Alfa-Audi-Ford-Hyundai-Renault-Opel Markaları Hakkında Tecrübeler

Benim Mazda ile olan maceram 97 model Practica ile başladı. Kendisi ile baya sorunlar yaşadık çok güzel zamanlarda geçirdik. Aydınlatma, mekanik, LPG ile ilgili sıkıntıları olan olursa neler yapılması gerekir yardımcı olmaya çalışırım.

Sonra ki aracım askere gitmeden önce ayağımı yerden kessin diye aldığım 95 model Lada Samara güzel bir araçtı fakat LPG sistemini bağlayan ustanın yüzünden arabam yandı(benimde suçum var). Araba yanmaması için ne yapmak lazım yardımcı olabilirim.

2-3 yıl arandan sonra 2000 model Alfa Romeo 156 2.0 Selepeed bir aracım oldu. Alfalar da aynı Mazdalar gibi gerçekten his otomobilleri yapıyor. Alfa ile ilgili sorular olursa cevaplarım neden alınması gerekir neden alınmaması gerekir şeklinde.

Daha sonra 2005 model Audi A3 1.6 Otomatik aracım oldu. Bu aracı satma nedenim tek kapı olmasından ve rampalarda gerçekten insanı sinir etmesinden dolayıdır. Yoksa yol tutuşu, yalıtımı, konforu, ses sitemi, malzeme kalitesi gerçekten çok güzel bir araç fakat o motor ile olmuyor.

Şimdi de 2011 Model Mazda 3 Touring Dizel ile devam ediyorum ve uzunca bir zaman daha devam edeceğim.

Bütün bunları Bilgi sahibi olmak isteyenlere yardımcı olmak adına yazıyorum; Ayrıca şirket aracı olarak kullandığım araçlar hakkında da bilgi ve tecrübe sahibi olmak isteyenlere yardımcı olabilirsem ne mutlu bana. Ford Focus mk3 dizel manuel, Hyundai i30 dizel DCT, Hyundai Accent Blue dizel DCT, Renault Fluence 1.5 dci EDC, Renault Clio 1.5 dic EDC, Opel Astra 1.6 Dizel Otomatik. Bu araçlar ile ilgili şu dipnotu da düşmek istiyorum yapacağım her yorum uzun süreli kullanıcı yorumu olacaktır.

Merhaba, hoşgeldiniz. Alfa neden alınmaz kullanıcısından öğrenmek isteriz

Hoş geldiniz.
Tecrübelerinizi okumak bizi mutlu edecektir. Özellikle LPG ve yangın ilişkisi ile ilgili konu bir çok üyemizi yakından ilgilendirecektir.
Keyifli forumlar.

merhabalar hoşgeldiniz
forumumuzda bilgi dolu insanların toplanması ne kadar hoş çok memnun oldum gelmenize
benimde bir iki sorum var;
Neden ülkemizde italyan duygusunu tatmak için alınması en uygun olan arabanın tüm dünyada sevilen, bir çok artısı olmasına rağmen almaya niyeti olmayan insanların bile alfa romeo alınmaz dediğidir. yani benim sorum daha sosyolojik aslında Türk insanı neden alfa alınmaz der sizce ?

suleyman' Alıntı:

Türk insanı neden alfa alınmaz der sizce ?

Genişletmek için tıkla ...

Türk insanı üç kuruşa beş köfte ister çünkü. Parası değerlidir.

Bayraktar' Alıntı:

Türk insanı üç kuruşa beş köfte ister çünkü. Parası değerlidir.

