EDS (Elektronik Denetleme Sistemi) ile Denetim ve Ceza Uygulaması Genişliyor

Domestos

JaDeD
Yönetici
Global Moderatör
Mesajlar
53,760
Konum
Aydın-Merkez
Araç Markası
Tabanway
Araç Renk ve Tip
Ten Rengi 41 Numara
İstanbul'da kural ihlali tespitinde kullanılan ve kapsamı genişletilen Elektronik Denetleme Sistemi'nde (EDS) yeni uygulama başladı. Yeni uygulamada herhangi bir kuralı ihlal ettiği belgelenen sürücüye aynı anda birden fazla trafik cezası verilebiliyor.

EDS, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kuruldu. İl Emniyet Müdürlüğü ile yapılan protokol ile işletilmesi emniyet birimlerine bırakıldı. EDS Kontrol Merkezi Küçükçekmece'de bulunuyor. Sistem çerçevesinde tespit edilen ihlaller, EDS Kontrol Merkezine iletiliyor ve burada kurallara uymadığı belgelenen araçların sahiplerine gerekli cezai işlemler emniyet personeli tarafından uygulanıyor.

Sistem çerçevesinde kamerayla tespit edilen ihlallere ilişkin kesilen trafik cezalarının kapsamı genişletildi. Yeni uygulama İstanbul genelinde başladı. EDS Kontrol Merkezi'nde bu nedenle daha fazla yoğunluk yaşanıyor. Çünkü trafikte kural ihlalini yaptıkları tespit edilen sürücülere aynı anda birden fazla para cezası veriliyor.

Kaynak
 

hagakure

Aktif
Mesajlar
5,726
Konum
İstanbul / Kadıköy
Araç Markası
2004 Mazda 6
Araç Renk ve Tip
Şampanya-Sedan
Gayet güzel bir uygulama olur ve hata yaptığımda bana kesilecek cezaya hiç üzülmem sadece trafikteki sıradan araçların yanında başlangıç ve bitiş hattı arasında trafik lambalarının %70 inde kırmızıda geçen ,hatalı sollama yapan ,yolun ortasından tin tin giden minibüslere de bu cezalar kesilsin. Taksiler boş kalmasın ,tamamen kuralsız giden halk otobüsleri de bu cezalardan nasibini alsın..
 

Bayraktar

Doğayı Sev Xedos'u Öp!
Yönetici
Moderatör
Mesajlar
4,960
Konum
İzmir
Araç Markası
Xedos 9
Keşke bunların hepsi gerçekten "trafik akışını ve sosyal yaşamı düzenlemek, risklere karşı önlem almak" adına olsaydı. Ne kadar acınası bir durum ki olayın sadece paravan kısmı...

Kesinlikle "mantıklı hız limitleri"ne uymaya çalışan biri olarak bazı durumlar riski daha da çoğaltıyor, diyebilirim. Mesela bölünmüş yolda hız limitimiz 110 bildiğiniz gibi. Şimdi ben köye giderken 100-110 arasında seyir halindeyim ve aniden 50 tabelasını görüyorum. Ne için? Yerleşim yeri olsa amenna da ileride sadece ve sadece bir kavşak var. Çok da kontrolsüz değil yani, adam yol kenarında da kesikli çizgilerle emniyetli şeride geçiş (adı neyse işte) şeysini de koymuş. Hadi hızımızı düşürdük bir bakıyorum dikiz aynasına arkamdaki atletli kamyon şoförü selektör yapıyor. "Ya git ya da kenara çek orada oyna" dercesine. Sonra sağa kaçıyorum biraz, bu sefer de kamyon beni sollayacak ya hani hızları düşmesin sonra kaldıramıyorlar; onun arkasından hızlı gelen de ona selektör çakıyor, "ülen beni görmüyon mu?" diyor; haklı olarak? Böyle böyle riskli bir silsile işte...
Ya da sen 50'ye düştün, başkaları bırak hız kesmeyi Allah ne verdiyse kavşaktan geçiyor, "heee demek radar yok burada" ya da "kavşakta bekleyen herhangi bir tehlike (yaya/araç/inek vs.) yok" dercesine aydınlanıp sonra sen de 50'ye düşmüyorsun. Burada sıkıntı kurallar herkes tarafından uygulanmadığı sürece hep bir şekilde problem yaratıyor olması. O yüzden yerleşim yerleri hariç, 50'ye kadar falan düşmüyorum artık (ki kimse de düşmüyor) gazı kesip 80-90'a yavaşlatıyorum, yürüyüp gidiyorum. Zaten çoğunlukla düştüğümde hatun da korkuyor "bir şey mi oldu?" diyor. Bir şey yok sadece bir tabela. :p

İzmir'de de yeni yeni icadlar çıkardılar bu minvalde. En komiği de çevre yolu hız limiti. 70 mi yapmışlar 90 mı pek bilmiyorum, açıkçası önemsemiyorum da... Adı üstünde çevre yolu, hani bu üç şerit gidiş, üç şerit gelişli ortası refüjle ayrılmış altı şeritli yoldan bahsediyorum... Ben 70 ile gideceksem (şehir içi haricindeki) diğer bölünmüş yollardan giderim zaten. Senin var oluş amacın ne? :p

Kırmızı ışık olayı tabi ki tartışılmaz. O konuda bir şey diyemem. Allah'tan İzmir'de, İstanbul'da anlattığın gibi yapan toplu taşıma araçları çok yok abi. Eshot kırmızıda geçsin anında şikayet ederim/ederler. Sinyal vermeden (her ne kadar yanaşacak bir cep olmasa da) durağa yanaşmak ha? Sen kiminle dans ediyorsun dostum? :p Duyarlılık biraz daha fazla bu konuda. ;)

Bir de ota püsüre korna basanların ellerini kıran bir sistem yapsalar yemin ederim tadından yenmez. Bunu okuyan yetkililere sesleniyorum: "siz asıl para kanalını daha keşfetmemişsiniz; kornada çok para var lee" bi' deneyin bence. :p Neyse... Devletimize, milletimize, hükümetimize, illerimize, belediyelerimize, beldelerimize ve tüm saygıdeğer agalara hayırlı olmasını temenni eder, işlerinde başarılar dilerim.
 

