Bugün Ozan Usta, bir tanıdığına ait Premacy aracının jantlarını ve motor kapağını parlatmak için dükkanı açmış. Sabah da beni arayıp "işin yoksa gel" deyince hem biraz muhabbet edeyim, hem de bu işler nasıl oluyor canlı haliyle bir göreyim dedim. 
Jant parlatma işleri @Oğuzhan 'ın aşağıdaki linkte anlattığı kadar detaylı olmasa da genel itibariyle aynı şekilde yapılıyor. Merak edenler için ayrıntılar burada:
Mazda Alüminyum Jant Parlatma Boyama Yenileme
Bugün yapılan jant parlatma ve iç kısımlarını boyama işlemi de bu şekilde sonuç verdi.
Öncesi:
Sonrası:
Tabi aracın sadece jantlarına değil üst kapağına da yenileme çalışmaları uygulandı. Önce zımparalanarak sonrasında boyandı.
Önce motor üst kapağı sökülüyor ve makinede kabası, sonra elde ıslak olarak 400, 800 ve 2000 numaralı zımparalar ile zımparalanıyor. Sonrasında da Metylan metal parlatıcı (şuan ismi değişmiş Pattex olmuş) sürülüp, bez ile ovalanıyor ve elde edilen parlak görünüm kalıcı bir şekilde sağlanıyor.
Ya da aşağıdaki fotoğraflarda görüleceği gibi zımparalama işleminden sonra araç sahibinin isteği üzerine sprey boya ile boyanabiliyor da...
Premacy'nin motoru tabi bu, benim guzunun değil.
Hemen hatırlatayım, usta normalde bu işler ile ilgilenmiyor. Yani "benim kapağı ya da jantı parlatır mısınız?" diye başvurmayın.
Neyse, bunlar konunun bonus'larıydı tabi. Gelelim benim yaptığıma...
Hazır Usta bir şeyler yapıyorken ben de aslında motor kapağını parlatacaktım ama gerçekten çok zahmetli ve ince işçilik isteyen bir iş olduğunu görünce hepsini yapmaktan vazgeçtim. Evet, yemedi...
Tabi siz tüm kapağı yapmak isterseniz de, uygulanacak yöntem yukarıdaki kapağa uygulanan işlemler gibi olacak, bilesiniz.
Bildiğiniz gibi DOHC motorların (Premacy, 323, 626 vs. gibi modellerde de olduğu gibi) motor kapağı üzerindeki yazıları kabartmalı olduğundan hoş bir görüntü elde etmek için genellikle burayı boyayanlar oluyor. Hatta forumda daha önce oje ile boya işlemi uygulaması da paylaşılmıştı.
Fotoğraflar kaybolmuş sanırım ama konusu burada:
Mazda 323 BJ (1999-03) Motora Oje Yapmak !!
Ben de buradan yola çıkarak sadece o yazıların olduğu bölgeyi, biraz ayaküstü olsa da yukarıda anlatılan yöntemlerle parlattım.
Bu motor üstündeki yazıların normal hali:
Bu işleme başlamadan önce zımpara ıslak olarak yapıldığından mutlaka ve mutlaka motorunuz soğumuş olmalı. Gerisi de zaten sizin el becerinize ve sabrınıza kalan konular.
Önce kalın zımparadan başlayarak inceye doğru sırayla zımparalıyoruz. İnce zımparaya sıra geldiğinde ne kadar çok yaparsanız o kadar pürüzsüz bir görüntü elde ediliyor.
Ben çok detaya inemedim. ÜSt kapak araç üstünde takılıyken beliniz ağrıyabiliyor bir yerden sonra. Ayrıca kolaylık olsun diye ve zımparanın düz bir şekilde gidip gelmesini sağlamak için takoz da kullanabilirsiniz. Bir de sadece mümkün olduğunca harfleri taşırmadan yapmaya çalışırsak, parlatılan yüzey kapağın pürüzlü görüntüsüyle o kadar çok fark yaratacaktır.
Zımparalama işleminden sonra böyle görünüyor:
Sonrasında metal parlatıcı sürülüyor ve kuru bir bez yardımıyla sürekli ovalanıyor.
Bu işlemi de ne kadar çok yaparsanız o kadar güzel sonuçlar alıyorsunuz.
Şimdi geldik en can alıcı kısma. Sürdüğümüz parlatıcı harflerin aralarındaki çukurlara dolduğu içi bunları kürdan ya da metal bir tel yardımıyla bir yandan da hava tutarak temizlemeye çalışıyoruz.
Ben böyle olacağını düşünmediğim için parlatıcıyı çok çok sürdüm.
Normalde parmağımıza bir miktar alıp, yüzeysel bir şekilde de sürebilirdik böyle çukurlu yerlerde...
Kırıntıları temizledikten sonra tekrar bez ile siliyoruz. Sonrasında aynasal bir yüzey sağlanıyor.
Tabi tüm işlemlerde daha sabırlı olursanız çok daha parlak sonuçlar alabilirsiniz.
Bu ayna parlaklığı her yönden belli olmuyor. En güzel kısmı da bence bu, daha fabrikasyon bir hava sağlıyor, özellikle yarı gölgeli ortamlarda... Ve bakış açınıza ve ışığın düştüğü yere göre yazılardaki parlaklık değişkenliği sağlanıyor.
Bunlar gibi:
Üst kapak contası değiştirirken ustaya komple kapağı parlatma işlemi yaptıracaktım ama böyle daha bir hoş geldi gözüme, vazgeçtim şimdilik.
