Mazda, Asya'da En Hızlı Büyüyen Otomotiv Markası Oldu

Sorduğun soruların cevabı Mazda nın Türkiye hikayesi olur gerçekten geniş çaplı bir anlatım gerektirir, nihayetinde bunu da @MazdaTR ya da markanın resmi kurumlarınca yapılan açıklamalarla kanıtlamak mümkün olur, ya da otomobil sektörünün içerisinde olan üstad @mtutun net şeyler söyleyebilir.

Ama buna cevap verirken biz markanın şuanki Türkiye deki durumunu ve sebebini kısmen bayilere yaptığımız muhabbetler sonucunda anlatıyoruz, ve tabi ki otomobile ilgisi olan herkesin neden Türkiye düşük hacimli düzel cennetiyken, büyük hacimli benzinli ve bir de atmosferikten uzak durduğu hakkında söyleyecek şeyleri olur..

Mazda bildiğim kadarıyla Türkiye ye bir kota koymuyor, bunu kotalandıran kendilerine bağlı olan kurum olan Mazda Tr dir.. Üretim siparişe göre oluyor, pazarı araştırıp ona göre sipariş geçmek de Mazda Tr nin görevi muhtemelen.. Eğer sipariş toplamda 700 tane Mazda 3 ise olay orada bitiyor, talep çok geldi siz oradan 500 daha gönderin deme lüksün olmuyor Mazda da, sırf bu yüzden yok sattığı zamanlar oldu, bana anlatılan böyleydi en azından..

Türkiyede yıllık satış amerikadaki bir aylık satıştan daha az tüm otomotiv alanında. Mazda Türkiye için şunu düşünüyordur belki: Türkler alman hayranı genel olarak. Bu pazara girmemiz imkansız. Diğer grupta az sorun çıkartıyor mantığıyla uzak doğu sevenler pazarı. Bu pazarada türkiyede fabrika kurmuş hyundai , toyota ve honda varken biz başarılı olamayız. Toyota ve hyundai satışlarını geçmesi için 81 ilin üç dört şehir hariç hepsinde bayileri olması gerekiyor. Yedek parça tedariği konusunda hızlı olması gerekiyor. Bayi ve servisleri araçları konusunda eğitmesi gerekiyor ve tabiki her türlü medyada reklam yapması gerekiyor. Bunların hepsi para ve zaman isteyen şeyler. Karşılığında alacağı senelik en iyi ihtimalle 50 bin araç. Bunun yerine daha önceden yayıldığı pazarlara arabaları gönderip mevcut müşteriyi kaçırmamayı tercih ediyor olabilirler.

domestos' Alıntı:

Tamamen sen haklısın... Balık ve deniz benzetmemin ne kadar doğru olduğu anlaşılmıştır umarım, çünkü benim yazdığım şeyleri alıntı yaparak yine aynı şeyleri dolaylı olarak bana soruyorsun, buna cevap verecek vaktim yok, gereği de yok... Yukarıda yazdıklarımı bile, defalarca forumda daha önce yazmıştım...

Burada yazdıkların senin yorumların olabilir ama benim yazdığım bir çok şey, Mazda'nın içinden öğrenilmiş ve doğruluğu kesin olan bilgilerdir ki; yazdığıma ve bu bilgileri aktardığıma pişman olmak üzereyim.

Saygılar sevgiler...

Genişletmek için tıkla ...

Konuyu kapatmadan önce "yazdığınız şeyleri dönüp dolaylı olarak size sorduğumu" kabul etmiyorum.Olsa olsa benim yaptığım sizin verdiğiniz bilgilere istinaden yeni soru türetmek olur.Daha önce yazdığım dediğiniz şeyleri de okusam yada kabul etsem tekrar sormam.

Bilgi ve yorum meselesinde ise haklısınız.Neticede sektörün içinde değilim. Mazda ile organik bir bağımda yok.İçeriden bilgi almam söz konusu bile değil.Dolayısı ile soru ve yorumlarım sıradan insan statüsünde ve yine sıradan bir müşteri merakı.

