW’de M Sport, Mercedes’te AMG dış spor kitlerine denk gelen sportif görünümde bir aracı, 235/45/19 tekerlek kombinasyonu ile ve hatta run flat lastikler ile alıp ta bu konfor seviyesini sunabilen var mıdır? Varsa da ben bilmiyorum…
Direksiyon hissine gelirsek, bu konuda Infiniti’ye özel bir durum yok. Mercedes kullanıcılarının gözünü kapatın, bu Mercedes direksiyonu derler. BMW ve Mazda gibi direksiyon doğal hissiyatı ve tepkileriyle ünlü firmalar kadar hisli değil. Daha doğrusu daha yapay hisli ama onlardan daha hızlı tepkili. Tabi BMW standart 3 serisi direksiyonundan bahsediyorum, opsiyonel spor direksiyondan değil. Virajlardaki komutlarınıza çok hızlı cevaplar veriyor, turu az, tepkisi süratli. Düşük süratlerde Japonlar gibi yumuşacık, ama süratli kullanımda güzelce ağırlaşıyor. Başarılı ama doğaldan ziyade elektronik hissiyatlı aynen Mercedes modelleri gibi…Konforlu direksiyon isteyenler için çok çok iyi…
Detaylara gösterilen özen, premium hissi;
Aracın boyasına baktığımda ilk fark ettiğim konu, premium otomobillerdeki o meşhur daha kalın cila ve daha derin görüntü hissine sahip olmasıydı. Zaten Infiniti boya teknolojileri üzerine çalışmalarıyla gündeme gelmişti daha önce. Dış mekandaki bu kaliteli boya hissinin yanında ön, yan ve arkasında da bol krom ve lake boya kullanımı ihmal edilmemiş. İhmal edilmemiş demek biraz haksızlık oldu. Birçok farklı araçta plastik olarak bırakılan tüm bölümlerin siyah parlak bizim piano black diye bildiğimiz lake boya ile boyanmış olması, müthiş premium hissi yaratıyor. Örneğin; ön panjur siyah lake ile boyalı, aracın ön sis farlarının üzerindeki küçük plastik kapakçık bile lake boyalı. Yan aynalar, iç kısımları dahil, lake boyalı. Tavan da her iki tarafta bulunan tavan birleştirme noktası çıtaları lake boyalı. Spor arka tampon difüzör içinde bulunan ve araç rengine boyalı olmayan tüm plastik bölüm lake boyalı. SUV ve Crossover araçlarda sık görmeye alıştığımız çamurluk üzeri plastik koruyucular lake boyalı. Kısaca araç dışında tüm plastik parçalar ya aracın rengine ya da siyah parlak lake boya ile boyanmış durumda. Öyle ki, birçok insanın görmeyeceği arka tavan spoylerinin yanlarında bulunan küçük plastik görüntü tamamlamaya yarayan bölümler bile lake boyalı. Yan cam çıtaları krom, ön panjurun çevresi farlara uzanacak kadar krom kaplama, arka farlar arası krom çıta vb çok şık duruyor. Bu kadar detaya özen gösterilirken abartı görünen hiçbir konuya da sebep olmamak büyük başarı ve kaliteli designer lar ile çalışıldığının ve araç planlanırken kardan ziyade, imajın önde tutulduğunun göstergesi. Bu saydıklarımın birçoğu size komik gelebilir. Ama premium otomobillerin bile çoğunda bunların çeşitli paketler altında opsiyonel olduğunu düşünürsek....eh.. Baz model (premium) haricindeki jant dizaynlarını sevdim. Baz model jantı bu kadar özel dış tasarımı olan araçta fazla sıradan durmuş. Sport modelindeki 19 jantlar dizaynları ve renkleri ile harika!
Aracın içinde de premium hissi için detaylarda yeterince çalışılmış. Kullanılan krom çıtalar, yapay ve gerçek deri döşemeleri, bol alcantara kullanılan sport modeli, ön konsoldaki yapay ve gerçek deri kaplamaları vb. yanında dizayn anlamında da göze hitap eden, dokunulan her yerde kalitenin hissedilmesine yönelik çalışamalar yapılmış. Daha önce dediğim gibi iç mekanda sevmediğim lake kaplama bile orta konsol ve kapılarda o kadar kaliteli uygulanmış ki, ilk defa beğendim.1 yıl sonrasında çizik içinde kalmayan bir lake kaplama da ilk defa gördüm. Vites kolunun ve direksiyon simidinin premium hissi zaten dorukta ve bunu BMW'den gelen birisi olarak söylüyorum.
Daha önce yazdım ama tekrarlamakta yarar var. Aracın dışının tamamı ve içeride de tavan döşemesi dahil bu kadar özenli ve kaliteli imalatı gördükten sonra kapıların ve ön konsolun alt kısmında kullanılan sert plastikleri görünce insan, bu noktada sanki bir yönetici 'abarttınız arkadaşlar, biraz maliyeti düşürün' demiş gibi bir hisse kapılıyor. Ama sonuçta bu bir C segmenti premium araç. C segmenti gerek Infiniti, gerek Mercedes, gerekse BMW gibi premium markaların giriş seviyesi. Bu sebeple bunu da normal karşılamak lazım.
Donanım;
Bu konuda şöyle haklı bulduğum bir tartışma var. Bazı orta sınıf ve çok daha ucuz araçlarda olan çok sayıda modern konfor, eğlence ve güvenlik donanımı Premium araçlarda opsiyon olabiliyor. Ben bu tartışmaya girmeden sizlere sadece aracın donanım özelliklerinden bahsedeyim, kararı sizler verin.
2014-2015-2016 yılları içerisinde 2 yıl bir önceki kasa C180 Coupe ile BMW 3.20i ed Luxury Line aracı beraber kullandım. Her ikisi de aldığımda satışta olan en üst donanım paketliydi (C180 Coupe AMG Plus ve 3.20i ed Luxury Line Plus) Her ikisinde de eksik bulduğum ve diğerinden üstün bulduğum donanımlar vardı.
Örneğin C180’deki Coupe tarzı sportif tutuşlu koltuklar çok hoşuma gidiyordu ama koltuk döşeme kalitesi, özellikle de yarı yapay deri kısmın (Artico) kalitesini beğenmiyordum. BMW’deki Dakota gerçek deri döşeme dokusu, konforu, rengi (taba) ile çok hoştu ama standart Luxury koltukları dümdüz ve neredeyse hiç yan desteği olmayan koltuklardı, virajlarda yoruyordu.
