danisalim
Sessiz
Arkadaşlar,uzun araştırmalar neticesinde 10. arabam, aynı zamanda üçüncü mazdama kavuşmuş oldum. Birisi 1990 diğeri 1991 GD kasa 626 lardan sonra, 1994 model 626 GE kasa FS motor ABS li ve klimalı otomatik vites aracımı (sizin tabirinizle guzumu ) aldım. Kazasız değişeni olmayan 105 000 km’de hiç tüp takılmamış benzinli ve oldukça temiz bir araç. Aracımın tek sıkıntısı km’sinden anlaşılacağı gibi fazla kullanılmamış, amiyane tabirle biraz yatmış bir araç olması,alır almaz periyodik bakımlarını yaptırdım triger ve diğer kayışları fabrikanın taktığı orjinal kayışlardı ve ben değiştirdim.
Sorunsuz 6000km yol yaptım ve birden bire aracım 3. ve 4. Viteslere geçmemeye geri viteste doldurmamaya başladı, konusunda uzman bir çok otomatik şanzıman ustasına ve bir yetkili servise gösterdiğim aracın arızası, şanzıman yağ basınç valflerinin ve hidrolik beynin (valve body) yeterli basıncı sağlayamaması, bu nedenle 3. Ve 4. Vites balatalarının arızalanması idi. Bu talihsiz olay başta da belirttiğim aracın uzun süre (yaklaşık 20 yıl) otomatik şanzıman yağının değiştirilmemesi ve yağın çamurlaşması. Aslında aracın diğer bakımları düzenli olarak ismini vermek istemediğim bir serviste yapılmış, ama bu bakımlar motor yağı ve filtreler ile sınırlı kalmış.(neyseki bunları yaptırmışlar)
Bahsi geçen arızanın tamiri mümkün ama oldukça maliyetli ve maalesef yetkili servisten başka kimsenin garanti vererek yapmadığı bir onarım. Onarım esnasında kullanılan parçaların orjinal olması gerekiyor, şanzıman beyni, selenoid valfler,balata takımı,contalar,keçeler,oringler diye liste uzayıp gidiyor, onarım esnasında yapılacak bir hata ise bana tekrar ekstra maliyet olarak dönecek. Servis te tahmin edeceğiniz üzere aracın yarı fiyatı kadar bir maliyet çıkardı.
Tüm bu soru işaretleri ve bir aydır takip ettiğim yabancı forumların ortak kanısı olan FS motorlar için manuel şanzımanın daha verimli olduğu,bariz performans farkı olduğu, sürüş keyfinin çok daha iyi olduğu ve Ford’un Probe gibi birçok modelinde de kullanılan 4 ileri GF4A-EL Kodlu aslında 1987 yılında üretilmiş ve standartların üzerinde arıza kaydı alması nedeniyle 2 kez elden geçilirilmiş ama hala kararsız vites düşürmeleri (kick-down) nedeniyle eleştiriler alan bu şanzımandan kurtulmaya ve aracımı manuel vitese çevirmeye karar verdim.
Sonuçta aracımın km’si düşük kasası oldukça temiz ve diri,ben bu aracı uzun süre binme niyetiyle aldım, aman tekrar bozulurmu yolda kalırmıyım diye düşünerek kullanmak istemiyorum.
[/URL][/IMG]
Bu uzun giriş ve gelişme kısmıyla sizleri sıkmadıysam sadede geçeyim;
Uzun bir telefon trafiğinden sonra, Mazda ekinci, Adem ustayla istişare ettik, kendisiden randevu aldık ve aracımızı 1. Viteste gitmekten kurtarıp yeniden hayata döndürme işlemine başladık.Öncelikle dönüşüm için gereken; Şanzıman, şanzıman takozları, volan, aks,debriyaj baskı balata bilya seti (sıfır takıldı),alt üst merkez(sıfır takıldı),bağlantı parçaları,fren merkezi, vites iletim çubukları, vites kolu, debriyaj - fren pedalları ve gösterge tablosu ile bunların civatalarını çıkmacıdan sipariş ettik.
