Dolu Hasarları / Boyasız Onarımlar

Dün sevgili dostum Özkan beni ziyarete geldi, birlikte yemek yedik, çay içtik, müthiş zevkli sohbetler yaptık, araya Mercedes showroom ziyareti sıkıştırıp, detaylı kalite algısı kritikleri yaptık. Yani müthiş güzel bir ziyaret oldu, ben çok keyif aldım. Özkan'a buradan tekrar teşekkür ederim.

Özkan'ın gelişinde konu oldu dolu hasarları, ciddi ciddi konuştuk. Bu arada aklıma da geldi, bu konu özellikle Marmara'da yaşayanlar için son 2 yıldır çok ciddi bir mesele ve olmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Ben de bu konuyu iyi bilen bir kişi olarak böyle bir başlık açayım, burada konuşalım istedim. Sanırım bu konudan muzdarip olan arkadaşlar için yararlı olabilir. Çözüm yolları bulunabilir.

Bir anda her şeyi yazamayabilirim, yavaş yavaş yazarız.

yağlı çekiş diye bi işlem yapıyorlar boyasız dolu hasarlı içinde bundan faydanılabilir.

Dolu, kapı vuruğu, taş vuruğu gibi, boyaya zarar vermemiş, ancak dış paneli, yani kaportayı deforme olması sonucu oluşmuş hasarların tamiri için 3 ana metod var şu anda;

1- Yapışkanlı boya hasarsız onarım sistemi. (vakumlu çektirme aparatını da buna dahil sayabiliriz)

Bu setin içinde bir yüzey temizleyici var. İlk önce yüzeye bu uygulanarak temizlenir. Daha sonra çukurun çapına ve büyüklüğüne uygun bir plastik çektirme aparatı seçilir. Bu aparat özel bir yapışkan ile ve bu yapışkanı ısıtan özel bir tabanca ile bu plastik aparatın ucuna uygulanır. Daha sonra bu aparat çukurun tam merkezine yapıştırılır. Plastik aparatın diğer ucu bir vida başlığı gibidir. Özel bir çektirme aparatı ile bu başlık tutulur. Bu aparat 2 adet boyaya zarar vermeyecek malzemeden ayağı ile boyanın düzgün yüzeyine basar. Buradan hem çektirme işlemi için destek alır hem de çektirme işleminin hangi seviyeye kadar yapılacağına dair ölçü belirler. Çektirme işlemi bitince plastik aparat, çektirme aleti tarafından çıkarılır. Yüzeye yapışık kalan yapışkan ise, özel bir sprey ile kolayca çıkarılır. Yüzey silinir.

Bu metod ile hiçbir yerini açmadan aracınızın, kapısını dahi açmadan sadece dışarıdan çalışılır. Bazı tip göçüklerde ve aracın bazı kaporta parçalarında %100 sonuç verir. Hiç anlayamazsınız neresiydi... Bazı bölgelerde ise göçüğü %80-85 küçültür, daha az rahatsız eder hale getirir...

2- Levyeli/çubuklu boya hasarsız göçük düzeltme sistemi;

Bu sistem aracın kaporta parçalarının içinden düzeltme sistemidir. Bu sette çeşitli boylarda, kalınlıkta ve eğimde bir sürü levye vardır. Örneğin bir kapı sacında mevcut çukuru düzeltmek için, kapı fitil çıtası sökülür. Kapı yüzeyindeki çukura uygun olan levye seçilerek çıkarılan kapı fitilinden içeriye uzatılır. Bir yandan da kapı yüzeyi kuvvetli bir ışık kaynağı ile aydınlatılır. Böylelikle levye ile doğru noktadan bastırıp, bastırmadığınızı daha rahat görebilirsiniz. Levye öncelikle içeriden az basınçla uygulanır ve çukurun tam merkezinde olup, olmadığınız tespit edilir. Doğru nokta bulununca düzeltme/itme işlemi yapılır.

Doğru eğitimli usta elinde, yapışkanlı sisteme göre avantajı, köşeli darbelerde, kuşak üzerlerinde de başarı şansının yüksek olmasıdır. Negatif yönü küçük de olsa bir sökme işlemi vardır. Bazen çukur altında destek kuşağı ve mastik uygulaması varsa, bu mastiğin çıkarılması ve işlem sonrasında yeniden uygulanması gerekebilir.

3- Manyetik/Isıl işlemli göçük düzeltme;

Bir kapasitör benzeri mantık ile çalışan elektrikli ısı üretme cihazı vasıtası ile, mevcut olan torch (Türkçe şaloma diyebiliriz) ile ısıtılan yüzey metodu.

Otomobilinizde mevcut sizin kaporta, bizim ise dış panel dediğimiz çelikte meydana gelen çukur/göçük, çeliğin deformasyonu ile oluşmuştur. Yani hasar bölgesindeki moleküler yapısı değişmiştir. Dünya'daki tüm inorganik malzemeler, birim yapılarını oluşturan atomların muhafazakar yapıları sebebiyle, orijinal formasyonlarına dönme eğilimi taşırlar.

Bu konuyu atomlara kadar inerek toparlayamayacağım için, konumuza, yani metalin davranış şekline gelelim. Aracınızın çeliğinin (yani sac) bir elastikiyet kabiliyeti vardır. Parmağınızla bastırın, çukur oluşturursunuz, yani şeklini değiştirirsiniz. Ama parmağınızı çekince orijinal haline geri gelir. Bu elastikiyet limiti aşıldığında ise düzelemez, buna plastik deformasyon denir.

Bu durumda moleküler yapıyı hasar ile değiştirmiş olursunuz. Bu hasarlı kısmı ani bir şekilde ısıtınca (tabi bu boyaya veya metale hasar verecek kadar bir ısı değil) ve ani şekilde soğutunca, özetle metalin orijinal formuna dönme isteğine yakıt sağlamış olursunuz.(yani atomların ve moleküler yapının orijinal formuna gelme isteğine)

Bu uygulamanın video görüntülerini izlediğinizde, büyü olduğunu sanabilirsiniz. Ama değil ve çok basit bilimsel bir olaydır.

Biz bunu çok uzun yıllardır 'tavlama' adı altında zaten yapıyoruz. En eski ve aletten yoksun kaporta ustası bile, ısı ile tavlanmayan sacın, eski elastikiyetine kavuşamayacağını bilirdi. Ancak bu yeni metod bize bu olayı boyaya hasar vermeden yapma imkanı tanıdı.

Avantaj hiç sökme, kapı açma bile yok. Çok hızlı, etkili bir metod.

Başarı şansı düzgün dairesel göçüklerde çok yüksek. Köşeli vuruklarda daha düşük...

3- Manyetik/Isıl işlemli göçük düzeltme;

Kaportaya temas eden aparat göçük çevresiyle aynı seviyeye geldiğinde otomatik olarak duruyor mu? Yoksa insan faktörüyle mi seviyenin eşitlendiğine karar veriliyor?

Videodan anladığım insan faktörü etkili oluyor, bu durumda aparatın birkaç saniye bile kaportada fazla tutulması durumda göçük bombe durumuna gelebilir..