Bir de başında da dediğim gibi daha programlı ve sabırlı çalışsaydım çok daha güzel sonuçlar alabilirdim. Belki ileriki günlerde tekrar el atarım.
Jant parlatma işleri @Oğuzhan 'ın aşağıdaki linkte anlattığı kadar detaylı olmasa da genel itibariyle aynı şekilde yapılıyor. Merak edenler için ayrıntılar burada:
Mazda Alüminyum Jant Parlatma Boyama Yenileme
Bugün yapılan jant parlatma ve iç kısımlarını boyama işlemi de bu şekilde sonuç verdi.
Öncesi:
Sonrası:
Tabi aracın sadece jantlarına değil üst kapağına da yenileme çalışmaları uygulandı. Önce zımparalanarak sonrasında boyandı.
Önce motor üst kapağı sökülüyor ve makinede kabası, sonra elde ıslak olarak 400, 800 ve 2000 numaralı zımparalar ile zımparalanıyor. Sonrasında da Metylan metal parlatıcı (şuan ismi değişmiş Pattex olmuş) sürülüp, bez ile ovalanıyor ve elde edilen parlak görünüm kalıcı bir şekilde sağlanıyor.
Ya da aşağıdaki fotoğraflarda görüleceği gibi zımparalama işleminden sonra araç sahibinin isteği üzerine sprey boya ile boyanabiliyor da...
Premacy'nin motoru tabi bu, benim guzunun değil.
Hemen hatırlatayım, usta normalde bu işler ile ilgilenmiyor. Yani "benim kapağı ya da jantı parlatır mısınız?" diye başvurmayın.
Neyse, bunlar konunun bonus'larıydı tabi. Gelelim benim yaptığıma...
Hazır Usta bir şeyler yapıyorken ben de aslında motor kapağını parlatacaktım ama gerçekten çok zahmetli ve ince işçilik isteyen bir iş olduğunu görünce hepsini yapmaktan vazgeçtim. Evet, yemedi...
Tabi siz tüm kapağı yapmak isterseniz de, uygulanacak yöntem yukarıdaki kapağa uygulanan işlemler gibi olacak, bilesiniz.
Bildiğiniz gibi DOHC motorların (Premacy, 323, 626 vs. gibi modellerde de olduğu gibi) motor kapağı üzerindeki yazıları kabartmalı olduğundan hoş bir görüntü elde etmek için genellikle burayı boyayanlar oluyor. Hatta forumda daha önce oje ile boya işlemi uygulaması da paylaşılmıştı.
Fotoğraflar kaybolmuş sanırım ama konusu burada:
Mazda 323 BJ (1999-03) Motora Oje Yapmak !!
Ben de buradan yola çıkarak sadece o yazıların olduğu bölgeyi, biraz ayaküstü olsa da yukarıda anlatılan yöntemlerle parlattım.
Bu motor üstündeki yazıların normal hali:
Bu işleme başlamadan önce zımpara ıslak olarak yapıldığından mutlaka ve mutlaka motorunuz soğumuş olmalı. Gerisi de zaten sizin el becerinize ve sabrınıza kalan konular.
Önce kalın zımparadan başlayarak inceye doğru sırayla zımparalıyoruz. İnce zımparaya sıra geldiğinde ne kadar çok yaparsanız o kadar pürüzsüz bir görüntü elde ediliyor.
Ben çok detaya inemedim. ÜSt kapak araç üstünde takılıyken beliniz ağrıyabiliyor bir yerden sonra. Ayrıca kolaylık olsun diye ve zımparanın düz bir şekilde gidip gelmesini sağlamak için takoz da kullanabilirsiniz. Bir de sadece mümkün olduğunca harfleri taşırmadan yapmaya çalışırsak, parlatılan yüzey kapağın pürüzlü görüntüsüyle o kadar çok fark yaratacaktır.
Zımparalama işleminden sonra böyle görünüyor:
Sonrasında metal parlatıcı sürülüyor ve kuru bir bez yardımıyla sürekli ovalanıyor.
Bu işlemi de ne kadar çok yaparsanız o kadar güzel sonuçlar alıyorsunuz.
Şimdi geldik en can alıcı kısma. Sürdüğümüz parlatıcı harflerin aralarındaki çukurlara dolduğu içi bunları kürdan ya da metal bir tel yardımıyla bir yandan da hava tutarak temizlemeye çalışıyoruz.
Ben böyle olacağını düşünmediğim için parlatıcıyı çok çok sürdüm.
Normalde parmağımıza bir miktar alıp, yüzeysel bir şekilde de sürebilirdik böyle çukurlu yerlerde...
Kırıntıları temizledikten sonra tekrar bez ile siliyoruz. Sonrasında aynasal bir yüzey sağlanıyor.
Tabi tüm işlemlerde daha sabırlı olursanız çok daha parlak sonuçlar alabilirsiniz.
Bu ayna parlaklığı her yönden belli olmuyor. En güzel kısmı da bence bu, daha fabrikasyon bir hava sağlıyor, özellikle yarı gölgeli ortamlarda... Ve bakış açınıza ve ışığın düştüğü yere göre yazılardaki parlaklık değişkenliği sağlanıyor.
Bunlar gibi:
Üst kapak contası değiştirirken ustaya komple kapağı parlatma işlemi yaptıracaktım ama böyle daha bir hoş geldi gözüme, vazgeçtim şimdilik.
Bir de başında da dediğim gibi daha programlı ve sabırlı çalışsaydım çok daha güzel sonuçlar alabilirdim. Belki ileriki günlerde tekrar el atarım.