Parçalar gelene kadar Adem usta sökme işlemine başladı, çalışırken işe kendisini nasıl kaptırdığını bilen bilir, bir taraftan benim sorularıma cevap verirken bir taraftan bizim guzunun, ciğer ,böbrek, dalak bütün iç organlarını söküp kenara dizmişti bile (arkadaş ustamı sakadatçımı belli değil)
Şaka bir tarafa gerçekten işinin ehli, bu işi severek yapan ve bizim oraların tabiriyle eli çabuk bir usta.
İkinci gün parçalar gelmiş, ben çekmeköyden güngören’e gidene kadar (malum istanbulun Cuma trafiği) ustam gelen şanzımanın bakımlarını yapmış aks problemini çözmüş arabayı toplamış ve son kontrollerini yapıyordu. Evet mazdamın ayakları yeniden yere basmış servisten çıkmak için can atıyordu…
Son kontroller ve temizlik yapıldıktan sonra sıra geldi denemeye,merak eden arkadaşlar için debriyaj beklediğimden çok daha rahat,GE kasanın düzünü daha önce kullanmadığımdan GD ile kıyaslarsak gerçekten yumuşak, pedallar kendileri için ayrılmış orjinal yerlerine takıldı, herhangi bir kesme delme işlemi yapılmadı, yine vites kolu içinde aynı şey geçerli direk eski kol söküldü ve yerine manuel kol takıldı.Bu sebeple kullanım ergonomisi açısından da bir sıkıntı yok.
Performansa gelecek olursak arada ciddi fark var ,tork konvektörünün ve şanzımanın motordan ne kadar güç çaldığını daha iyi anlıyorsunuz, bu durum tork konvektörlü eski teknoloji şanzımanların ortak problemi olsada benim için önemli olan şu anda aracımdan çok daha fazla keyif almam; tabi uzun süre sıkışan istanbul trafiğindeki dur kalk ları saymazsak...?
Bu konudan muzdarip,kararsız durumda olan arkadaşlar varsa yardımcı olmak, fikir vermek istedim.
Detaylar ve teknik konularda Adem ustam gereken bilgileri verecektir.
Konu mankenimiz, Adem ustamız ile poz veren karın ağrısı…!
Ustanın iyisi parça artırırmış derler, bunlarda artan parçalar...?
Adem kardeşim kendi elleriyle son temizliğini yapıyor.
Biraz gecikti ama, işte fotoğraflar... Sorunsuz 6000km yol yaptım ve birden bire aracım 3. ve 4. Viteslere geçmemeye geri viteste doldurmamaya başladı, konusunda uzman bir çok otomatik şanzıman ustasına ve bir yetkili servise gösterdiğim aracın arızası, şanzıman yağ basınç valflerinin ve hidrolik beynin (valve body) yeterli basıncı sağlayamaması, bu nedenle 3. Ve 4. Vites balatalarının arızalanması idi. Bu talihsiz olay başta da belirttiğim aracın uzun süre (yaklaşık 20 yıl) otomatik şanzıman yağının değiştirilmemesi ve yağın çamurlaşması. Aslında aracın diğer bakımları düzenli olarak ismini vermek istemediğim bir serviste yapılmış, ama bu bakımlar motor yağı ve filtreler ile sınırlı kalmış.(neyseki bunları yaptırmışlar)
Bahsi geçen arızanın tamiri mümkün ama oldukça maliyetli ve maalesef yetkili servisten başka kimsenin garanti vererek yapmadığı bir onarım. Onarım esnasında kullanılan parçaların orjinal olması gerekiyor, şanzıman beyni, selenoid valfler,balata takımı,contalar,keçeler,oringler diye liste uzayıp gidiyor, onarım esnasında yapılacak bir hata ise bana tekrar ekstra maliyet olarak dönecek. Servis te tahmin edeceğiniz üzere aracın yarı fiyatı kadar bir maliyet çıkardı.
