Japon otomobil devi Mazda’nın Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul “Hedef satışta yüzde 30 artış” dedi, sektörün sıkıntısını dile getirdi: Dünyada emisyona göre vergi uygulanırken Türkiye’de hala motor hacmi dikkate alınıyor. Bu sistem acilen düzeltilmeli. Türkiye’de vahşice cezalandırılıyoruz.
Mazda, birbiri ardına sıraladığı yeni modelleri ve fenomen tarzıyla yeniden canlanıyor. Özellikle CX-3 modelinden sonra pazarda boy gösteren Mazda3, dizel ünite ile kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılıyor. Markanın Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul, otomotiv sektörünü değerlendirdi ve hedeflerini anlattı.
Türkiye’de otomotiv pazarını nasıl gözlemliyorsunuz? 2016 yılı nasıl kapanır?
Genel otomotiv pazarı geçtiğimiz yılın baz etkisiyle bu yıl yüzde 8 civarında daraldı. Burada yanlış olan nedir bilmiyorum. Ya geçen sene ya da bu sene çok yanlış. Bana göre geçen sene toplam pazar lüzumundan fazla yüksekti. Seçimler öncesinde suni bir artış oldu. Bu yüzden bu yılla geçtiğimiz yılı karşılaştırdığımızda daha düşük bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz. Bu senenin toplamında geçen yıla göre maksimum yüzde 10’luk bir daralma olacaktır diye düşünüyorum. Tabi bu sonuç yeni bir probleme yol açmazsak başımızı derde sokmazsak gerçekleşecek. Bu sene ticari araçtaki düşüş bizi korkutuyor. Ticaride düşüş demek ticaretin azalması demek, bu da ister istemez otomobil satışlarını etkiliyor.
Mazda’nın yeni modelleriyle birlikte satışlar nasıl gidiyor?
Mazda olarak geçtiğimiz yıl yüzde 30-35 daha fazla araç satışı gerçekleştirdik. Bu yılda geçtiğimiz yıla göre satışlarımızı yüzde 30 artırmayı planlıyoruz. Bunda ki en büyük pay dizel araçlarımızın etkisiyle olacak. Geçtiğimiz yıl CX-3 ve bu yıl da Mazda3 ile birlikte iyi bir pay alacağımıza inanıyorum. Bizim eksiğimiz C segmentinde bir dizel aracımızın olmamasıydı bunu da Mazda3 ile birlikte doldurmuş olduk. CX-3 ile marka farklı bir imaja büründü. 1.5 litrelik dizel motoru yapmamız imajımızı tazeledi. Adetler bununla birlikte arttı. Araç B segmentinde olduğu için talepler hep C segmentine yönelikti buna rağmen başarılı rakamlara ulaştık.
AMAÇ ÇOK SATMAK DEĞİL!
Yeni modeller ve dizel ünitelerle birlikte pazar liderliğini hedeflediniz mi hiç?
Biz otomobil pazarında lider olmanın derdinde değiliz. Çok araç satmamızın bir önemi yok. Kaliteli sürüş keyfinin tadını bilen, değerini bilen müşterilerimize otomobil satmak istiyoruz. Bizim 'yok pazar lideri olalım, en fazlasını biz satalım' gibi bir derdimiz hiç olmadı. Adet peşinde değiliz karlı olalım, bayilerimiz karlı olsun, özellikle müşterilerimiz memnun olsun ve verdikleri paranın son kuruşuna kadar karşılığını almış olsunlar ve verdikleri parayı helal etsinler bizim tek derdimiz bu. Bir sürü rakibimiz fiyatları kırıyor. Ama bizim öyle bir derdimiz gerçekten yok. Ucuz satmak için kaliteden ödün veremeyiz. Biz Mazda müşterisine değer veriyoruz müşterimiz ayrıcalıklı olsun diyoruz. Premium bir markayız herkesin bindiği bir araç zaten olamayız. Kalite ve keyif isteyenler bize gelsin. Bizim araçlarımızı kimse fiyatı için almasın.
‘VAHŞİCE CEZALANDIRILIYORUZ’
ÖTV sorunu markayı ne kadar etkiliyor. Bu yöndeki düşünceniz nedir?
Bizim dizel motorumuz vardı ama yüksek hacimli. Mesela Mazda6’dan örnek verelim kendim de kullanıyorum. 4x4 station wagon 2.2 litrelik dizel motorla bu model bayide 85 bin liradan satılıyor. Bunun vergileriyle birlikte aracın fiyatı 250 bin lirayı geçiyor. Tüm dünya emisyona göre vergi uygularken, Türkiye’de hala motor hacmi dikkate alınıyor. Bu sistem düzeltilmeli öncelikle. Bahsettiğimiz 2.2 litrelik dizel ünite 1.6 litrelik bir motorun emisyonundan daha az bir emisyon salgılıyor ve 3 litrelik bir aracın performansını sunuyor. Ama biz bu modelle Türkiye’de vahşice cezalandırılıyoruz.
En son pazara dahil olan Mazda3 Skyactiv-D markaya ne katacak?
Yenilenen Mazda3 ile birlikte biz 2017 Mart ayında sona eren finansal yılın içinde yaklaşık 900 adet araç satmayı hedefliyoruz. Gelecek sene 1500 âdetin üzerine çıkarız ve Mazda3 dizel diğer modellerimizden çalacak bununla birlikte yüzde 30 büyümeyi planlıyoruz.
Kullanıcılar artık daha çok araçları işlerini halledip bırakmak için istiyor. Bu konuda fikriniz nedir?
Türkiye tüm Avrupa’da tüm markaların en az kar ettiği ülkelerden biridir. Yılda 10 milyon araç üreten ve satan markalar bile düşük karlar ile bu döngüyü devam ettiriyor. Bizde yılda 1 milyon 300 araç üretiyoruz ve en verimli yerlerde araçlarımızı satıyoruz. Türkiye’de araç sahibi olmak çok önemli. Kiralamanın boyutu şuan sadece filoları kapsar. Çok çok uzun vadede belki bir kıpırdanma olur ama henüz bize uygun değil. Bizde bir laf vardır 'At, Avrat, Silah' bugün atımız otomobillerimiz oldu.
Mazda ikinci elde nasıl?
Mazda sahipleri ikinci el araçlarından çok memnun. Bir önceki distribütör yüzünden ikinci elde Mazda aracın olmadığı söyleniyordu. Öyle bir şey kesinlikle olmadı olmayacakta. Parçalarımızın pahalı olduğunu söylüyorlar ama araştırdılar mı en ucuz yedek parça satan 2 veya 3 markadan biriyiz. Bizim Mazda3’ün benzinli 10 bin bakımı 300 lira iken, dizel de 400 lira civarında.
Kaynak
Mazda, birbiri ardına sıraladığı yeni modelleri ve fenomen tarzıyla yeniden canlanıyor. Özellikle CX-3 modelinden sonra pazarda boy gösteren Mazda3, dizel ünite ile kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılıyor. Markanın Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul, otomotiv sektörünü değerlendirdi ve hedeflerini anlattı.
Türkiye’de otomotiv pazarını nasıl gözlemliyorsunuz? 2016 yılı nasıl kapanır?
Genel otomotiv pazarı geçtiğimiz yılın baz etkisiyle bu yıl yüzde 8 civarında daraldı. Burada yanlış olan nedir bilmiyorum. Ya geçen sene ya da bu sene çok yanlış. Bana göre geçen sene toplam pazar lüzumundan fazla yüksekti. Seçimler öncesinde suni bir artış oldu. Bu yüzden bu yılla geçtiğimiz yılı karşılaştırdığımızda daha düşük bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz. Bu senenin toplamında geçen yıla göre maksimum yüzde 10’luk bir daralma olacaktır diye düşünüyorum. Tabi bu sonuç yeni bir probleme yol açmazsak başımızı derde sokmazsak gerçekleşecek. Bu sene ticari araçtaki düşüş bizi korkutuyor. Ticaride düşüş demek ticaretin azalması demek, bu da ister istemez otomobil satışlarını etkiliyor.
Mazda’nın yeni modelleriyle birlikte satışlar nasıl gidiyor?
Mazda olarak geçtiğimiz yıl yüzde 30-35 daha fazla araç satışı gerçekleştirdik. Bu yılda geçtiğimiz yıla göre satışlarımızı yüzde 30 artırmayı planlıyoruz. Bunda ki en büyük pay dizel araçlarımızın etkisiyle olacak. Geçtiğimiz yıl CX-3 ve bu yıl da Mazda3 ile birlikte iyi bir pay alacağımıza inanıyorum. Bizim eksiğimiz C segmentinde bir dizel aracımızın olmamasıydı bunu da Mazda3 ile birlikte doldurmuş olduk. CX-3 ile marka farklı bir imaja büründü. 1.5 litrelik dizel motoru yapmamız imajımızı tazeledi. Adetler bununla birlikte arttı. Araç B segmentinde olduğu için talepler hep C segmentine yönelikti buna rağmen başarılı rakamlara ulaştık.
AMAÇ ÇOK SATMAK DEĞİL!
Yeni modeller ve dizel ünitelerle birlikte pazar liderliğini hedeflediniz mi hiç?
Biz otomobil pazarında lider olmanın derdinde değiliz. Çok araç satmamızın bir önemi yok. Kaliteli sürüş keyfinin tadını bilen, değerini bilen müşterilerimize otomobil satmak istiyoruz. Bizim 'yok pazar lideri olalım, en fazlasını biz satalım' gibi bir derdimiz hiç olmadı. Adet peşinde değiliz karlı olalım, bayilerimiz karlı olsun, özellikle müşterilerimiz memnun olsun ve verdikleri paranın son kuruşuna kadar karşılığını almış olsunlar ve verdikleri parayı helal etsinler bizim tek derdimiz bu. Bir sürü rakibimiz fiyatları kırıyor. Ama bizim öyle bir derdimiz gerçekten yok. Ucuz satmak için kaliteden ödün veremeyiz. Biz Mazda müşterisine değer veriyoruz müşterimiz ayrıcalıklı olsun diyoruz. Premium bir markayız herkesin bindiği bir araç zaten olamayız. Kalite ve keyif isteyenler bize gelsin. Bizim araçlarımızı kimse fiyatı için almasın.
‘VAHŞİCE CEZALANDIRILIYORUZ’
ÖTV sorunu markayı ne kadar etkiliyor. Bu yöndeki düşünceniz nedir?
Bizim dizel motorumuz vardı ama yüksek hacimli. Mesela Mazda6’dan örnek verelim kendim de kullanıyorum. 4x4 station wagon 2.2 litrelik dizel motorla bu model bayide 85 bin liradan satılıyor. Bunun vergileriyle birlikte aracın fiyatı 250 bin lirayı geçiyor. Tüm dünya emisyona göre vergi uygularken, Türkiye’de hala motor hacmi dikkate alınıyor. Bu sistem düzeltilmeli öncelikle. Bahsettiğimiz 2.2 litrelik dizel ünite 1.6 litrelik bir motorun emisyonundan daha az bir emisyon salgılıyor ve 3 litrelik bir aracın performansını sunuyor. Ama biz bu modelle Türkiye’de vahşice cezalandırılıyoruz.
En son pazara dahil olan Mazda3 Skyactiv-D markaya ne katacak?
Yenilenen Mazda3 ile birlikte biz 2017 Mart ayında sona eren finansal yılın içinde yaklaşık 900 adet araç satmayı hedefliyoruz. Gelecek sene 1500 âdetin üzerine çıkarız ve Mazda3 dizel diğer modellerimizden çalacak bununla birlikte yüzde 30 büyümeyi planlıyoruz.
Kullanıcılar artık daha çok araçları işlerini halledip bırakmak için istiyor. Bu konuda fikriniz nedir?
Türkiye tüm Avrupa’da tüm markaların en az kar ettiği ülkelerden biridir. Yılda 10 milyon araç üreten ve satan markalar bile düşük karlar ile bu döngüyü devam ettiriyor. Bizde yılda 1 milyon 300 araç üretiyoruz ve en verimli yerlerde araçlarımızı satıyoruz. Türkiye’de araç sahibi olmak çok önemli. Kiralamanın boyutu şuan sadece filoları kapsar. Çok çok uzun vadede belki bir kıpırdanma olur ama henüz bize uygun değil. Bizde bir laf vardır 'At, Avrat, Silah' bugün atımız otomobillerimiz oldu.
Mazda ikinci elde nasıl?
Mazda sahipleri ikinci el araçlarından çok memnun. Bir önceki distribütör yüzünden ikinci elde Mazda aracın olmadığı söyleniyordu. Öyle bir şey kesinlikle olmadı olmayacakta. Parçalarımızın pahalı olduğunu söylüyorlar ama araştırdılar mı en ucuz yedek parça satan 2 veya 3 markadan biriyiz. Bizim Mazda3’ün benzinli 10 bin bakımı 300 lira iken, dizel de 400 lira civarında.
Kaynak