Mercedes’teki akıllı ışık sistemi, yani viraja duyarlı karşıdan gelene duyarlı bi-xenon far sistemi çok başarılıydı. BMW’de klasik Bi-xenon far sistemi vardı, başka bir özellik yoktu.
BMW’de en sevdiğim donanımlar elektrikli hafızalı koltuk ve Harman Kardon ses sistemi mevcuttu. Mercedes’te ise Audio 20 ses sistemi beni tatmin etmiyor, koltuklar ise yarı elektrikliydi. Buna karşılık Mercedes’te anahtarsız giriş, çalıştırma ve kilitleme varken , BMW’de sadece düğmeli çalıştırma vardı.
Yani ikisindeki donanımları bir araca toplama hissiyatı yaratıyorlardı bana. Buna rağmen de günümüzün modern birçok donanımı yine eksik kalabilirdi.
Gelelim Infiniti’ye. Infiniti Q30 Premium C sınıfı baz alındığında donanım seviyesi olarak oldukça iyi diyebilirim. Bu donanım listesine broşürlerden ulaşabilirsiniz ama bir takım detayları buradan vermek te iyi olacaktır. Çünkü Türkiye’ye distribütör tarafından getirilen araçların genellikle broşürdeki seviyelerden daha donanımlı olduğunu gözlemledim. Belki ilk gelen birkaç parti hariç olabilir bu söylediğimden.
Almak istediğim ve aralarında kaldığım 2 versiyon oldu. Premium Tech Cafe Teak Theme ve Sport. Sonuçta Sport versiyonu aldım, özellikle dış görünüm olarak ta bu tercihi yaptığım için memnunum.
Benim aracımdaki başlıca donanımlar; (Gerçekte bunlardan bazıları standart, bazıları opsiyoneldir. Aşağıdaki donanımlar benim aracımda bulunanlardır. Gerçek donanım listesi için distribütör veya satış uzmanları ile görüşmek daha doğru olacaktır.)
Ama yukarıda dediğim gibi, distribütör tarafından getirilen araçlarda normalde standart olmayan (opsiyon olan) bazı donanımların da bulunduğu araçlar var. Ve hatta şu ana kadar edindiğim izlenim genel olarak araçların broşürde yer alandan daha donanımlı olduğu şeklinde.
Örneğin benim aracımda broşürde opsiyon görülen Bose ses sistemi + Cam Tavan + Navigasyon mevcut.
Infiniti Q30 modellerinde opsiyon olarak alınabilecek ve hatta ithal edilmiş bazı modellerin üstünde getirilmiş benim araçta olmayan başka modern donanımlar da bulabilirsiniz. Örneğin;
Klasik Premium otomobillerdeki gibi, Q30’da da birçok dizayn paketi ve opsiyonel tek tek veya paket donanımlar var. Yine Premiumlarda sık görüldüğü gibi, neredeyse gelen araçların hiçbirinin donanımları birbiri ile birebir aynı değil. Çünkü standart harici üzerlerinde bazı ekstralar da gelmiş. Bu sebeple en doğrusu niyet edenlerin broşüre bakmakla birlikte satış uzmanından bilgi almasıdır.
Sonuç olarak ben aracımda elektrikli hafızalı koltuklar ve anahtarsız giriş çalıştırma da olsun isterdim. Diğer olmayan donanımlar çok ilgimi çeken ya da kullandığım şeyler değil. Ama göreceğiniz gibi, bu araçta her seviyedeki donanım asla yetersiz olarak adlandırılamaz.
Herhalde en önemli soru, alınır mı alınmaz mı?
Salt otomobil olarak değerlendiriyorsanız, bu fiyatlara BMW 1 serisi, A sınıfı, A3, CLA, GLA, X1, Q3 vb araçlar alınıyorsa, Infiniti Q30 da alınır. Onlardan fazlası olabilir, eksiği yoktur bence. Üstelik otoparkta, gittiğiniz yerlerde pişti olmak gibi bir durum da çok zor. Tüm kullanımınız boyunca daha fazla size özel ve sıra dışı hissettirdiği de kesin. Bu da önemli bir alım kriteri.
Yolda ve otoparkta çok dikkat çekiyor. İnsanlar genellikle İnfiniti olduğunu anlamıyor ama anladıktan sonra da motoru büyüktür, çok yakar, vergisi çoktur gibi mırıldanıyorlar. Motorun 1.6 Mercedes motoru olduğunu öğrenince şaşırıyor ve böyle bir otomobili mi vardı bu markanın sorusunu takiben bir sürü soru geliyor.
Sanırım en önemli engel, ikinci el ve satış sonrası hizmetler endişesidir. Benim de doğal olarak endişelerim bunlardı. Aracın ikinci el ilan ve satış durumlarını bir süre takip ettim. Elbette sıfır satış adetleri çok az, buna bağlı olarak ikinci elde sunumu ve satışı da az, bu gerçek. Infiniti İstinye merkezinde yaptığım görüşmelerde aracın sıfır satışı kadar ikinci eline de önem verildiğini gördüm.
Ve en sonunda klişeyi kırıp, bu markayı ve sıra dışılığı denemeye karar verdim. Az kilometre yaptığım ve dizel sevmediğim için tercihim benzinliydi. (üstelik performansı da ciddi yüksek) 2018 sıfırları henüz gelmemişti ben karar verdiğimde. Ben de İstinye Bayraktar’dan 2016 model, boyasız, 9.000 kilometrede Sport donanımlı aracımı almaya karar verdim. Üstelik bu durumda ikinci elde de kaybın daha limitli olması da cabası.
Eğer büyük şehirlerde yaşıyorsanız, otomobili keyif için kullanıyorsanız, hafta içi kullanacağınız şirket aracınız veya ikinci aracınız varsa, farklı, heyecanlı, sıra dışı bir araç istiyorsanız, her gün yollarda gördüğünüz onlarca, yüzlercesinden farklı bir Premium peşindeyseniz, Infiniti Q30 bakmanız gereken az sayıda seçenekten birisidir.