Genişletmek için tıkla ...

evet öyle ama beklediğim cevap bu değil bu tespit doğru ama dolu arabalarında bile aynı durum geçerli
bunu alfa geçmişi olan birinden yaşadığı tecrübeden dinlemek isterim
yani benim görüşüm daha farklı mesajımda bir yer belirttim almaya niyeti olmayanların bile yani bir sohbet esnasında bile alfa deyince kenara çekilmeleri yani alfa bu konuda kalite güven kaybetti ise tam olarak ne zaman hangi arabada türk insanının güvenini kaybetti arkadaştan dinlemek isterim

Hoş geldiniz keyifli garajlar.
@suleyman Alfa da aslında Mazda ile aynı kaderi paylaşıyor. Piyasa arabası değil. Ustası bulunmaz parçası bulunmaz vs vs bir sürü kulaktan dolma bilgiler.

Alfa konusunu şöyle açıklamak istiyorum;
Aldığım araç ilk sahibinden bir araçtı ve her zaman bakımları orjinal parçalar kullanılarak yapılmış hiç LPG bağlanmamıştı. İlk görüşte hoşuma gitti kırmızı ferrari anahtarı gibi anahtarı vardı içi de gerçek italyan lacivert deri ve koltukta Alfa Romeo logosu. İlk marşa bastığımda çıkan ses acaba arabada egsoz mu var harici diye baktıktan sonra orjinal olduğunu anladım. Deneme sürüşünde direksiyondan vites küçültme yaptığımda aracın kendisi ara gaz verip hızlanması ve o motor sesi beni benden aldı. Sonra da aracı satın aldım.
Aracı bakım ve ön takımdan gelen ses için istanbulda özel bir servise götürdüm çünkü izmitte bakan usta yok parça zaten yok.
İstanbulda bulunan servisler Alfacılara yolunacak kaz gibi bakıyorlar, sebep de şu premium araç kullanıyormuşuz.
Baskı balata değişimi ön takım revizyonu 2015 de 1750 TL tuttu ve İstanbul gibi bir yerde baskı-balata bulamadığımız için araç 3 gün İstanbulda kaldı artı olarak vites değişiminde de bir fark olmadı üstüne gittiğimde robotunda değişmesi lazım moduna giriyorlar anında.
Ön takım yapıldı 1 ay geçmedi yemin ediyorum 1 ay geçmedi orjinal parça kullanılan ön takımdan yine ses gelmeye başladı.
Yakıt konusuna girmiyorum gerçekten fazla yakıyor ama hakkını veriyordu o ara gazın sesi hala kulaklarımda.
Özetle neden alınmaz dersek: parça sıkıntısı gerçekten var, pahalı ve Türkiye yollarına uygun değil. Heryer düz asfalt olsa belki 6 ay gider. Usta yok denecek kadar az ve tabiri caizse karaborsa tuttukları öpüyorlar çünkü alternatif yok mecbursun yetkili servise gitsen daha fena. Satmak ayrı çile ben 5 ay da satamadım, galeriye bıraktım o da 3 ay da satabildi. (satma amacı kurbanlık büyükbaş için sermaye ihtiyacı)
Neden alınır: Gerçekten ruhlu araçlar. Kullanımı çok keyifli viyadük geçişlerinde zıplayan diğer araçlara nazaran hafif bir salınım yapardı. Yol tutuşu gerçekten iyi, performansı da iyi biraz macera yaşamak istiyorum diyenler ve ben uğraşırım ne olacak diyenler için güzel araçlar.
Son olarak eklemek istiyorum ben araştırıp almıştım aracı ve herkesin söylediklerine kulağımı tıkadım ama herkes haklı çıktı

Bayraktar' Alıntı:

Türk insanı üç kuruşa beş köfte ister çünkü. Parası değerlidir.

Genişletmek için tıkla ...

hocam gerçekten 3 kuruşa 5 köfteyi Alfa karşılıyor(20-25 bin TL bandında o kadar donanımlı ve kaliteli malzemesi olan kendine sürekli baktıran bir araç) ama o köfteyi yedikten sonra sindirmek çok zor vallahi

Çocukluğumda babamın arabası usta hatasından benzin nedeniyle yanmıştı. O aklıma geldi. Araba benzinliydi tabi ki.

