Sökülüp-takılabilir gövde yapısıyla, sizin ruh halinize göre dış görünüşünü değiştirebileceğiniz bir otomobil...
Mazda MX-04!
1987 yılında Tokyo Motor Show'da tanıtılan bu aracın/araçların en bilinen özelliği kaporta parçaları çıkarılıp takılabiliyor olması; böylece isterseniz bir roadster; isterseniz bir coupe, isterseniz sport bir araç görüntüsüne kavuşuyordu. Mazda, tarzınızı kendinizin belirleyebileceği bir otomobilin prototipini üretmiş ve o senenin otomobil fuarında çekilen şu fotoğrafın solunda da görüldüğü gibi aracın modüler parçalarına ayrıca yer verilmişti.
İlk bakışta çizgileriyle, duruşuyla NA jenerasyonuyla seri üretime geçip dünyanın en çok satan roadster'i olacak olan MX-5'i ne kadar da andırmakta. Tabi bu benzerlik, yine modüler yapıya sahip dönüşüm geçirmiş şu halinde yok denecek kadar az kendini göstermekte...
İlkin kendi içinde bir dönüşüm olduğunu düşündüğümüz bu konsept araçtan aslında (biri kırmızı kasa, diğeri gümüş kasa şeklinde) iki tane üretilmiş olabilir fakat bununla ilgili kesin bir bilgi yok. Kısıtlı kaynaklardan elde ettiğim çıkarımlarım sonucunda bu iki aracın birbirine dönüşmesi gibi bir durum olarak anlatılsa da aslında iki adet prototipin istenildiği gibi kendi içinde şekillenebilmesinden bahsediliyor büyük ihtimalle. Yani aslında gümüş araç kırmızıya dönüşmüyor ki kaynaklarda böyle bir hata yapılmış ya da bu şekilde anlaşılıyor ya da ben yanılıyorum. Kaldı ki ilk fotoğrafta iki ayrı aracın aynı andaki görseli mevcut ve şu broşür alıntısındaki koltukların da değişik olması "ortada iki tane aracın olduğunu" destekliyor.
Aslında anlatılmak istenen bu kırmızı aracın istenildiğinde kenarlarındaki kaporta malzemelerinin sökülebildiği ve gümüş aracın da aynı şekilde istenildiğinde üstü/yanları takılıp çıkarılabilen birer prototip olduklarıdır.
Burada gördüğünüz kaporta ya da gövde parçaları kullanıcı tarafından rahatlıkla sökülüp takılabilmesi şeklinde montajlanmış.
Aynı şekilde diğer gümüş renkli aracımız da istenildiğinde şöyle bir evrim geçirebiliyor.
Gördüğümüz gibi bu parçalar işin bahsedilen modüler kısmı. Ön cam, cam tavan, yan kapılar, arka tekerlek üstü çamurluk kısımları, bagaj kapağı gibi parçalar sökülüp takılabilirken; istenildiğinde araca roadster veya coupe görünüşü kazandırılabiliyor.
Sonucunda ortaya, ilk kasa Miata / MX-5'in daha doğmadan 2 sene önceki ilham alınan prototipi çıkıyor. Hem spor, hem şirin, hem de modern bir konsept...
Gerçi şu görsel de yukarıda bahsettiğim "ortada tek araç mı, çift araç mı var?" sorununu yeniden sorduruyor. Buradan bakıldığında bu dört karenin tek bir aracın çeşitli parçalarla şekillendirilmesiyle ortaya çıkabileceği varyasyonların olasılığını bu kez yükseltiyor.
Bu konu beni aştı diyerek konsept aracın diğer özelliklerine geçmeden önce bu ikilemle ilgili yine bir anket oluşturacağımı, sizin de fikirlerinizi beklediğimi belirteyim.
Hepimizin yakından bildiği milli gururumuz Anadol marka araçlarında da kullanılan fiberglas (cam elyafı) malzemeden üretilen MX-04'ün gövde parçalarının kolayca tutturulabilir modüler yapıda olduğundan çokça bahsettik. Bu gövdenin altında da spor araçlara yakışır bir şekilde, olması gerektiği gibi bir Rotary motor vardı. RE 10X kodlu bu motor 491 cc'lik iki ayrı döner rotordan oluşmaktaydı ve toplamda 150 beygir güç üretebilmekteydi.
İç tasarım yine günün teknolojisini fazlasıyla kullanarak ortaya çıkarılmıştı. İç tasarımıyla ilgili (tüm kaynaklarda aracın başat özelliği çıkarılabilir parçalardan bahsedildiği için) detaylı bilgi olmamasına rağmen göstergelerin, klima kontrol ünitesinin o yıllarda dijital olarak kullanılması ve her bir köşede bolca kullanılan tuş takımları bu durumu gösteriyor.
Adı üstünde, konsept bir araç. Her ne kadar marjinal özellikler barındırsa da pratikte bunların kullanımı nasıl olurdu; bilemiyoruz. Belki bu modüler parçaların MX-5 Miata'larda kullanılmaması kötü olmuşsa da Rotary motorun seri üretime geçişte tercih edilmemesi de, MX-5'in dünya çapında bu kadar yaygın olmasında fayda sağlamış olsa gerek. Aynı yıllarda seri üretime geçen Rotary motorlu RX-7 modelinin ikinci jenerasyonu FC kasaların, özellikle Türkiye gibi imkanları kısıtlı ülkelerde ne kadar içler acısı halde olduklarını ve çoğunun üzerindeki Rotary motorların sökülüp sıradan, dört silindirli sıralı veya en iyi ihtimalle V6 motorların yerleştirildiğini biliyoruz maalesef.
Aracın diğer nostaljik fotoğraflarını da şuraya iliştirerek konumuza son verelim. Tüm bu görsellere baktığınızda sizce de burada iki tane araç kullanılmamış mı? Yoksa bahsedilen modüler gövde parçalarıyla birlikte koltuklar, farlar, jantlar gibi değiştirmesi daha zor parçaları da değiştirerek tek bir şasi üzerinde bu farkı mı göstermişler? Takıldım bu kısma ben. Cevaplarınızı bekliyorum...
Kaynaklar: autowp.ru | forum.miata.net | minkara.carview.co.jp | hooniverse.com | jalopnik.com | mazda.com
Mazda MX-04!
1987 yılında Tokyo Motor Show'da tanıtılan bu aracın/araçların en bilinen özelliği kaporta parçaları çıkarılıp takılabiliyor olması; böylece isterseniz bir roadster; isterseniz bir coupe, isterseniz sport bir araç görüntüsüne kavuşuyordu. Mazda, tarzınızı kendinizin belirleyebileceği bir otomobilin prototipini üretmiş ve o senenin otomobil fuarında çekilen şu fotoğrafın solunda da görüldüğü gibi aracın modüler parçalarına ayrıca yer verilmişti.
İlk bakışta çizgileriyle, duruşuyla NA jenerasyonuyla seri üretime geçip dünyanın en çok satan roadster'i olacak olan MX-5'i ne kadar da andırmakta. Tabi bu benzerlik, yine modüler yapıya sahip dönüşüm geçirmiş şu halinde yok denecek kadar az kendini göstermekte...
İlkin kendi içinde bir dönüşüm olduğunu düşündüğümüz bu konsept araçtan aslında (biri kırmızı kasa, diğeri gümüş kasa şeklinde) iki tane üretilmiş olabilir fakat bununla ilgili kesin bir bilgi yok. Kısıtlı kaynaklardan elde ettiğim çıkarımlarım sonucunda bu iki aracın birbirine dönüşmesi gibi bir durum olarak anlatılsa da aslında iki adet prototipin istenildiği gibi kendi içinde şekillenebilmesinden bahsediliyor büyük ihtimalle. Yani aslında gümüş araç kırmızıya dönüşmüyor ki kaynaklarda böyle bir hata yapılmış ya da bu şekilde anlaşılıyor ya da ben yanılıyorum. Kaldı ki ilk fotoğrafta iki ayrı aracın aynı andaki görseli mevcut ve şu broşür alıntısındaki koltukların da değişik olması "ortada iki tane aracın olduğunu" destekliyor.
Aslında anlatılmak istenen bu kırmızı aracın istenildiğinde kenarlarındaki kaporta malzemelerinin sökülebildiği ve gümüş aracın da aynı şekilde istenildiğinde üstü/yanları takılıp çıkarılabilen birer prototip olduklarıdır.
Gördüğümüz gibi bu parçalar işin bahsedilen modüler kısmı. Ön cam, cam tavan, yan kapılar, arka tekerlek üstü çamurluk kısımları, bagaj kapağı gibi parçalar sökülüp takılabilirken; istenildiğinde araca roadster veya coupe görünüşü kazandırılabiliyor.
Sonucunda ortaya, ilk kasa Miata / MX-5'in daha doğmadan 2 sene önceki ilham alınan prototipi çıkıyor. Hem spor, hem şirin, hem de modern bir konsept...
Hepimizin yakından bildiği milli gururumuz Anadol marka araçlarında da kullanılan fiberglas (cam elyafı) malzemeden üretilen MX-04'ün gövde parçalarının kolayca tutturulabilir modüler yapıda olduğundan çokça bahsettik. Bu gövdenin altında da spor araçlara yakışır bir şekilde, olması gerektiği gibi bir Rotary motor vardı. RE 10X kodlu bu motor 491 cc'lik iki ayrı döner rotordan oluşmaktaydı ve toplamda 150 beygir güç üretebilmekteydi.
Adı üstünde, konsept bir araç. Her ne kadar marjinal özellikler barındırsa da pratikte bunların kullanımı nasıl olurdu; bilemiyoruz. Belki bu modüler parçaların MX-5 Miata'larda kullanılmaması kötü olmuşsa da Rotary motorun seri üretime geçişte tercih edilmemesi de, MX-5'in dünya çapında bu kadar yaygın olmasında fayda sağlamış olsa gerek. Aynı yıllarda seri üretime geçen Rotary motorlu RX-7 modelinin ikinci jenerasyonu FC kasaların, özellikle Türkiye gibi imkanları kısıtlı ülkelerde ne kadar içler acısı halde olduklarını ve çoğunun üzerindeki Rotary motorların sökülüp sıradan, dört silindirli sıralı veya en iyi ihtimalle V6 motorların yerleştirildiğini biliyoruz maalesef.
Aracın diğer nostaljik fotoğraflarını da şuraya iliştirerek konumuza son verelim. Tüm bu görsellere baktığınızda sizce de burada iki tane araç kullanılmamış mı? Yoksa bahsedilen modüler gövde parçalarıyla birlikte koltuklar, farlar, jantlar gibi değiştirmesi daha zor parçaları da değiştirerek tek bir şasi üzerinde bu farkı mı göstermişler? Takıldım bu kısma ben. Cevaplarınızı bekliyorum...