İkinci el konusunda veya servis konusunda ise en iyisi gidip kendinizin satış ve servis uzmanlarıyla görüşmeniz, bilgi almanızdır. Ancak ben şahsen büyük ve kalabalık servisler yerine, butik markaların (Infiniti gibi) verdiği daha sıcak, kişiye özel hizmetleri daha çok beğeniyorum. Aracımı kabulde teslim edip, hiç görmediğim ve tanışmadığım bir teknisyenin bakımını yapmasındansa, aracı görebildiğim, ustasını tanıdığım, onun da beni tanıdığı, hassasiyetlerimi bildiği servisler bana daha fazla güven aşılamıştır her zaman. Infiniti İstinye servisini de bekleme odasında kahvemi yudumlarken aracımı liftte izleyebildiğim, usta ile selamlaşıp, konuşabildiğim, merak ettiklerimi direk sorabildiğim, kabul memuru arkadaşımızın ilgi alakası ile şımarttığı ortam açısından ben beğendim. Evet küçük ama sıcak ve kişiyeözel…
Ben hayatım boyunca otomobil tercihlerimde zaman zaman kitleleri takip etmek yönünde de, sıra dışı nadir araçlar ile farklı olmak yönünde de tercihlerde bulundum. Bu sefer yine farklı olmayı tercih ettim. Şu an için gayet memnunum kararımdan.
Nadir bulunan bir araç olduğu için merak edenlere bir kaynak oluşturmaya çalıştım. Umarım okumaya değer olmuştur ve aracı takip edenlere yararlı olur… Sorular olursa vakit yettikçe cevaplamaya çalışacağım. Sevgiyle kalın...
Bu da iç mekan...
Performans;
C180 ve Subaru Levorg ile aynı düzeyde. Belki farklar ölçüm ile anlaşılabilir ama sürücünün hissiyatı ile anlaması zor. Zaten motor C180'de kullanılan aynı motor. F30 3.20i ed daha iyi. 0-100 km/h hızlanmaları arasında broşür bilgisi olarak fark 1.3 saniye ama bu kullanımda da bariz hissediliyor. 3.20i ed katalog hızlanması 0-100 7.6 saniye, C180 8,5 saniye ve Q30 1.6T 8,9 saniye. Ancak bunların içinde şaşırtıcı olarak en ağır aracın Q30 olduğunu da belirtmek lazım. Niye şaşırtıcı? Çünkü Q30 C segmenti premium sınıftayken, 3 serisi ve C sınıfı D segmenti premium araçlar. Ülkemizdeki vergileme sisteminin bize dikte ettiği 1.6 litre altı motor kullanma zorunluluğu ve benzinli araç alımı söz konusu ise, Q30 performans olarak mahçup etmez diyebilirim.
Tüketim:
C180 ile aynı düzeyde, F30 3.20i ed araçtan biraz yüksek. Tabi bu kullanıma ve diğer birçok parametreye göre değişen bir veri. Bu sebeple benim rotam ve sürüşümle demek lazım. Bir de Q30'un yerden 17 cm yüksek olduğunu, yani diğer araçlardan en az 3 cm daha yüksek olduğunu ve Crossover dizaynı ile sürtünme katsayısının da daha yüksek olduğunu unutmamak lazım. Yani kasa dizaynı ve ağırlığı olarak en dezavantajlı model bu kıyaslamada. Buna rağmen kıyas olarak iyi olduğunu düşünebiliriz. Bu ağırlıkta, otomatik ve benzinli/turbo bir araç için benzerleri seviyesinde denilebilir.
Şanzıman;
Bu araçta Mercedes üretimi 7 ileri 7G DCT şanzıman var. Biliyorsunuz Mercedes'in ana firması Daimler ile Infiniti'nin ana firması Nissan-Renault grubu arasında ciddi ortak kullanılan parça ve platformlar var. Bu şanzıman 7 ileri çift kavramalı bir şanzıman. Açıkçası tork konvertörlü haricinde otomatik şanzımanlara pek sempatik bakmayan benim için ilk izlenimler gayet olumlu. Daha önce iki ayrı C180 aracımda 7G Tronic Plus tork konvertörlü kullanmıştım. Performans/tüketim/kullanım konforu dengesinde 7G Tronic ile aynı düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Büyük ihtimalle bu konulara önem vermeyenler söylenmediğinde şanzımanların arasındaki farkı anlamakta bile zorlanabilir. Ancak bir önceki kasa C180 aracımda (2015 model Coupe) mevcut olan ve özellikle soğukken 2'den 3'e geçerken sarsıntılı geçiş bunda mevcut değil. Büyük ihtimalle C180'de de yazılım ile çözülmüştür zaten. Ayrıca bu şanzımanı CVT otomatik şanzımanlardan daha çok beğendim, burası kesin. Yine de otomatik şanzımanın kralı BMW'nin kullandığı 8 ileri tork konvertörlü diyebilirim. Her zaman doğru vitesi tam doğru zamanda bulması, hem tüketime hem de performansa pozitif katkısı, hem kullanım konforu ile BMW şanzımanı çok başarılı. Q30 şanzımanı da kullandığım tüm tork konvertörlü ve CVT şanzımanlardan sonra 2 numaraya koyabilirim. Üstelik ıslak tip denilen (yani yağ içinde çalışan) çift kavrama tipli olduğu için, dayanıklılığı, ısıya direnci de kuru tiplerden yüksek. Bu sebeple yaptığım araştırmalarda bu şanzıman tipi ile ilgili Infiniti veya Mercedes kaynaklarında ciddi bir sorun ile de karşılaşmadım. Özetle keyif alınacak, modern teknolojili, güncel bir şanzıman diyebilirim. Manuel, Eco ve Spor olarak 3 farklı modu var. Manuel seçtiğinizde direksiyon arkasındaki kulakçıklarla çok eğlenceli kullanım sunuyor. Geçişler kuru tip olan DSG kadar hızlı değil belki ama normal yağlı tip bu şanzıman. Buna karşılık ta daha yüksek ısı dayanımı sunuyor.