Tüm bu soru işaretleri ve bir aydır takip ettiğim yabancı forumların ortak kanısı olan FS motorlar için manuel şanzımanın daha verimli olduğu,bariz performans farkı olduğu, sürüş keyfinin çok daha iyi olduğu ve Ford’un Probe gibi birçok modelinde de kullanılan 4 ileri GF4A-EL Kodlu aslında 1987 yılında üretilmiş ve standartların üzerinde arıza kaydı alması nedeniyle 2 kez elden geçilirilmiş ama hala kararsız vites düşürmeleri (kick-down) nedeniyle eleştiriler alan bu şanzımandan kurtulmaya ve aracımı manuel vitese çevirmeye karar verdim.
Sonuçta aracımın km’si düşük kasası oldukça temiz ve diri,ben bu aracı uzun süre binme niyetiyle aldım, aman tekrar bozulurmu yolda kalırmıyım diye düşünerek kullanmak istemiyorum.
Bu uzun giriş ve gelişme kısmıyla sizleri sıkmadıysam sadede geçeyim;
Uzun bir telefon trafiğinden sonra, Mazda ekinci, Adem ustayla istişare ettik, kendisiden randevu aldık ve aracımızı 1. Viteste gitmekten kurtarıp yeniden hayata döndürme işlemine başladık.Öncelikle dönüşüm için gereken; Şanzıman, şanzıman takozları, volan, aks,debriyaj baskı balata bilya seti (sıfır takıldı),alt üst merkez(sıfır takıldı),bağlantı parçaları,fren merkezi, vites iletim çubukları, vites kolu, debriyaj - fren pedalları ve gösterge tablosu ile bunların civatalarını çıkmacıdan sipariş ettik.
Parçalar gelene kadar Adem usta sökme işlemine başladı, çalışırken işe kendisini nasıl kaptırdığını bilen bilir, bir taraftan benim sorularıma cevap verirken bir taraftan bizim guzunun, ciğer ,böbrek, dalak bütün iç organlarını söküp kenara dizmişti bile (arkadaş ustamı sakadatçımı belli değil)
Şaka bir tarafa gerçekten işinin ehli, bu işi severek yapan ve bizim oraların tabiriyle eli çabuk bir usta.
İkinci gün parçalar gelmiş, ben çekmeköyden güngören’e gidene kadar (malum istanbulun Cuma trafiği) ustam gelen şanzımanın bakımlarını yapmış aks problemini çözmüş arabayı toplamış ve son kontrollerini yapıyordu. Evet mazdamın ayakları yeniden yere basmış servisten çıkmak için can atıyordu…
Son kontroller ve temizlik yapıldıktan sonra sıra geldi denemeye,merak eden arkadaşlar için debriyaj beklediğimden çok daha rahat,GE kasanın düzünü daha önce kullanmadığımdan GD ile kıyaslarsak gerçekten yumuşak, pedallar kendileri için ayrılmış orjinal yerlerine takıldı, herhangi bir kesme delme işlemi yapılmadı, yine vites kolu içinde aynı şey geçerli direk eski kol söküldü ve yerine manuel kol takıldı.Bu sebeple kullanım ergonomisi açısından da bir sıkıntı yok.
Performansa gelecek olursak arada ciddi fark var ,tork konvektörünün ve şanzımanın motordan ne kadar güç çaldığını daha iyi anlıyorsunuz, bu durum tork konvektörlü eski teknoloji şanzımanların ortak problemi olsada benim için önemli olan şu anda aracımdan çok daha fazla keyif almam; tabi uzun süre sıkışan istanbul trafiğindeki dur kalk ları saymazsak...?
Bu konudan muzdarip,kararsız durumda olan arkadaşlar varsa yardımcı olmak, fikir vermek istedim.
Detaylar ve teknik konularda Adem ustam gereken bilgileri verecektir.
Konu mankenimiz, Adem ustamız ile poz veren karın ağrısı…!
Ustanın iyisi parça artırırmış derler, bunlarda artan parçalar...?
Adem kardeşim kendi elleriyle son temizliğini yapıyor.
Ekli dosyalar
Moderatörün son düzenlenenleri: