BRZ demiştin, ben de bu konuda bir şey yazmamıştım. (unuttum) Şimdi bir şeyler yazayım bari...
BRZ tam bir spor otomobil. Şahsına münhasır bir şasi ve mekanik yerleşim dizaynı, arkadan itiş, düşük ağırlık merkezi, 50-50 ön-arka ağırlık dengesi, boxer lay out sayesinde hemen hemen 50-50 sağ-sol dengesi vb. Yani bildiğiniz virajlarda inanılmaz dengeli, nötr bir şasi ve sürüş keyfi temelli bir araç. Ve senin tahminin de çok yerinde aslında.
Ama RX-8 vs BRZ başlığımı okuduysan, dürüstçe, kağıt üstünde çok iyi olan bu otomobili pek beğendiğimi söyleyemem. O yazımda da söylemiştim, 2003 yılında dizayn edilmiş olan RX-8 halen kendinden 10 yıl sonra gelen BRZ'den daha iyi ve bugün tercih etsem yine RX-8 alırdım diye.
Peki BRZ üzerinde konuşulacak, öğrenilecek, anlatılacak bir otomobil değil mi? Kesinlikle evet! Ama her anlatabileceğim otomobili beğeneceğim diye bir kaide de yok tabi ki.
Bak şimdi şöyle bir şey yapalım;
Bizim C180 Coupe spor değil, sportif bir otomobil ama bir Scirocco da değil yani. Hani eskilerin deyimiyle Scirocco'dan hallice!
- Evet BRZ'nin 50-50 ön-arka ağırlık dağılımına sahip değil ama Scirocco gibi 40-60 da değil bu. 45-55! Bir binek araç platformunda kolay kolay göremezsiniz. Mesela Subaru'nun arkadan itiş ağırlıklı ve boxer lay out taşıyan VTD'ye sahip modellerinde de bu 45-55!
- Ben BRZ'nin otomatiğini test ettim. (çünkü sadece o vardı test imkanı ile) Benim C180 C de otomatik, iyi kıyaslarım. Otomatik şanzıman üzerine daha özel teknoloji, daha verimli, daha zevkli; Mercedes.
- Motor üzerine Mercedes'te çok fazla konuşamam, klasik herkesin yaptığı 1.6 turbo benzinli makine işte. Burada BRZ çok özel ve konuşmaya değer. Boxer makine, kaç araçta var ki? Üstelik şasi dinamiğine katkıları da ayrı konu.
- Amma kaç binek temelli araçta çok kollu ön süspansiyon sistemi var? RX-8'de de double wishbone vardı, tam bir spor araca yakışır şekilde. F1 ile aynı tarzda. Mercedes'te de ona en yakın ve aynı kabiliyette bir sistem var. Arkalar gibi, dört köşe de tam bağımsız ve çok kol gergili. Demek ki, Mercedes'in süspansiyonu konuşmaya daha fazla değer. BRZ, ne yazık ki, önde McPherson sisteme sahip. Spor bir araçta McPherson mu? Iııııh! Ama McPherson Boxer'in yan etkisi. Boxer ile birlikte etkili bir süspansiyon istiyorsanız, Boxer'ı Porsche gibi arkaya koymanız lazım.
- Direksiyon. Bu konuda ne C180, ne de BRZ üzerine konuşamam. İkisi de sportiflik anlamında klasik hissiz, bildirimsiz elektrikli, yeni jenerasyon tasarruflu ama eğlencesiz. Bu konuda RX-8 ikisinden de önde. Sadece konuşmak istersek, BRZ için bir şey bulamam. Ama Mercedes'te Direct Steering denen özel bir direksiyon sistemi var. Ben bu sistemi Dünya'da ilk kullanılan araç üzerinde 2003 yılında kullandım. Oldukça da problemler yaşadım ve keyif alamadım. Daha o tarihte kağıt üstünde harika ama gelişmesi ve oturması lazım demiştim. Şimdi 10 yıldan fazla bir süre sonra Mercedes'te geliştirilmiş ve oturmuşunu kullanıyorum. Beğendim!