Trim ve iç mekan kalitesi;
Açıkçası beni en çok etkileyen şeylerden birisi iç mekanda detaylara gösterilen özen oldu. Sonuçta premium otomobil dediğiniz şey, her bir detayda hissettiğiniz ortalamanın üstünde farklar olmalıdır diye düşünüyorum. Her modelde var mıdır bilmiyorum ama benim araçta tavan süet veya alcantara olarak adlandırılabilecek bir malzemeden üretilmiş. Aynı malzeme ön A direkleri içinde de kaplı. Koyu yapısı ile bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama bakması, dokunması bile keyif ve görüntü çok sportif. Kapıların üst taraflarında (hem ön hem arkada aynı kalite malzeme kullanılmış) kullanılan plastiğin, krom çıtaların, lake kaplamaların hem görünüşü hem de dokunuş hissi çok çok iyi. Bu sınıf standartları için yüksek, belki de bir üst sınıf kalitesi diyebilirim. Bana 2014 3.20i ed aracımın kapısında kullanılan malzemelerden bile daha kaliteli bir izlenim verdi. Hatta 2015 C180 Coupe (eski kasa) aracımdaki malzeme kalitesi ile rahatlıkla kıyaslanabilir, belki daha iyi denilebilir. Kendi sınıfındaki rakipler BMW 1 ve MB A Class'tan ise daha iyi olduğu izlenimindeyim. Tabi bunlar da kişiye göre değişebilir, farklı fikirlere saygı duyarım. Ancak bu aracın kapısını açıp bakan, içine oturan herkes kaliteli görüntü konusunda pozitif yorumlar yapıyor.
Kapıların orta kısımlarında (el, dirsek ve kol dayanacak bölgede), ön konsolun orta kısmında şerit halinde ise benim Sport aracımda yine alcantara kullanılmış. Premium modelinde Leatherette isimli yapay deri, Premium Tech modelinde ise gerçek Nappa deri kullanılmış. Ön konsolda gerçek deri kullanılan bir versiyon bulmak ancak üst premium sınıfta olacak bir konu. Ön konsolun üst kısmında da yumuşacık bir plastik kullanımı var. Ayrıca gösterge panelinin üst bölümündeki şapka benzeri malzemede de (geniş bir alanda) dikişli deri kullanılmış. Bunun gerçek veya yapay deri olduğunu anlayamadım. Çünkü güncel C180 AMG versiyonlarındaki gibi deri kaplı kokpittekinin tersine yumuşacık dokunuşlu deri kaplama bunlar.
Direksiyon çok kaliteli Nappa deri kaplı, oldukça sportif görünüşlü ve bakmaktan keyif alınan türde. Mesela BMW 3 serisinin standart direksiyonunu çok sevmiyordum dizayn olarak. Hem görüntüsü hem de deri kalitesi ile daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Tüm kumanda tuşları kalitesi, çalışması vb benzerlerinden ne aşağıda ne yukarıda.
Vites koluna ise ayrı bir paragraf açmak lazım, tek kelime ile muhteşem! Ben direksiyondan vites kolunu daha önce birkaç kez kullandım ama sevemedim. Halen de sevmiyorum. BMW'deki joystick şanzıman kolu da mükemmel görüntü ve teknolojisine rağmen çok favorim değildi. Ben C180 Coupe'deki klasik vites kolunu şahsen her zaman tercih ederim. (yeni kasalarda direksiyon kolonuna konuldu) Ancak Q30 1.6T araçta Mercedes GLA sahiplerinin ancak GLA 45 araç ile alabildikleri bir vites kolunu standart almak bir ayrıcalık gerçekten. Hem klasik yerinde olması, hem BMW'nin joystick şanzımanı gibi joystick özelliğe sahip olması, hem de görülebilecek en şık şanzıman kumanda ünitelerinden birisi olması ile gerçekten çok iyi. Vites konsolunda kullanılan siyah lake kaplamalar ve krom çıtaların da kalitesi gerçekten çok iyi. Ben normalde herkes tarafından kullanılan siyah lake kaplamaları sevmiyorum artık. Çünkü hem kolay çizilmesi, hem de herkeste olduğu için sıradanlaşması sorunu var. Ancak bu lake kaplamadaki derinlik hissi ve aracın dış boyası gibi kullanılan sedefli boya gerçekten çok farklı ve kaliteli. Uzun yıllardan beri bu kadar zor çizilen veya çiziği bu kadar iyi gizleyen ve bu kadar iyi görünen bir lake görmemiştim.
Ön konsolun ve kapıların alt kısımlarına gelindiğinde ise kalite klasik sınıf standartlarına iniyor. Üst bölümlerde ve koltuk kaplamalarında D segmenti premium sınıf ile yarışabilen ve hatta tartışılır şekilde bazı detaylarda önde olduğu söylenebilecek kalite seviyesi, alt kısımlarda premium yerine orta sınıf standartlarına bile yaklaştığı söylenebilir. Örneğin kapı içi ceplerin içinde bir ince halı kaplama çok iyi olurdu ve C180 aracımda vardı. Gerçi 3.20i ed aracımda da yoktu ama hiç değilse bu bölgede plastik kalitesi daha iyiydi. Gerçi çok ta üst segmentle karşılaştırıp haksızlık ta etmeyelim. Sonuçta C segmenti premium araçlarda bu bölgede daha iyi kalite sunan da var, benzer kalitede olan da...
Koltuk kaplamaları giriş modelinde kumaş. İyi kalitede olmasına rağmen ben premium hissinin biraz zengin donanımla pekiştiğini düşünenlerdenim. Bu sebeple bu aracın deri veya Sport modelindeki alcantara/deri döşeme ile alınmasının havasını çok değiştireceğini düşünüyorum. Artık premium modellerde bile gerçek deri bulmak çok zorken, Q30 Premium Tech modelinde gerçek Nappa deri var. Yumuşacık ve çok kaliteli hissi olan bir deri. Siyah, siyah bölümleri olan Çukulata kahvesi (Cafe Teak), siyah çizgileri olan ve çok güzel görünmesine rağmen birlikte yaşaması güç beyaz (Gallery White) seçenekleri var. Galiba dışarıda bir de bej opsiyonu var. Hangi versiyonu tercih ederseniz kapı içleri yanında ön konsoldaki orta yatay bölümdeki deri de koltukların aynısı oluyor. Koltuk yapıları çok güzel. Şekil olarak güzel görünürken, oturma konforu ve sizi virajlarda iyi tutması da ayrıca çok iyi. Sport versiyon ise bu versiyona özel Coupe tarzı koltuklar ile geliyor. Bu koltuklar da şekil olarak çok havalı. Üstelik standart koltuklardan yanal tutuşları daha başarılı olduğu halde, konfordan da taviz vermiyor, bu çok ilginç geldi. Bu koltuklar alcantara/deri kaplı olarak geliyor. Hem Nappa deri hem de Alcantara kalitesi çok yüksek. Sport versiyonda kapı içleri ve ön konsol kaplamaları da Alcantara. Sport versiyonda kullanılan yarı derinin rengi koyu gri iken bir kısmında beyaz şeritler olması çok şık hale getirmiş. Yarı deri versiyonda yapay Leatherette deri kullanılsa bile aradaki farkı anlamak çok zor. Kısaca koltuk kaplamaları açısından araç tam premium, bu fiyat seviyesinde bu kaliteyi standart bulmanın çok zor olduğunu söyleyebilecek seviyede... Koltuklar ile ilgili tek eleştiri; uzun boylular için oturma bölümü uzunluğu yetmeyebilir. Baldırlar yeteri kadar destek almayabilir ve uzun yolda yorucu olabilir. Tüm koltuklarda elektrikli bel destek ayarı olması çok iyi. Yanlış olabilirim ama buraya gelen versiyonlarda galiba ön koltuk ısıtıcılar da standart.