MutluTEKİR

Aktif
Mesajlar
4,585
Konum
Karabük
Araç Markası
2010 Mazda3 125000km
Araç Renk ve Tip
Granit Gri - Sedan
@Bayraktar Asıl para şehiriçi kural ihlallerinde var da işte trafik ekiplerinin dolanmak yerine uzun yolda pusu kurması, eds ler kurup bilgisayar başından baktırmak daha kolay geliyor.
 

Bayraktar

Doğayı Sev Xedos'u Öp!
Yönetici
Moderatör
Mesajlar
4,960
Konum
İzmir
Araç Markası
Xedos 9
@Bayraktar Asıl para şehiriçi kural ihlallerinde var da işte trafik ekiplerinin dolanmak yerine uzun yolda pusu kurması, eds ler kurup bilgisayar başından baktırmak daha kolay geliyor.

Bizim kural koyanlar/denetleyenler ve kurallara uyması gerekenler/denetlenenler olarak iki tarafımızda da problemimiz var.

Kuralı koyanlar gerçekten samimi değil ve art niyetli. Toplumu risklere karşı korumak için kural koysalardı o 50 tabelasını koymak yerine, 50 ile bile gidilemeyecek kötü yolları bir kere düzeltirlerdi. İnsana saygı olsaydı "ışık ihlalini kim yapacak" diye servetler harcanan sistem yerine bir tane üst/alt geçit yaparlardı. "Adam hızlı gider virajı alamaz" diye düşünen bir akıl olsaydı zaten "ülen yolda bebek mezarı kadar çukur varmış şunu kapatalım da kimse kaza yapmasın "derdi. Heh işte kural mı kural! Yav heee heee...

Diğer kurala uyması gerekenlerin yani bizlerin sorunu daha da büyük. Senin elinde olmayan (diğer mesajımda bahsettiğim gibi) nedenler de yok değil yani, özellikle şehir içinde. Burada ayrı bir problem daha başlıyor.

Şehir içi çok daha önemli tabi ki ve ben elimden geldiğince kurallara da uymaya çalışıyorum ve bunu gerçekten ceza kaygısı olmadan yapıyorum. Fakat bizim sıkıntımız "ortak bir kurala bağlı olmamamız ya da kurallardan sadece toplumun belirli bir kısmının mesul olduğunu" düşünmemiz.

Metrekareye düşen hayvan sayısı ülkemizde çok olduğu için hepimiz yaşamışızdır söyle durumları: Mesela şehir içi trafik, hızımız zaten 40-50. Kenarda yayalar geçmek için bekliyor ve trafik ışığı yok. Haliyle yol vermek istiyorsun. Sonra o sırada bir bakıyorsun sol aynadan arkandan gelen bir hanzo vızırt geçiyor. Yayaya vursa kendini suçlu hissedersin, o derece. Ya da arkandaki diğer kuş beyinsiz selektör yapıyor "yürü yürü" diye. Ya da birine yol veriyorsun o yayalar bir anda çoğalıyor mu ne oluyorsa arkası kesilmiyor. Bir yaya da demiyor ki "sen çok bekledin trafik sıkıştı ben sonra geçeyim" diye. :D O yüzden yol vermeden önce sağıma soluma arkama hatta gerekirse yukarı bile bakıyorum, çok yakınlarda araç yoksa duruyorum, yoksa vermemeye iteleniyoruz açıkçası... Nasıl olsa biri durduğum için, diğeri de durmadığım için tepki gösterecek!

Hal böyle iken biz hangi çocuğu hangi örnek davranışımızla eğiteceğiz de salt "ekonomik gelirleri bizim ülkemizin refah seviyesinden düşük" diye küçümsediğimiz, Müslüman değil diye yadırgadığımız fakat toplumsal yaşantıda etik değer ortalaması hepimizden çok daha iyi olan Avrupa devletlerinin seviyesine yetişeceğiz? :rolleyes:

Cezaya/korkuya endekslersek bu olayları "yazsınlar cezayı öderim" diyen sarsılmaz ekonomiye sahip güruhları, "aracım şekil önümden çekil, zaten yıllardır böyle araçlara memurcuklar ceza yazmaya çekinirler" diyen korkusuzları ve "benim tanıdığım var, hallederiz" diyen aymazları kim durduracak? Ya da bunları yaratan da zaten aynı sistem/sistemin karakterleri değil mi? Biz rüşvet verdik, imtiyaz istedik de -zamanında- "olmaz!" mı dediler? Demediler... Toplum da böylece alıştırıldı. En başından beri "adalet" eksiğimiz var özetle ve bu böyle olduğu sürece üç beş ceza yer ya da yemeden bildiğimiz yoldan devam ederiz. Bizden de hiç bir şey olmaz, lafa gelince de medeniyetten bahsederiz. EDS de neymiş? NASA'dan mühendis getirin bizi değiştiremez! ;)
 
Üst Alt