Mazda, Asya'da En Hızlı Büyüyen Otomotiv Markası Oldu

Skyactive teknolojisi ve Kodo tasarımı ile büyük bir atağa kalkan Japon otomotiv devi Mazda, 2015 yılında Asya otomotiv sektöründe bulunan markalar arasında en hızlı büyüyen marka oldu.

Mazda'nın satışları geçtiğimiz yıllara oranla yüzde 21.1 gibi yüksek artışla, 211 bin adete çıktı ve Asya'da en hızlı büyüyen otomotiv markası olarak zirveye yükseldi.

Bir başka Japon marka Nissan da yüzde 16.3 büyüdü. Şirketin satışları 557 bin adete ulaştı. Suzuki, aynı dönemde yüzde 11.8 büyüdü ve satışları 181 bin adet olarak gerçekleşti. Avrupa pazarında en çok satış gerçekleştiren Japon marka Toyota ise 2015'te yüzde 5.8 büyüdü. Şirketin satışları 534 bin adetten 565 bin adete çıktı. 2015'te Güney Koreli markaların satış performansı da Japonları aratmadı. Hyundai yüzde 10.9 büyüyerek, satışlarını 424 bin adetten 470 bin adete çıkardı. Hyundai'nin kardeş şirketi Kia'nın satışları ise aynı dönemde yüzde 8.8 artışla 384 bin adet oldu.

Bence tüm dünyada aynı şey geçerli.

Bu büyüme mazda ruhundan ödün verecek mi peki? Genelde hangi sektör olursa olsun üretim artışı daha çok kazanma arzusuyla kalitesinden ödün verir. Umarım mazda bu konuda kullanıcısını üzmez ve çizgisini bozmadan devam eder.

qwery' Alıntı:

Bu büyüme mazda ruhundan ödün verecek mi peki? Genelde hangi sektör olursa olsun üretim artışı daha çok kazanma arzusuyla kalitesinden ödün verir. Umarım mazda bu konuda kullanıcısını üzmez ve çizgisini bozmadan devam eder.

Genişletmek için tıkla ...

Bana göre ödün verdi zaten...

Eski kasa ve donanımlara bakılırsa nelerden ödün verdiği ortada... Şu var ki; verilen ödünlerin kaliteye veya güvenlik zaafiyetine etki ettiğini söylemek insafsızlık olur...

Bazı donanımlarda cimri davranma, bazı materyallerde ucuz çin sanayisinin kapısını çalma gibi istenmeyen durumlar olsa da; Mazda sevdası, tutkusu ve felsefesi verilen ödünleri tolere edebilmekte.

Asya'da büyüyor anlaşılan ama Türkiye kontejyanı niye bir türlü artmıyor? Bu Türkiye'ye mi has yoksa Avrupa'nın genel duru mumu acaba?

Birde 2016 Nisan oldu hala 2016 modeller ortada yok ? Bu topraklarda büyüme niyetleri yok galiba?

Asyada derken Türkiye de Asya kıtasında yer alıyor, buna Türkiye dahil değil mi?

Teknisyen' Alıntı:

Asya'da büyüyor anlaşılan ama Türkiye kontejyanı niye bir türlü artmıyor? Bu Türkiye'ye mi has yoksa Avrupa'nın genel duru mumu acaba?

Birde 2016 Nisan oldu hala 2016 modeller ortada yok ? Bu topraklarda büyüme niyetleri yok galiba?

Genişletmek için tıkla ...

Bu konuyu farklı başlıklarda da çok konuştuk, Avrupa da bu böyle değil, Mazda nın hatrı sayılır bir ağırlığı var satışlarda, ama Türkiye'de başta vergi sisteminden dolayı kaynaklı sorunlardan dolayı markanın Türkiye yi hedef pazar olarak görmediği ortada, malum yıllık araç satışı 1500 olsa rekor olacak neredeyse.

Üretilen arabayı satıyorlar ve karlılık oranları tavan yapmışken bu saçma vergi sisteminde araç satmak için neden çaba göstersinler?

Göstermiyorlar da zaten. Alışılmışa meydan okuyan bir avuç insan da; Mazda nın bu ülkeden çekip gitmesine engel teşkil ediyor.

Ben de çok satmasını istemem. Bakan bir daha dönüp bakıyor bu tarz ayrıcalık hoş bence...

civler' Alıntı:

Asyada derken Türkiye de Asya kıtasında yer alıyor, buna Türkiye dahil değil mi?

Genişletmek için tıkla ...

Türkiye bu gibi durumlarda genel olarak Avrupa'ya bağlı oluyor.Bildiğim kadarı ile Mazda'da böyle.

domestos' Alıntı:

Üretilen arabayı satıyorlar ve karlılık oranları tavan yapmışken bu saçma vergi sisteminde araç satmak için neden çaba göstersinler?

Göstermiyorlar da zaten. Alışılmışa meydan okuyan bir avuç insan da; Mazda nın bu ülkeden çekip gitmesine engel teşkil ediyor.