Gelelim trim kalitesine. Benim BMW 3 serisi aracımda en çok şikayet ettiğim konulardan biriydi. Konuyu çok uzatmadan yorum yapayım. Sıfır trim sesli bir araç görmedim. Ama Q30 düz ve bozuk yolda daha sessiz bir trim işçiliğine sahip yorumunu rahatlıkla yapabilirim. Trim sessizliği seviyesi konusunda ^serisi aracımdan bariz daha iyi iken, C180 ile aynı düzeyde denilebilir. Düz yolda, özellikle de ısı farklarının çok olduğu bu iklim koşullarında herhangi bir genleşme vb kaynaklı trim sesi yok. Ancak sert çukur veya tümseklerden geçerken klasik uzun elektrikli tavan örtüsünden kaynaklı bir titreşim sesi oluyor ki C180 aracımda da vardı. Yine hb araçların klasiği olan arka bagaj örtüsü veya kapağı da sert çukur ve tümseklerde bir titreşim sesi yapabiliyor. Bunlar haricinde herhangi bir dikkat çekici trim sesi duymadığımı ve bu konuda memnun olduğumu söyleyebilirim.
Akustik konfor: 2014 BMW 3.20i ed luxury line plus aracımda herhalde beni en rahatsız eden şey yol sesiydi. Aracımı 2014 Ekim ayında kışlık lastikleri taktırarak teslim almıştım ve daha ilk kullanımdan itibaren yol sesi dikkat çekici şekilde yüksekti. Tabi burada muhakkak Bridgestone kış lastikleri ve üretici tarafından run flat lastik tercih edilmesi de rol oynamıştır. Yazlık lastiklere geçtiğimde doğal olarak yol sesi azalmış ama ümit ettiğim düzeye de inmemişti. Ben şahsi olarak D segmenti premium bir araç için yol sesinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak vermek gerekirse yol sesi eşimin Mazda CX-5 aracı ile aynı seviyede ve hatta biraz daha yüksek diyebilirim. C204 kasa C180 Coupe aracımda ise arkada 255/35/18 ve önde 225/40/18 lastiklere (BMW'de ön/arka 225/50/17 idi), nispeten daha geniş tabanlı ve daha düşük profil yanaklara rağmen yol sesi daha düşüktü ve sınıf için kabul edilir seviyedeydi. Bu bana run flat lastiklerin hep bu konuda dezavantajlı olduğu fikrini vermişti, çünkü C180 Coupe araçta lastikler normaldi.
Q30 Sport donanımını tercih ederken doğrusu biraz endişe ettim. Çünkü BMW tüm araçlarını standart run flat lastikler ile satarken, Q30'da donanıma göre mevcut oluyor ya da olmuyor. Benim aracım Sport donanımında 19' jantlar ve 235/45/19 run flat Goodyear Efficientgrip lastikler var. Diğer donanımlarda ise 235/50/18 normal lastikler tercih edilmiş. Bu lastikler ile test ettiğim Premium Tech donanımı gerçekten son dönemlerde kullandığım en konforlu araçlardan birisiydi. Bunda tatlı sert süspansiyon ayarı yanında, daha yüksek yanaklı ve normal lastiklerin de mutlaka etkisi var.
Benim Sport aracımın biraz sert olmasını bekliyordum doğrusu. Ancak öyle olmadı, 19’ jantlar, 45 yanak kalınlığı ve run flat lastiklere rağmen konfor gayet iyi. Kullanımda benim en çok hoşuma giden şey, BMW'ye göre daha geniş tabanlı, daha dar yanaklı run flat lastiklere rağmen yol sesinin daha düşük olması oldu. Genel anlamda yol sesinin bir üst segmentte olan C204 kasa C180 Coupe aracımla aynı seviyelerde olduğunu söyleyebilirim. Belki ölçüm yapıldığında Mercedes bir miktar daha iyi çıkabilir ama en azından benim kulaklarım şüphede kalacak kadar yakın olduğunu söylüyor. Bunun yanında süspansiyon çok sessiz çalışıyor. Çok sert çukurlar veya tümseklerde bile sizi üzen ve kalitesiz hissi uyandıran aşırı vuruntu sesleri üretmiyor.
Motor sesi ilk çalıştırmalarda bir premium araca yakışır şekilde ve Mercedes'te bu motoru kullanan diğer araçlar seviyesinde. Isındıktan sonra ise çok daha iyi ve dingin. Çalışma karakteri genek olarak sessiz, titreşimsiz ve gaz verildiğinde de çıkan ses rahatsızlık verecek tınılarda değil. BMW 3.20i ed aracımdaki motor her durumda, sıcak/soğuk, sakin sürüş/spor sürüş, daha sesli ve kendini hissettirecek çalışma karakterindeydi.
Rüzgar sesi beni rahatsız edecek düzeyde değil. Tabi ki sedan ve coupe formları ile 3 serisi ve C sınıfı yüksek süratlerde daha az rüzgar sesi üretiyordu. Q30 hem altı hem tavanı bu araçlardan yüksek bir Crossover tarzı araç olarak bu kategoride daha çok zorlanıyor. Ancak yine de benzer kasalı araçlarla kıyaslarsak, bu kategoride de gayet iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Örneğin bizim Mazda CX-5 (bir önceki kasa) aracımıza göre rüzgar sesi ciddi düşük seviyede.
Özetle bu konu kişiye göre çok değişebilir bir konu ve her kesin hassas olduğu sesler farklı olabilir. Ama genel olarak 3.20i ed araçtan geçen birisi olarak akustik konforumun her kategoride daha iyi olduğunu söyleyebilirim Q30 ile...
