O bahsettiğiniz sosyal bilgiler dersini kaçırdınız herhalde.
Devlet diye tabir edilen olgu, devletin kuruluşundan itibaren elde edilen siyasi, sosyolojik, hukuki, demokratik, literatürel kazanımları ve siyasi partilerden bağımsız işleyen hukuk, yargı, her türlü denetim, kolluk, savunma vb. sistemlerin bütünüdür.
Siyasi partiler hükümeti kurarlar. Ancak bu sistemin sadece idare ile ilgili kısmını yönetebilirler. Bu sebeple kendilerine huku ve siyasi literatürde 'İDARE' denir. İdari kararlarını yargılamak ve denetlemek için ayrı bir 'İdare Hukuku' tesis edilmiş, özel 'İdare Mahkemeleri' kurulmuştur. Aynı sınıfa yerel idareler de girer. Genel ve yerel idareler yani...
Devlet hukukunda kalıcı değişiklikleri yapma yetkisi hükümette değil, parlamentodadır. Parlamento da birçok parti ve/veya bağımsızlardan oluşabilir. Onun dahi Devletin esasını belirleyen Anayasa'da değişiklik yapma yetkisi sınırlıdır. Anayasamızda değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddeler mevcuttur.
Hükümet Devletin bağımsız unsurları olan yargı, kolluk vb. sistemlere el atarak, bunları etkilemeye başlarsa, buna seviyesine göre otokrasi, diktatörlük vb. rejimler şeklinde adlar verilir.
Eski vesayet sistemi ile Yeni vesayet sistemi arasındaki farkları, benzerlikleri anlatmak burada uzun sürer. Üstelik vesayet otomobil gibi bir şey değildir, yenisi de makbul değildir.
Ben size bir başka soru sorayım da siz onun hikayesini anlatın; yahu bu saat rezilliği nedir? Bugün bütün ülke birbirine girdi. Hangi maksatla yapılmıştır?
hayır tam tersi olunca bu ismi veriyoruz. Hangi partinin seçildiğinin hiç önemi olmaz. Devlet kendi bünyesinde kendi kararlarını alır ve hükümetler bu alınan kararları kendi tercih hakkı olmadan uygular.
Normali hükümetin devleti belirliyor oluşudur..
Eski vesaset sistemimiz böyleydi
Bunun için isterseniz izinde varsa ayrı başlık açık uzun uzun anlatalım