Forum yapısı gereği merakımı celbeden soruları sormaktan çekinmem (Yasaksa da ben bilmiyorum.Forum kurallarında öyle bir şey okumadım) Buna karşılık siz veya bi başkası ,hiç kimse sorularıma karşılık vermektete mecbur değil.Tamamen sizlerin keyfine kalmış bir durum.İster cevap verirsiniz ister vermez.Böyle bir konudada kimseyi şuçlayacak yada muhatap olmaktan pişman edecek bir durumada düşmek istemem.

Neyse...Benim içinde konu kapanmıştır.Yinede cevaplar Teşekkür ederim.

Teknisyen' Alıntı:

Konuyu kapatmadan önce "yazdığınız şeyleri dönüp dolaylı olarak size sorduğumu" kabul etmiyorum.Olsa olsa benim yaptığım sizin verdiğiniz bilgilere istinaden yeni soru türetmek olur.Daha önce yazdığım dediğiniz şeyleri de okusam yada kabul etsem tekrar sormam.

Bilgi ve yorum meselesinde ise haklısınız.Neticede sektörün içinde değilim. Mazda ile organik bir bağımda yok.İçeriden bilgi almam söz konusu bile değil.Dolayısı ile soru ve yorumlarım sıradan insan statüsünde ve yine sıradan bir müşteri merakı.

Forum yapısı gereği merakımı celbeden soruları sormaktan çekinmem (Yasaksa da ben bilmiyorum.Forum kurallarında öyle bir şey okumadım) Buna karşılık siz veya bi başkası ,hiç kimse sorularıma karşılık vermektete mecbur değil.Tamamen sizlerin keyfine kalmış bir durum.İster cevap verirsiniz ister vermez.Böyle bir konudada kimseyi şuçlayacak yada muhatap olmaktan pişman edecek bir durumada düşmek istemem.

Neyse...Benim içinde konu kapanmıştır.Yinede cevaplar Teşekkür ederim.

Genişletmek için tıkla ...

Tamamen sen haklısın, bir de; "ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır" sözünün sahibi...

Soru sormak veya yorum yapmak, forumda yazıp çizmek serbest... Başka başka forumlarda olmadığı kadar serbest. Buralarda olursan, zamanla ne dediğim daha iyi anlaşılır. Çünkü; çoğu üyemiz ortamın kıymetini celb edecek kadar kalıcı olamıyor maalesef...

Bende sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

ezmocesteri' Alıntı:

Sorduğun soruların cevabı Mazda nın Türkiye hikayesi olur gerçekten geniş çaplı bir anlatım gerektirir, nihayetinde bunu da @MazdaTR ya da markanın resmi kurumlarınca yapılan açıklamalarla kanıtlamak mümkün olur, ya da otomobil sektörünün içerisinde olan üstad @mtutun net şeyler söyleyebilir.

Ama buna cevap verirken biz markanın şuanki Türkiye deki durumunu ve sebebini kısmen bayilere yaptığımız muhabbetler sonucunda anlatıyoruz, ve tabi ki otomobile ilgisi olan herkesin neden Türkiye düşük hacimli düzel cennetiyken, büyük hacimli benzinli ve bir de atmosferikten uzak durduğu hakkında söyleyecek şeyleri olur..

Mazda bildiğim kadarıyla Türkiye ye bir kota koymuyor, bunu kotalandıran kendilerine bağlı olan kurum olan Mazda Tr dir.. Üretim siparişe göre oluyor, pazarı araştırıp ona göre sipariş geçmek de Mazda Tr nin görevi muhtemelen.. Eğer sipariş toplamda 700 tane Mazda 3 ise olay orada bitiyor, talep çok geldi siz oradan 500 daha gönderin deme lüksün olmuyor Mazda da, sırf bu yüzden yok sattığı zamanlar oldu, bana anlatılan böyleydi en azından..

Genişletmek için tıkla ...

Mazda'nın üretim felsefesi temelde bayilere dayanıyor... Atıyorum; Türkiye'deki bir bayi satabileceği veya öngördüğü ya da aldığı sipariş üzerine doğrudan fabrikaya istenilen donanımdaki guzuları sipariş geçiyor, üretimin belirli bir aşamasına kadar bu siparişin evrelerini görebiliyor ve müdahale edebiliyor... Ama renk ve bazı donanımlar üretildikten sonra müdahale şansı kalmıyor...