Nedir direct steering? Bir direksiyonu gereğinden daha hassas ve az turlu yaparsanız, otopark manevraları kolay olur, virajlarda az direksiyon çevirerek daha çok keyif alırsınız. Aracı viraja daha kolay ve hızlı oturtursunuz. Ancak bu ayarlarla otobana çıkıp, süratli gitmek çok stresli ve kazaya açık olur. En ufak direksiyon hareketinde araç yüksek hızda tansiyonu arttıracak sinirli hareketler yapar.
Bu sebeple bir çok üretici bu konularda optimum, yani ortalama ayarlar yaparlar. Mazda bunu en iyi yapanlardan biridir.
Ne anlatıyorduk? Hah! Peki direct steering ne iş yapar? Direct Steering değişken oranlı bir direksiyon sistemidir. Çeşitli sensörlerden aldığı datalar ile otoparkda araç park ediyorsanız, direksiyon turunu azaltır. En büyük manevraları direksiyonu sadece 1 tur çevirerek yaparsınız ve hızlı yorulmadan park edersiniz. Ayrıca sportif kullanıyorsanız, direksiyonu keskinleştirir, turu uygun düzeye azaltır. Böylece spor ve dinamik sürüşe katkı verir.
Otobanda yüksek sürat yapıyorsanız, turu arttırır, hassasiyeti düşürür. Böylece daha konforlu, stressiz, eforsuz gitmenizi sağlar.
- Agility Control süspansiyon sistemi. Bu da bir nevi sanki direct steeringin süspansiyona uyarlanmışı. RX-8 ve BRZ ikisi de klasik sert ve kemikli bir spor süspansiyona sahip. Süspansiyon her daim aynı ayarda, nasıl sürüyorsanız sürün hiç fark etmez. İçinde yaşlı veya bebek misafirler var, fark etmez. Yorgunsunuz, modda değilsiniz fark etmez. Yol sathı bozuk fark etmez. Onlar spor araçlar, her maksatla alıp, gidemezsiniz. Örneğin belinden ameliyat olmuş İsveç'li dostum İstanbul'a her ay geldiği ve RX-8 2 yıl bende kaldığı halde, hiç RX-8'i görmedi. Sürekli CX-5 ile muhatap oldu.
Sportif kullanırken, virajlarda eğlenirken en büyük yardımcınız, keyfiniz olan bu sispansiyonlar, konfora ihtiyaç duyduğunuzda en büyük baş ağrınız oluverir. Bu sebeple bu sınıf araçlar hafta sonu araçlar statüsünde kalmıştır hep. (Özkan gibi genç arkadaşlarımız hariç)
Ama öyle bir süspansiyonunuz olsa ki, konforlu, sakin, ekonomik sürdüğünüzde bulutların üzerinde gider gibi ayarlara geçse kendiliğinden ve hatta CX-5 yanında sert ve spor kalsa...bu derece...hem de 35 yanak lastiklerle... Ardından modunuzu buldunuz, önünüzdeki virajda oynamak istediniz, süspansiyon kendiliğinden RX-8 seviyesinde sertleşse, aynı seviyede gövdeyi tabak gibi düz tutsa virajda... Ne dersiniz?
Bunu adı; Agility Control!
Nasıl İlhan? Sence anlatabiliyor muyum bu aracı?
Piyasada Mercedes, BMW denilince insanlar sadece logolara yönelik satın alma yaptıkları için Türkiye'de, araçların prestijleri onlara yetiyor. Altındaki teknolojileri, dizaynları, mühendislikleri pek ilgi çekmiyor sahipleri arasında bile...
İlhan' Alıntı:
Var var bir şeyler, burnum bir takım kokular alıyordu zaten.
Hayırlısı olsun şimdiden kardeşim.