Ben de çok satmasını istemem. Bakan bir daha dönüp bakıyor bu tarz ayrıcalık hoş bence...

Genişletmek için tıkla ...

Bu mantık yanlış geliyor bana.Eğer bir firma arabayı satabiliyorsa ve hala talep varsa buna zaten vergisi algısı dahildir.Satamasa o zaman derim ki evet yüksek vergi var tutulmuyor v.s ama öyle değil ki. Talep var ülkeye arz yok.Şimdi nerede okuduğumu hatırlamadım ama bir yetkili (mazda için) falanca modeli istiyoruz ama göndermiyorlar diye şikayet ediyordu.

Bu açıdan bakınca bence Mazda'nın kontejyanı düşük tutma sebebi vergi sistemi değil ve ben Satış /arz içindeki optimum noktanın 1500 olduğuna inanmıyorum.Düzgün şartlarda (servis ,parça bulunabirlik ,reklam v.s) 10 katına çıkacaktır bu optimum nokta.

Pc ye geçince cevap veririm ama sen yine kabul etmezsin...

Balığa denizi anlatamazsın çünkü.

domestos' Alıntı:

Pc ye geçince cevap veririm ama sen yine kabul etmezsin...

Balığa denizi anlatamazsın çünkü.

Genişletmek için tıkla ...

O deniz/balık ilişkisinden kaynaklanmıyor benim müzmin muhalif olmamdan kaynaklanıyor

domestos' Alıntı:

Üretilen arabayı satıyorlar ve karlılık oranları tavan yapmışken bu saçma vergi sisteminde araç satmak için neden çaba göstersinler?

Göstermiyorlar da zaten. Alışılmışa meydan okuyan bir avuç insan da; Mazda nın bu ülkeden çekip gitmesine engel teşkil ediyor.

Ben de çok satmasını istemem. Bakan bir daha dönüp bakıyor bu tarz ayrıcalık hoş bence...

Genişletmek için tıkla ...

Aynen katılıyorum, az olsun, farkımız olsun.

Teknisyen' Alıntı:

O deniz/balık ilişkisinden kaynaklanmıyor benim müzmin muhalif olmamdan kaynaklanıyor

Genişletmek için tıkla ...

Muhalif olmak iyidir. Fikirler bir olaydı; kurtla kuzu yan yana gezerdi demiş Aşık Veysel...

Mazda adına güzel rakamlar.

Teknisyen' Alıntı:

Bu mantık yanlış geliyor bana.Eğer bir firma arabayı satabiliyorsa ve hala talep varsa buna zaten vergisi algısı dahildir.Satamasa o zaman derim ki evet yüksek vergi var tutulmuyor v.s ama öyle değil ki. Talep var ülkeye arz yok.Şimdi nerede okuduğumu hatırlamadım ama bir yetkili (mazda için) falanca modeli istiyoruz ama göndermiyorlar diye şikayet ediyordu.

Bu açıdan bakınca bence Mazda'nın kontejyanı düşük tutma sebebi vergi sistemi değil ve ben Satış /arz içindeki optimum noktanın 1500 olduğuna inanmıyorum.Düzgün şartlarda (servis ,parça bulunabirlik ,reklam v.s) 10 katına çıkacaktır bu optimum nokta.

Genişletmek için tıkla ...

Mazda'nın yıllık üretim kapasitesi ve bu kapasite ile üretmiş olduğu araç sayısı belli... Bu araçları dünya genelinde satıyor. Karlılık oranını arttırmak ve Amerika kıtasına göre araba üretmek için yakın zamanda Meksika da fabrika açıldı ve üretime geçti.

Şöyle örnek veriyorum her zaman. Bir araç üretiyorsunuz ve kar marjı ile fayda maliyet oranınız A ülkesinde çok yüksek ve satışlar çok iyi durumda. Fakat; B ülkesinde ise aynı maliyetle üretilen aracın karlılık oranı diyelim ki aynı ama satış süreci meşakkatli bu duruma göre de araç talebi bu ülkenin daha az...

Aynı maliyetli bir aracı daha çok isteyen ve daha çok kar ettiğiniz A ülkesine mi satarsınız? Yoksa aynı maliyetli bir aracı aynı karlılık oranı olan ama saçma sapan vergi ve ekstra vergileri olan B ülkesine mi satarsınız?

Mazda; aynı sayıdaki aracını, daha fazla talep ve karlılık getiren ülkelerde satmayı tercih ediyor hepsi bu...

Bir de ters mantık yapalım;

Ülkemizde; vergilendirme motor hacmine göre değil de, emisyon değerlerine ve akıl vicdana göre yapılıyor olsaydı, içimizden kaç kişi 1.2 - 1.5 - 1.8 motor hacminde araba peşinde (yine) koşardı??

Şahsen ben 3.7 motor atmosferik motor alır keyfime bakardım...