Süspansiyon konforu, yol tutuş, direksiyon hissi;
Yukarıda izah ettiğim gibi araç 18’ jantlar, 50 yanaklı normal lastikler ile konfor makinası gibi. Benim Sport aracım bile 19’ jantlar, 45 yanaklı lastikler ve run flatler ile geyet iyi konfor sunuyor. Yani bu kombinasyonda bile Q30 C180 Coupe ve 3.20i ed araçlardan daha konforlu bir sürüş sunuyor.
Yol tutuş konusunda henüz çok kilometre ve farklı yollar yapmadım. Ancak şunu söyleyebilirim ki, yol tutuş ve konfor arasında çok güzel bir dengesi var. Müthiş yol tutan ama en ufak çukurda böbrek taşı düşüren veya çok konforlu olan ama en ufak virajda şehir hatları vapuru gibi yana yatan bir otomobil değil. Yol tutuşta çok iddialı araçlar kullandım. Bu aracı kullanırken virajlarda en ufak bir sıkıntı hissetmiyorum. Ama bir yol tutuş canavarı olduğunu da söylemek mümkün değil tabi, zaten amacı da bu değil. Zaten önden çekişli bir araç ile de sportif keyif bir yere kadar oluyor. Çok sportif sürüş seven kişilerin her zaman arkadan itiş veya arkadan itiş temelli awd sistemleri kullanması daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.
Konfor için ayrıca bir yorum daha yapmak isterim ki benim için çok önemli. Ben otomobilin dışında sportif dizayn ve dokunuşları çok severim. Ama ilerleyen yaş (49) ve artan kilo ile sportif sürüş artık eskisi kadar keyif vermiyor. Bu durum ilginç bir paradox yaratıyor. Dışarıdan çok sportif görünen ama taş düşürmeyen otomobilin ne kadar az bulunduğunu fark ediyorsunuz. Örneğin çok istediğim halde 3.20 aracıma 18 run flat lastikler almamıştım, çünkü 17 ler bile bana ancak dedirtiyordu. Şimdi bunun Q30 ile ne alakası var diyebilirsiniz? BMW’de M Sport, Mercedes’te AMG dış spor kitlerine denk gelen sportif görünümde bir aracı, 235/45/19 tekerlek kombinasyonu ile ve hatta run flat lastikler ile alıp ta bu konfor seviyesini sunabilen var mıdır? Varsa da ben bilmiyorum…
Direksiyon hissine gelirsek, bu konuda Infiniti’ye özel bir durum yok. Mercedes kullanıcılarının gözünü kapatın, bu Mercedes direksiyonu derler. BMW ve Mazda gibi direksiyon doğal hissiyatı ve tepkileriyle ünlü firmalar kadar hisli değil. Daha doğrusu daha yapay hisli ama onlardan daha hızlı tepkili. Tabi BMW standart 3 serisi direksiyonundan bahsediyorum, opsiyonel spor direksiyondan değil. Virajlardaki komutlarınıza çok hızlı cevaplar veriyor, turu az, tepkisi süratli. Düşük süratlerde Japonlar gibi yumuşacık, ama süratli kullanımda güzelce ağırlaşıyor. Başarılı ama doğaldan ziyade elektronik hissiyatlı aynen Mercedes modelleri gibi…Konforlu direksiyon isteyenler için çok çok iyi…
Detaylara gösterilen özen, premium hissi;
Aracın boyasına baktığımda ilk fark ettiğim konu, premium otomobillerdeki o meşhur daha kalın cila ve daha derin görüntü hissine sahip olmasıydı. Zaten Infiniti boya teknolojileri üzerine çalışmalarıyla gündeme gelmişti daha önce. Dış mekandaki bu kaliteli boya hissinin yanında ön, yan ve arkasında da bol krom ve lake boya kullanımı ihmal edilmemiş. İhmal edilmemiş demek biraz haksızlık oldu. Birçok farklı araçta plastik olarak bırakılan tüm bölümlerin siyah parlak bizim piano black diye bildiğimiz lake boya ile boyanmış olması, müthiş premium hissi yaratıyor. Örneğin; ön panjur siyah lake ile boyalı, aracın ön sis farlarının üzerindeki küçük plastik kapakçık bile lake boyalı. Yan aynalar, iç kısımları dahil, lake boyalı. Tavan da her iki tarafta bulunan tavan birleştirme noktası çıtaları lake boyalı. Spor arka tampon difüzör içinde bulunan ve araç rengine boyalı olmayan tüm plastik bölüm lake boyalı. SUV ve Crossover araçlarda sık görmeye alıştığımız çamurluk üzeri plastik koruyucular lake boyalı. Kısaca araç dışında tüm plastik parçalar ya aracın rengine ya da siyah parlak lake boya ile boyanmış durumda. Öyle ki, birçok insanın görmeyeceği arka tavan spoylerinin yanlarında bulunan küçük plastik görüntü tamamlamaya yarayan bölümler bile lake boyalı. Yan cam çıtaları krom, ön panjurun çevresi farlara uzanacak kadar krom kaplama, arka farlar arası krom çıta vb çok şık duruyor. Bu kadar detaya özen gösterilirken abartı görünen hiçbir konuya da sebep olmamak büyük başarı ve kaliteli designer lar ile çalışıldığının ve araç planlanırken kardan ziyade, imajın önde tutulduğunun göstergesi. Bu saydıklarımın birçoğu size komik gelebilir. Ama premium otomobillerin bile çoğunda bunların çeşitli paketler altında opsiyonel olduğunu düşünürsek....eh.. Baz model (premium) haricindeki jant dizaynlarını sevdim. Baz model jantı bu kadar özel dış tasarımı olan araçta fazla sıradan durmuş. Sport modelindeki 19 jantlar dizaynları ve renkleri ile harika!
Aracın içinde de premium hissi için detaylarda yeterince çalışılmış. Kullanılan krom çıtalar, yapay ve gerçek deri döşemeleri, bol alcantara kullanılan sport modeli, ön konsoldaki yapay ve gerçek deri kaplamaları vb. yanında dizayn anlamında da göze hitap eden, dokunulan her yerde kalitenin hissedilmesine yönelik çalışamalar yapılmış. Daha önce dediğim gibi iç mekanda sevmediğim lake kaplama bile orta konsol ve kapılarda o kadar kaliteli uygulanmış ki, ilk defa beğendim.1 yıl sonrasında çizik içinde kalmayan bir lake kaplama da ilk defa gördüm. Vites kolunun ve direksiyon simidinin premium hissi zaten dorukta ve bunu BMW'den gelen birisi olarak söylüyorum.