Üretilen guzular yola çıkıyor ve genel bir havuzda birikiyor, bayi kendi üretimi olan guzu dahil bir çok guzuyu sistemden görüyor ve satış bu büyük havuz üzerinden yapılıyor... Yani; kota vs. yok...

Burada belirleyici olan nokta ise; temeldeki bayinin ne kadar satış yapacağını tahmin etmesi, ne kadar sipariş aldığı ve geçmişinde ne kadar guzu sattığı ile doğrudan ilintili... Geçen yıl 3 tane guzu satmış bir bayi, bu yıl 30 tane guzuyu bantlara üretim için gönderemiyor maalesef... Havuzda ve boşta guzu varsa ancak onlara yeşillenebiliyor...

Dolayısı ile;

Bu büyük havuzun bi kıyısında duran canım ülkem, yılda 125 bin guzu satan aşağı saksonya eyaleti ile boy ölçüşemez duruma geliyor... Haliyle de; yılda 1250 tane guzu satan ülkemin, diğer çok satan ülkelerin yanında esamesi okunmuyor, böyle olunca da genel anlamda distribütör usulünü benimsemeyen ve şube usulü ile geniş havuz sistemini benimseyen Mazda'nın karlılık oranı artıyor, stok rakamları düşüyor ve skyactiv teknoloji ile Kodo'nun etinden sütünden faydalanmaya devam ediyor...

Bülent dostum beni alıntılamış ama tek bir cümle ile 'Mazda'nın Türkiye'de neden daha fazla satmadığı beni ilgilendirmiyor!'

Evet bu konuda zaman zaman Mazda TR yetkilileri ile ve bayi sahipleri ile konuşmuşluğumuz var. Hepsinin farklı sebepler öne sürdükleri, bazılarının ortak noktada buluştukları gerçekleri de var.

Üstelik bu forumda birçok diğer başlıkta bu sebeplerden zaman zaman doğru olarak da bahsedildi.

Sorun şu ki ben iyi niyetle konuşmaktan, yazmaktan yoruldum. Ve şu gerçeğe geldim ki, önemsediğim tek satış miktarı benim şirketin ürünlerinin satış miktarı! Bunun dışında hiç bir ürünün satış adedi beni herhangi bir sebeple ilgilendirmiyor...

Evet arkadaşlar UVA boya kurutma cihazı isteyen var mı? Satışlarımız açılmıştır....

Kargo dahil olursa gönder abi ama yurtiçi kargo olmasın mümkünse. Şahsi gıcıklığım var kendilerine.

Nedense ben de hiç ısınmadım bu Yurtiçine. Bir de nette bir iki bişiler gördüm, tamamen soğudum.

Senin için dahil ederiz ama sorun şu ki UVA bazlı boyalar henüz gelmedi. Bizim bu cihazı şu anda satmamız Boğaz köprüsünü satmak gibi olur!

Hah başımıza bir de bu çıkıyor şimdi Ultra Violet boyalar. Gündüz kırmızı, gece yıldız pırıltısı!

domestos' Alıntı:

Kargo dahil olursa gönder abi ama yurtiçi kargo olmasın mümkünse. Şahsi gıcıklığım var kendilerine.

Genişletmek için tıkla ...

mtutun' Alıntı:

Senin için dahil ederiz ama sorun şu ki UVA bazlı boyalar henüz gelmedi. Bizim bu cihazı şu anda satmamız Boğaz köprüsünü satmak gibi olur!

Genişletmek için tıkla ...

Haha Boğaz köprüsünü satsan da almam abi, araç başına 3-5 lirayla mı uğraşıcam, alsam şu an körfez köprüsünü alırım En karlı yatırım bence.

Mazda markasi bence türkiyede iyi tanitilmiyor. Bu markayi daha önce kullananlar biliyor. Hangi yil olursa olsun bence mazdalarin diğer rakiplerine göre fazlasi var eksiği yok. Antalya bakircilarda toyota plazada yeni corollayi test ettim, ordan mepaza geçtim ve mazda 3 inceleme firsati buldum. Mazda kalitesini bariz hissettiriyordu. Ama ne hikmetse toyota satişta iki üç kati fazla satiyor malesef. Inşallah en kisa sürede hak ettiği değere ulaşir

Az olsun farkımız olsun.