For example;

Ah Veli bey, bir tane filmde görmüştüm şu vurdu kırdı filmlerinden birinde emlak danışmanı bir hatun kullanıyordu, süper bir makine bsşks hiç bir şeye ihtiyaç duymazsın araba adına. Gel gelelim, vergi büyük motor, yakıt işi bozuyor. En azındsn dizel olsaydı bari.

civler' Alıntı:

Ah Veli bey, bir tane filmde görmüştüm şu vurdu kırdı filmlerinden birinde emlak danışmanı bir hatun kullanıyordu, süper bir makine bsşks hiç bir şeye ihtiyaç duymazsın araba adına. Gel gelelim, vergi büyük motor, yakıt işi bozuyor. En azındsn dizel olsaydı bari.

Genişletmek için tıkla ...

Yakıtı bir şekilde çözeriz de ah o vergi..2010 model için yaklaşık 12 bin bir sonraki sene de 7 bine düşüyor.

domestos' Alıntı:

Mazda'nın yıllık üretim kapasitesi ve bu kapasite ile üretmiş olduğu araç sayısı belli... Bu araçları dünya genelinde satıyor. Karlılık oranını arttırmak ve Amerika kıtasına göre araba üretmek için yakın zamanda Meksika da fabrika açıldı ve üretime geçti.

Şöyle örnek veriyorum her zaman. Bir araç üretiyorsunuz ve kar marjı ile fayda maliyet oranınız A ülkesinde çok yüksek ve satışlar çok iyi durumda. Fakat; B ülkesinde ise aynı maliyetle üretilen aracın karlılık oranı diyelim ki aynı ama satış süreci meşakkatli bu duruma göre de araç talebi bu ülkenin daha az...

Aynı maliyetli bir aracı daha çok isteyen ve daha çok kar ettiğiniz A ülkesine mi satarsınız? Yoksa aynı maliyetli bir aracı aynı karlılık oranı olan ama saçma sapan vergi ve ekstra vergileri olan B ülkesine mi satarsınız?

Genişletmek için tıkla ...

Kârlılık oranını aynı farz ederek soruyorum.Diyorsunuz ki Mazda'nın Türkiye'deki davranış şeklinin nedeni kağıt kürek işleri.Yada vergi ?

Burada anlamadığım şey verilen vergi Mazda'ya yük getirmiyorsa (Kâr aynı ise getirmemesi lazım) Mazda'ya ne? Herhalde Türk vatandaşı çok vergi veriyor ben buna karışmayayım demiyordur?

Mazda; aynı sayıdaki aracını, daha fazla talep ve karlılık getiren ülkelerde satmayı tercih ediyor hepsi bu...

Genişletmek için tıkla ...

Daha fazla talep ve karlılık olduğuna dair bir veri var mı? Yani Türkiye pazarı Mazda için dar ve az kârlı bir pazar tespiti veriye mi dayanıyor tespite mi?Eğer az Kârlı ise diyecek bir şey yok.Ama yukarıda da yazdığım gibi bayiler talep ediyorda Mazda göndermiyorsa buna dar bir pazar demek çokta mümkün değil.Öncelik meselesi vardır işte o nedir onu merak ediyorum.

Bir de ters mantık yapalım;

Ülkemizde; vergilendirme motor hacmine göre değil de, emisyon değerlerine ve akıl vicdana göre yapılıyor olsaydı, içimizden kaç kişi 1.2 - 1.5 - 1.8 motor hacminde araba peşinde (yine) koşardı??

Şahsen ben 3.7 motor atmosferik motor alır keyfime bakardım...

Genişletmek için tıkla ...

Böyle bir nitelemede bulunmak için pazarın yapısını komple bilmek lazım ki beni aşan bir mevzu.Sadece şunu söyleyebilirim

1: Motor hacmi 1500 cc olan Mazda Dizel o zaman niye geç geliyor?

2:Türkiye'nin pazar büyüklüğü dünyaya oranla nasıl ve diğer markalar bu şartlarda nasıl bu kadar satış yapıyor? Neticede Motor hacmine bağlı vergilendirmeye herkes tabi?

Bütün bunlardan sonra bence Mazda'nın Türkiye pazarında davranış şekli bana ne vergi nede talep gibi geliyor.Mutlaka pazara dair bir değerlendirmeleri vardır.Büyüme olasılığı ,altyapı kurma masrafları, lojistik sorunları ,Ülkemize bakış açıları v.s v.s diye gidebilir.Bunu yadırgamam ama nedense üstte söz konusu olan nedenler gibi gelmiyor.

Tamamen sen haklısın... Balık ve deniz benzetmemin ne kadar doğru olduğu anlaşılmıştır umarım, çünkü benim yazdığım şeyleri alıntı yaparak yine aynı şeyleri dolaylı olarak bana soruyorsun, buna cevap verecek vaktim yok, gereği de yok... Yukarıda yazdıklarımı bile, defalarca forumda daha önce yazmıştım...

Burada yazdıkların senin yorumların olabilir ama benim yazdığım bir çok şey, Mazda'nın içinden öğrenilmiş ve doğruluğu kesin olan bilgilerdir ki; yazdığıma ve bu bilgileri aktardığıma pişman olmak üzereyim.

Saygılar sevgiler...