Bu arada örnek olması için buraya da yazayım. 90 bin km.de takıldı lpg. Sanki 130bin km. de ilk hafif titreme başladı. Sonra meğer motor kulağı kopukmuş motor çok sessiz ve titreşimsiz geliyordu bana. Sürerken de motor takozu kopukluğunu belirten sesler yoktu. 142 bin km.de motor kulağını değişince anladım meğer ne kadar çok titreşim var ve sesli çalışıyor diye. Bayramda uzun yol yaptım derken 143-144 bin km gibi ilk çalışmada titremeler iyice arttı. Arada bir titreşimin anlık arttığı hissediliyordu. Böyle küçük bir vuruyormuş gibi. Derken 146bin km.de yokuşta gaza yüklenirken ilk anlık hatayı verdi söndü. Böyle devam etti, 147bin km.de benzinde dahi yokuşta gaza yüklenince anlık yakmaya başladı. Ardından ertesi gün de motor soğukken ful yaktı arıza lambasını. Motor ısındıktan sonra söndürdüm yanmadı, yokuşta yine anlık yaktı. 2 saatlik sürüşten sonra da 10 dakikalık mola verdim. Motor çalıştığı gibi yine yaktı arıza lambasını. Motorda şimdilik tekleme yok, güçten düşme yok, yakıt tüketimin artması yok. Ful benzinde kullanıyorum 2 ay sonra geri döndürsün diye.
Bayramda yurtiçi 1500km 120-130 da çok gittim, bir de üstüne 2500 km Brüksele gelinceye kadar da 110-120 ile geldim ama yol fazla geldi sanırım. Şehiriçi kullansam bu kadar kısa sürede vermezdi herhalde.
Haklısın Bülent abi, benim derdim bu stop etmeler başlamadan ülkeye dönebilmek. Yokuşlarda süründürmedikten sonra, 90 ın altına hızımı düşürmedikten sonra, yakıt tüketimi aşırı yükseltmedikten sonra dert etmem. Şu anda Adem ustamın benzinde sakin yormadan, mümkün olduğunca az sür demesini dinleyerek kullanıyorum. Şehiriçi kullanmıyorum zaten, şehirlerarası gidişlerde ancak kullanırım. Dönüş yolunda baktım aracın durum şimdiki gibi, dönüş ücretini düşürmek için lpg ile gelirim diye düşünüyorum.