Alfa markası benim gözümde şahsına özgü dokunuşlar, özellikler, felsefeler vs. barındıran ve belirli bir çizgisi olan sınırlı sayıdaki markadan biridir; gerçek kullanıcı kitlesi de keza öyle...
Birebir tecrübelerim olmamakla birlikte alfista tanıdıklarımdan sohbet/muhabbet esnasında edindiğim çıkarımlar genellikle şu yönde: Alfa'lar narin araçlardır. Performansa yönelik araçlar olduğu için de haliyle standartların üzerinde yakıt tüketimine sahiptirler. Genel kullanıcı kitlesi tabiri caizse sivikçiler gibi değildir; performansı severler fakat onlar gibi absürt modifikasyonlar veya merdiven altı ucuz eklentiler yapmazlar. Alfa'lar da her marka ve modelde olduğu gibi kronik sorunlar ve hassas noktalar barındırır. Parçaların dayanıklığı konusu vasat olmasa da ömürlük de değildir. Bu konuda Tofaş'larda nasıl ki o parçanın çabuk bozulacağını bilip yine de "ucuz bu yeeaa" diyerek alınırken, Alfa'larda da bozulacağı bilinse de onlar gibi ucuz değildir. Bu da normal bir kullanıcı için istenmeyen bir durumdur haliyle. Bunun üzerine usta sıkıntısı ve yedek parça fiyatlarının piyasada bolca bulunan araçlardan daha fazla olması Alfa markasını tıpkı Mazda gibi belirli ve sınırlı bir kullanıcı kitlesi sahibi yapar. "Komşum almış benim ne eksiğim var" diyen Toyota kullanıcısı mantığıyla veya "bunlar az yakıyormuş parasını çıkarıyormuş" diyen Hyundai sahibiyle karıştırılmaması gerekir. Bu kişiler de tıpkı bizler gibi aracına düşkün, meraklı, araştırmayı seven ve mümkün mertebe orijinal parça kullanımını tercih eden kişiler olduğundan bir çoğunluğu aracına iyi bakar, çözüm için yollar arar ve problemin çözülmesi konusunda maddi giderlerine acımaz ve aracıyla duygusal bir bağ kurar. Bu noktadan sonra harcadığı para da çok gözüne batmaz, aldığı keyif ve hissettirdikleri daha değerlidir çünkü. Yine bu noktada usta sıkıntısı devreye girer ve kendini Alfa ustası diye adlandıran fakat alfistiler gözünde araç emanet edilmeyecek ustalar da elenerek, geriye sınırlı sayıda tecrübeli ustalar kalır. Bu ustalarla aynı şehirde olunmasa bile yine de vazgeçilmez, bakıma onlara gidilir. Hatta yetersiz ustalardan bir süre sonra o kadar bıkkınlık gelir ki bir gün kendi söküğünüzü kendiniz dikmeye başlamışsınızdır. Araç bakımını bizler gibi hobi olarak görenlerin genel durumu bu yönde...
Ben severim Alfa'ları... Ama uzaktan...

Ben Alfa'yı kullandığım dönemde aslan besleyen yemini düşünmez diye dolaşıyordum ortalıkta sonra aslan bizi yedi

Samimi olduğum bir motor-mekanik ustasına; "Ustam senin dükkana yanaştığında, haydaaaa nerden çıktı şimdi bu dediğin bir marka var mı?" dedim. Bana Alfa cevabını verdi. Çok zevkli arabalar olduğunu ama nazının Türkiye şartları için zorlayıcı olduğunu söylemişti.
Mazda, Subaru, Alfa Romeo benim şeytan üçgenim. Gel gör ki en çekindiğim de Alfa'dır. Tasarım olarak harika araçlar.

ramorotti' Alıntı:

Ben Alfa'yı kullandığım dönemde aslan besleyen yemini düşünmez diye dolaşıyordum ortalıkta sonra aslan bizi yedi

Genişletmek için tıkla ...

Çok güldüm...