Daha önce yazdım ama tekrarlamakta yarar var. Aracın dışının tamamı ve içeride de tavan döşemesi dahil bu kadar özenli ve kaliteli imalatı gördükten sonra kapıların ve ön konsolun alt kısmında kullanılan sert plastikleri görünce insan, bu noktada sanki bir yönetici 'abarttınız arkadaşlar, biraz maliyeti düşürün' demiş gibi bir hisse kapılıyor. Ama sonuçta bu bir C segmenti premium araç. C segmenti gerek Infiniti, gerek Mercedes, gerekse BMW gibi premium markaların giriş seviyesi. Bu sebeple bunu da normal karşılamak lazım.
Donanım;
Bu konuda şöyle haklı bulduğum bir tartışma var. Bazı orta sınıf ve çok daha ucuz araçlarda olan çok sayıda modern konfor, eğlence ve güvenlik donanımı Premium araçlarda opsiyon olabiliyor. Ben bu tartışmaya girmeden sizlere sadece aracın donanım özelliklerinden bahsedeyim, kararı sizler verin.
2014-2015-2016 yılları içerisinde 2 yıl bir önceki kasa C180 Coupe ile BMW 3.20i ed Luxury Line aracı beraber kullandım. Her ikisi de aldığımda satışta olan en üst donanım paketliydi (C180 Coupe AMG Plus ve 3.20i ed Luxury Line Plus) Her ikisinde de eksik bulduğum ve diğerinden üstün bulduğum donanımlar vardı.
Örneğin C180’deki Coupe tarzı sportif tutuşlu koltuklar çok hoşuma gidiyordu ama koltuk döşeme kalitesi, özellikle de yarı yapay deri kısmın (Artico) kalitesini beğenmiyordum. BMW’deki Dakota gerçek deri döşeme dokusu, konforu, rengi (taba) ile çok hoştu ama standart Luxury koltukları dümdüz ve neredeyse hiç yan desteği olmayan koltuklardı, virajlarda yoruyordu.
Mercedes’teki akıllı ışık sistemi, yani viraja duyarlı karşıdan gelene duyarlı bi-xenon far sistemi çok başarılıydı. BMW’de klasik Bi-xenon far sistemi vardı, başka bir özellik yoktu.
BMW’de en sevdiğim donanımlar elektrikli hafızalı koltuk ve Harman Kardon ses sistemi mevcuttu. Mercedes’te ise Audio 20 ses sistemi beni tatmin etmiyor, koltuklar ise yarı elektrikliydi. Buna karşılık Mercedes’te anahtarsız giriş, çalıştırma ve kilitleme varken , BMW’de sadece düğmeli çalıştırma vardı.
Yani ikisindeki donanımları bir araca toplama hissiyatı yaratıyorlardı bana. Buna rağmen de günümüzün modern birçok donanımı yine eksik kalabilirdi.
Gelelim Infiniti’ye. Infiniti Q30 Premium C sınıfı baz alındığında donanım seviyesi olarak oldukça iyi diyebilirim. Bu donanım listesine broşürlerden ulaşabilirsiniz ama bir takım detayları buradan vermek te iyi olacaktır. Çünkü Türkiye’ye distribütör tarafından getirilen araçların genellikle broşürdeki seviyelerden daha donanımlı olduğunu gözlemledim. Belki ilk gelen birkaç parti hariç olabilir bu söylediğimden.
Almak istediğim ve aralarında kaldığım 2 versiyon oldu. Premium Tech Cafe Teak Theme ve Sport. Sonuçta Sport versiyonu aldım, özellikle dış görünüm olarak ta bu tercihi yaptığım için memnunum.
Benim aracımdaki başlıca donanımlar; (Gerçekte bunlardan bazıları standart, bazıları opsiyoneldir. Aşağıdaki donanımlar benim aracımda bulunanlardır. Gerçek donanım listesi için distribütör veya satış uzmanları ile görüşmek daha doğru olacaktır.)
- Büyük cam tavan (elektrikli perdeli, açılmayan sabit cam tavan)
- 7 ileri DCT otomatik şanzıman (eco, spor, manuel kullanım modları)
- Çift taraflı otomatik klima
- Coupe tarzı spor ön ve arka koltuklar. Yarı yapay deri yarı alcantara döşemeli
- Ön koltuk ısıtıcıları ve ön koltuk elektrikli bel destek ayarı
- Alcantara tavan, kapı içleri, kol dayama ve ön konsol kaplamaları
- Bose 11 hoparlörlü ses sistemi
- 7’ ekran ve in touch sistemi (bluetooth bağlantı, cep telefonu ile entegrasyon ile facebook vb kullanma, ses aktivasyonu ile mesaj vb Türkçe okuma…)
- Navigasyon (gayet iyi çalışıyor)
- Orta konsolda 2 usb
- Lastik basınç göstergesi
- Nappa deri kaplı altı düz spor direksiyon
- Joystick vites kumandası
- Arka park sensörü (niye bilmiyorum ön park sensörü Premium Tech’te varken Sport’ta yok)
- Ve yine niye bilmiyorum Sport donanımda geri görüş kamerası yok. Ancak yetkili serviste geri görüş kamerasını mantıklı bir fiyata taktırdım. Gayet te iyi çalışıyor, memnunum.
- 19’ gunmetal jantlar, 235/45/19 run flat lastikler
- Spor ön ve arka tampon, yan marşbiyeler
- Siyah lake boyalı yan aynalar (Premium donanımda gümüş gri boyalı)
- Tamamen LED arka far grubu
- Tamamen LED ön far grubu (gündüz farı, kısa, uzun, sis farları dahil)
- Viraja duyarlı ön farlar
- Otomatik uzun/kısa far fonksiyonu
- Start stop sistemi
- Şerit takip uyarısı
- Ultrasonic alarm
- Elektronik el freni
- Yokuş kalkış desteği
- Güvenlik kalkanı (ön çarpışma uyarı ve durma)
- Otomatik kararan aynalar
- Isıtmalı cam suyu fıskiyeleri
- Siyah kare çift eksoz çıkışı (Premium’da krom)
- Yağmur/far sensörleri
- Anahtarsız giriş ve çalıştırma
- Ambiyans aydınlatma
- Elektrikli ve hafızalı ön koltuklar
- Hafızalı anahtar
- Nappa gerçek deri döşeme (Sport’taki alcantara/yapay deri kombinasyonu yerine)
- Konforlu standart koltuklar (Sport’taki spor koltuklar yerine)
- 235/50/18 normal lastik ve jantlar (Sport’taki 235/45/19 run flat lastikler yerine)
Ama yukarıda dediğim gibi, distribütör tarafından getirilen araçlarda normalde standart olmayan (opsiyon olan) bazı donanımların da bulunduğu araçlar var. Ve hatta şu ana kadar edindiğim izlenim genel olarak araçların broşürde yer alandan daha donanımlı olduğu şeklinde.
