yakup
Aktif
Babalar ile çocukları arasındaki iliski bazen karmasık bir hale gelebiliyor. Özellikle babalarının meslegini seçen çocuklar ile babaları arasında... Her seyden önce bu durum baba ile çocuk arasında rekabete yol açabiliyor. Eger baba mesleginde basarılı bir isimse, o zaman durum daha da vahim bir hal alıyor. En büyük sıkıntı çocugun babasına kendini kanıtlamaya çalısmasıyla ortaya çıkıyor. Ayrıca is arkadaslarına ve çevresine, babasından torpilli olmadıgını, isi hak ettigini göstermek için büyük mücadele veriyor.
RX-7 MODELİNİ TASARLADI
Fakat kavgasız, sorunsuz güzel örnekler de var. Matasaburo Maeda ile oglu Ikuo Maeda gibi... 1962-1992 yılları arasında Mazda'da görev yapan Matasaburo Maeda, markanın ilk jenerasyon RX-7 modelinin sef tasarımcısıydı. Zamanına göre oldukça modern çizgilere sahip olan RX-7, basarılı bir satıs performansı yakaladı. Ilk olarak 1978 yılında satısa sunulan RX-7'nin ilk jenerasyonunun üretimi 1985'e kadar devam etti. RX-7 aynı zamanda markanın en çok satan rotary motora sahip araç olma basarısını gösterdi. Matasaburo, ilk nesil RX-7 dahil olmak üzere o dönemdeki tüm Mazda modellerinin tasarımından da sorumluydu.
İKİNCİ MAEDA DÖNEMİ
Simdi Mazda'da ikinci Maeda dönemini yasanıyor. Matasaburo'nun oglu Ikuo da babasının yolundan gidiyor. Babası gibi Mazda'nın bas tasarımcısı olarak çalısıyor. Aynı zamanda da babasının tasarladıgı RX-7 modelinin varisi olan RX-8 modelinin tasarım takımının basında bulunuyor. Yoksa bu kaderin bir cilvesi mi? DNA'nın bir rolü mü var? Yoksa hepsi babanın planı mı? Sorunun cevabını baba ve ogul birlikte veriyor. "Tasarımcı sözcügü kulaga ne kadar çekici gelse de bu çetin bir is ve ben isimi evime hiç tasımadım" diyor Matasaburo... Ancak Ikuo, evlerini ziyaret eden efsanevi otomobil tasarımcılarından Giorgetto Giugiaro ve Nuccio Bertone'yi hatırlıyor. Ve söyle devam ediyor: "Hiç bir zaman otomobil tasarımcısı olmak istemedim. Ama muhtemelen çevremden etkilenmisimdir. Her zaman bir seyler yapmak ve bir seyin yaratıcısı olmak gibi bir istegim vardı. Aslında mimarlıga da çok meraklıyımdır." Kyoto Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümünü bitiren Ikou, 1982 yılında Mazda'ya katıldı. Ürün planlama bölümünde ürün gelistirmeden sorumlu olarak çalısmaya basladı. Basamakları hızla tırmandı. 1985'te Yokohama Tasarım Stüdyosu'nda görev yapan Ikuo, 1991'de Hirosima Tasarım Stüdyosu Bas Tasarımcısı oldu. 1999'da Amerika'ya gitti. O dönemde Mazda hisselerini elinde bulunduran Ford Motor Company'nin Detroit Tasarım Stüdyosu'nda konsept otomobillerden sorumlu bas tasarımcı olarak çalıstı. 2000 yılında ise Japonya'ya geri döndü. Ikuo'ya oldukça zor bir görev verildi. Babasının tasarladıgı RX-7'in yerine geçecek RX-8 modelini tasarlayacaktı.
SIK SIK TARTIŞIYORLAR
Matasaburo oglunun bu projeye dahil oldugunu RX-8'in satısa sunulmasından sadece üç ay önce ögrenmis. Matasaburo, o günü söyle anlatıyor: "Bir gün Ikuo, bana RX-8 tanıtım brosüründen bir fotograf gösterdi. Benden degerlendirmemi istedi. 'Ben de oldukça iyi gözüküyor' dedim. Onun tasarımlarında gerçekten beni etkileyen bir seyler var. Sadece oglum oldugu için degil. Muhtemelen Mazda DNA'sı." 82 yasındaki baba ile 57 yasındaki oglu, tasarım konusunda çok anlasamasalar da birbirlerinin yaptıklarına saygı gösteriyorlar. Matasaburo'nun tasarımları, dönemin de gerekliliklerinden dolayı köseli ve sivri hatlara sahipken Ikuo'nunkiler daha yuvarlak, atletik ve dinamik. Konu ne zaman tasarımdan açılsa kavga ettiklerini söyleyen Ikuo'ya göre babasının ve kendi tasarım felsefeleri arasında fark var. Bu farkı söyle anlatıyor: "Eger babamın tasarımlarına sessiz ve sık derseniz benimki de dinamik ve hareketlidir. Kendisi bir mühendis olarak egitildi. Onun tasarım trendi, basitlik üzerine kurulu. O çok fonksiyon odaklıdır. Ben ise biraz Latinim. Daha duygusalım. Kendimizi ifade sekillerimiz ne kadar farklı olursa olsun, tasarımcı olarak her ikimizde tasarımımıza mantık ve fonksiyonellik uygularız." Babasından bayragı devralan Ikuo, kendi vizyonunu Mazda tasarımlarında uyguluyor.
ÖDÜL KAZANDI
Ikuo Maeda'nın tasarımını gerçekleştirdiği Mazda RX-VISION, konsept otomobil kategorisinde 2016 Yılı En İyi Tasarım Ödülü'nü kazandı. RX-VISION, Mazda'nın rekabetçi ruhunu ortaya koyuyor. Firmanın son konsept aracı, KODO-Hareketin Ruhu felsefesinin çarpıcı bir sunumu. Pürüzsüz bir şekilde akan orantılı hatları performansı hakkında fikir verirken Mazda'nın zengin önden motorlu, arkadan çekişli spor aracı mirasına da bir saygı göstergesi niteliğinde. Rotary aktarma organının kompaktlığı, kaportanın da daha alçak olması gibi bir çok karakteristik özelliğe imkan tanıyor. Markanın takipçileri, bu konseptin üretime girmesini dört gözle bekliyor.
KAYNAK
