Özellikle son yıllarda, tüm dünya ile beraber ülkemizde de hızla artmakta olan “modifiye” araç tutkunu bir kitle bulunmaktadır. Bir hobi ve farklılaşma isteği olarak başlayan bu tutkuyla beraber araç sahipleri kullanmış oldukları araçlar üzerinde değişiklikler yaparlar. Bu değişimler “güç” veya “görüntü” olarak sınıflandırabileceğimiz iki ana katagoride karşımıza çıkar.
Dış görüntüde değişim yapmanın belki de en basit yolu jant-lastik kombinasyonunda değişiklik yapmaktır. Genelde kullanıcılar bu değişim esnasında orjinal jantlardan daha büyük boyutlarda jantlar ve bu jantlara göre geniş tabanlı lastikler kullanırlar. Bu işlem sonucu ortaya çıkan görüntü her daim orjinallik ve sadelikten yana olan kullanıcıları dahi cezbedebilir. Ancak bir de bu işi teknik yönden irdelememiz yerinde olur.
Yanda yapılan test sonuçlarında da göreceğiniz üzre; jant çapını ve buna paralel olarak lastik tabanını büyüttüğümüzde birçok dezavantaj karşımıza çıkıyor. Hızlanma süresi, yakıt tüketimi ve lastik maliyetleri genel anlamda artarak olumsuz etkiler yaratmakta, aracın hız göstergesinde dahi sapmalar meydana gelmektedir. Bana göre tek avantajı ise frenleme mesafesinin düşmesidir. Her ne kadar araçların jant ölçülerinde değişiklik yaparak birçok olumsuzluklar ortaya çıksa da; diğer yandan profesyonel drift sporu gibi organizasyonlarda 17″ ve daha büyük jantlar kullanılması gereklidir ve çoğu zaman zorunludur.
Araçlar üzerinde onlarca teknik ekip ve mühendisler milimetrik hesaplamalar yaparak o araçtan istenilen karakteristik özelliklere göre optimize edilmiş farklı tarzda araçlar meydana getiriler. Hangi araç olursa olsun değişmeyen genel kurallardan birisi ön düzen geometrisidir ve araç kullanıcılarının jant-lastik ölçülerinde yapacakları değişimler bu geometriyi bozar.
Yandaki resimde de görüldüğü üzere viraj içerisindeki bir aracın ön lastikleri farklı açılarda dönmek zorundadır ve fabrikadaki mühendisler bu oranı belirlerken birçok parametreyi hesaba katar.Bunlardan biri de tekerleğin bir tam turda ne kadar yol aldığıdır. Eğer biz jant-lastik ölçülerinde değişiklik yaparsak bu hesap bozulur ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar.
Tüm bu anlatılan bilgiler ışığında modifiye tutkunlarınn yaptıkları işlemleri iki kez düşünmelerini istiyorum. Hayatın her anında olduğu gibi; modifiye dünyasında da yapılacak işlemlerin artıları ve eksileri önceden düşünülerek kararlar alınmalıdır.
Dış görüntüde değişim yapmanın belki de en basit yolu jant-lastik kombinasyonunda değişiklik yapmaktır. Genelde kullanıcılar bu değişim esnasında orjinal jantlardan daha büyük boyutlarda jantlar ve bu jantlara göre geniş tabanlı lastikler kullanırlar. Bu işlem sonucu ortaya çıkan görüntü her daim orjinallik ve sadelikten yana olan kullanıcıları dahi cezbedebilir. Ancak bir de bu işi teknik yönden irdelememiz yerinde olur.
Yanda yapılan test sonuçlarında da göreceğiniz üzre; jant çapını ve buna paralel olarak lastik tabanını büyüttüğümüzde birçok dezavantaj karşımıza çıkıyor. Hızlanma süresi, yakıt tüketimi ve lastik maliyetleri genel anlamda artarak olumsuz etkiler yaratmakta, aracın hız göstergesinde dahi sapmalar meydana gelmektedir. Bana göre tek avantajı ise frenleme mesafesinin düşmesidir. Her ne kadar araçların jant ölçülerinde değişiklik yaparak birçok olumsuzluklar ortaya çıksa da; diğer yandan profesyonel drift sporu gibi organizasyonlarda 17″ ve daha büyük jantlar kullanılması gereklidir ve çoğu zaman zorunludur.
Araçlar üzerinde onlarca teknik ekip ve mühendisler milimetrik hesaplamalar yaparak o araçtan istenilen karakteristik özelliklere göre optimize edilmiş farklı tarzda araçlar meydana getiriler. Hangi araç olursa olsun değişmeyen genel kurallardan birisi ön düzen geometrisidir ve araç kullanıcılarının jant-lastik ölçülerinde yapacakları değişimler bu geometriyi bozar.
Yandaki resimde de görüldüğü üzere viraj içerisindeki bir aracın ön lastikleri farklı açılarda dönmek zorundadır ve fabrikadaki mühendisler bu oranı belirlerken birçok parametreyi hesaba katar.Bunlardan biri de tekerleğin bir tam turda ne kadar yol aldığıdır. Eğer biz jant-lastik ölçülerinde değişiklik yaparsak bu hesap bozulur ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar.
Tüm bu anlatılan bilgiler ışığında modifiye tutkunlarınn yaptıkları işlemleri iki kez düşünmelerini istiyorum. Hayatın her anında olduğu gibi; modifiye dünyasında da yapılacak işlemlerin artıları ve eksileri önceden düşünülerek kararlar alınmalıdır.