Örneğin benim aracımda broşürde opsiyon görülen Bose ses sistemi + Cam Tavan + Navigasyon mevcut.
Infiniti Q30 modellerinde opsiyon olarak alınabilecek ve hatta ithal edilmiş bazı modellerin üstünde getirilmiş benim araçta olmayan başka modern donanımlar da bulabilirsiniz. Örneğin;
- Adaptif hız sabitleme sistemi
- 360 derece çevre görüş kamera sistemi
- Otomatik park fonksiyonu ve hareketli nesne algılama vb…
Klasik Premium otomobillerdeki gibi, Q30’da da birçok dizayn paketi ve opsiyonel tek tek veya paket donanımlar var. Yine Premiumlarda sık görüldüğü gibi, neredeyse gelen araçların hiçbirinin donanımları birbiri ile birebir aynı değil. Çünkü standart harici üzerlerinde bazı ekstralar da gelmiş. Bu sebeple en doğrusu niyet edenlerin broşüre bakmakla birlikte satış uzmanından bilgi almasıdır.
Sonuç olarak ben aracımda elektrikli hafızalı koltuklar ve anahtarsız giriş çalıştırma da olsun isterdim. Diğer olmayan donanımlar çok ilgimi çeken ya da kullandığım şeyler değil. Ama göreceğiniz gibi, bu araçta her seviyedeki donanım asla yetersiz olarak adlandırılamaz.
Herhalde en önemli soru, alınır mı alınmaz mı?
Salt otomobil olarak değerlendiriyorsanız, bu fiyatlara BMW 1 serisi, A sınıfı, A3, CLA, GLA, X1, Q3 vb araçlar alınıyorsa, Infiniti Q30 da alınır. Onlardan fazlası olabilir, eksiği yoktur bence. Üstelik otoparkta, gittiğiniz yerlerde pişti olmak gibi bir durum da çok zor. Tüm kullanımınız boyunca daha fazla size özel ve sıra dışı hissettirdiği de kesin. Bu da önemli bir alım kriteri.
Yolda ve otoparkta çok dikkat çekiyor. İnsanlar genellikle İnfiniti olduğunu anlamıyor ama anladıktan sonra da motoru büyüktür, çok yakar, vergisi çoktur gibi mırıldanıyorlar. Motorun 1.6 Mercedes motoru olduğunu öğrenince şaşırıyor ve böyle bir otomobili mi vardı bu markanın sorusunu takiben bir sürü soru geliyor.
Sanırım en önemli engel, ikinci el ve satış sonrası hizmetler endişesidir. Benim de doğal olarak endişelerim bunlardı. Aracın ikinci el ilan ve satış durumlarını bir süre takip ettim. Elbette sıfır satış adetleri çok az, buna bağlı olarak ikinci elde sunumu ve satışı da az, bu gerçek. Infiniti İstinye merkezinde yaptığım görüşmelerde aracın sıfır satışı kadar ikinci eline de önem verildiğini gördüm.
Ve en sonunda klişeyi kırıp, bu markayı ve sıra dışılığı denemeye karar verdim. Az kilometre yaptığım ve dizel sevmediğim için tercihim benzinliydi. (üstelik performansı da ciddi yüksek) 2018 sıfırları henüz gelmemişti ben karar verdiğimde. Ben de İstinye Bayraktar’dan 2016 model, boyasız, 9.000 kilometrede Sport donanımlı aracımı almaya karar verdim. Üstelik bu durumda ikinci elde de kaybın daha limitli olması da cabası.
Eğer büyük şehirlerde yaşıyorsanız, otomobili keyif için kullanıyorsanız, hafta içi kullanacağınız şirket aracınız veya ikinci aracınız varsa, farklı, heyecanlı, sıra dışı bir araç istiyorsanız, her gün yollarda gördüğünüz onlarca, yüzlercesinden farklı bir Premium peşindeyseniz, Infiniti Q30 bakmanız gereken az sayıda seçenekten birisidir.
İkinci el konusunda veya servis konusunda ise en iyisi gidip kendinizin satış ve servis uzmanlarıyla görüşmeniz, bilgi almanızdır. Ancak ben şahsen büyük ve kalabalık servisler yerine, butik markaların (Infiniti gibi) verdiği daha sıcak, kişiye özel hizmetleri daha çok beğeniyorum. Aracımı kabulde teslim edip, hiç görmediğim ve tanışmadığım bir teknisyenin bakımını yapmasındansa, aracı görebildiğim, ustasını tanıdığım, onun da beni tanıdığı, hassasiyetlerimi bildiği servisler bana daha fazla güven aşılamıştır her zaman. Infiniti İstinye servisini de bekleme odasında kahvemi yudumlarken aracımı liftte izleyebildiğim, usta ile selamlaşıp, konuşabildiğim, merak ettiklerimi direk sorabildiğim, kabul memuru arkadaşımızın ilgi alakası ile şımarttığı ortam açısından ben beğendim. Evet küçük ama sıcak ve kişiyeözel…
Ben hayatım boyunca otomobil tercihlerimde zaman zaman kitleleri takip etmek yönünde de, sıra dışı nadir araçlar ile farklı olmak yönünde de tercihlerde bulundum. Bu sefer yine farklı olmayı tercih ettim. Şu an için gayet memnunum kararımdan.
Nadir bulunan bir araç olduğu için merak edenlere bir kaynak oluşturmaya çalıştım. Umarım okumaya değer olmuştur ve aracı takip edenlere yararlı olur… Sorular olursa vakit yettikçe cevaplamaya çalışacağım. Sevgiyle kalın...
Mesaj otomatik birleştirildi:
Bu da iç mekan...
Son düzenleme:
